SEVDİM SENİ BİR KERE

= 1. BÖLÜM =

Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Bu hikayeyi sizinle birlikte tamamlıyacağız. Ayy ben konuşma yapamıyorum heyecan yaptım da biraz.
Neyse başlıyalım artık.

*****************************

Sezen AKSU = KÜÇÜĞÜM
( dinleyerek okuyun lütfen )

*****************************

Arya KILIÇ

Sabah yine annemin o " ayra çabuk uyan " diyen sesiyle açtım gözlerimi. Canım annem sağolsun hiç alarmı aratmaz bana. Evet bugün üniversitenin ilk günü ve ben 1. Sınıf olduğum için çok heyecanlıyım. Düşünsenize artık üniversiteye gidiyorum bundan güzel birşey olamaz.

Düşüncelerimden ayrılıp hemen kendimi attım yataktan tabi yine yeri boyladım. Çok severim ben hergün sabah yerle yüz yüze gelmeyi. Ben yine kendi kendime düşüncelere dalmışken annem yine " Ben kime diyorum uyan artık " diye sesini duyunca kendimi toparladım " Tamam anne kalktım " diye bağırdım ve direk kendimi banyoya attım ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra banyonun kapısını açıp kendimi dışarı attım. Gardırobumun kapağını açıp bugün giyebileceğim birşeyler aramaya başladım.

15 dakikanın sonunda kendime kısa kollu sarı bir t-shirt ve beyaz kiloş bir etek buldum. Hemen üstümü değiştirip aşşağıya inmeye başladım. Son basamağa geldiğimde yine sakarlıklar peşimi bırakmadığı için bir güzel yüz üstü yapıştım yine "Ayy yine mi ya " diyen annemi boşverip ayakladığım gibi babamın yanına gittim. " Günaydın babişko " diyerek sarıldım babama. Canım babam ya ilk ve tek aşkım benim çok seviyorum ben bu adamı. Yine annemin " Bıktım her sabah baba - kız sizin sarılmanızdan " diyerek çemkirdiğini görünce " Kıskanma annişim gel seninle de sarılalım " dediğimde " Yok ben istemem ne öyle sen yapıştın mı ayrılmıyorsun insandan yapıştırıcı gibisin " deyince bozuluyormuş gibi yapıp " Ama annem niye öyle diyorsun insan kızına yapıştırıcı dermi " diye triplendim.

Allah allah hiç anneler çocuğuna yapıştırıcı dermi? Der işte eğer o benim annem ise her şeyi der.

" Hadi hadi bir an önce kahvaltını yapta  git evden " diyince kendimi kahvaltı masasına atıp ne var ne yoksa yemeye başladım. Kahvaltıda geçen sessiz dakikalardan sonra kalkıp yavaşca kapıya doğru ilerlemeye başladım.

Kapının önüne gelince portmantodan çantamı alıp arkamı döndüm ve anneme - babama öpücük atıp çıktım dışarı.

Evin önünde gördüğüm arabayla sevincim iki katına çıktı. Çünkü beni bekleyen bir adet Uzay ve bir adet Eliz vardı.

Ben bu ikiliyi çok seviyordum. Birbirlerine duydukları sevgi sanırım banada yansımıştı. İkisiyle de 5 yaşından bu yana arkadaşlığımız vardı. Tabii birde Barkın vardı ama Uzay'dan aldığım habere göre onlar 2 sene önce Manavgat'a taşınmışlardı.

Kafamı iki yana sallayarak
düşüncelerimden sıyrıldım ve kendimi Uzay'ın o güzelim kollarına attım. Uzay her zaman bana Eliz'den ve Barkın'dan daha yakın olmuştur.

" Kendini çok özlettin be optik " diyen Uzay'a ters ters baktım. Gıcık ortaokulda gözlük kullandığım için bana *optik* lakabını takmıştı. " Bende seni çok özledim Uzay " dediğim sırada arkadan " öhöö öhöö " diye ses duyunca Eliz'inde burada olduğunu hatırladım. Uzay'dan ayrılarak Eliz'e sarıldım.

" İyiki geldin canım hepimiz seni çok özledik " deyince sadece gülümsemekle yetindim. " Bende sizleri çok özledim canım hele ki doğup büyüdüğüm Antalya'mı ayrı bir özlemişim " dedim. Uzay " Hadi artık arabaya geçince bir an önce şu üniversiteye gidelim " deyince ben öne Eliz'de arkaya geçti. Uzay'da sürücü koltuğuna geçtiğinde arabayı çalıştırıp yola koyulduk.

Ben rahat durmayıp radyodan şarkı bulmaya çalışırken Eliz'in telefonda biriyle konuştuğunu duydum. Sonradan tekrar önüme dönüp şarkımı buldum.

( SEZEN AKSU = KÜÇÜĞÜM )

Bu şarkıyı her zaman çok sevmişimdir. Daha doğrusu Uzay'la ikimiz çok severdik.

Yolda hiç konuşmadığımız için canım sıkılsada sesimi çıkartmadım. Nede olsa bundan sonra hep beraberdik. Çünkü üçümüzde Kamu Yönetimi'ni tercih etmiştik. Arabanın durmasıyla kapıyı açıp dışarı çıktım. Uzay ve Eliz'in de arabadan inmesiyle dersimizin olduğu sınıfa doğru ilerlemeye başladık.

Uzay beni kolunun altına alıp daha yaklaştırdı kendine. Dersimizin olduğu sınıfın önüne gelince birbirimizden ayrıldık. Sınıfın kapısını açıp kendimizi attık içeri. Sınıfta göz gezdirdiğimde bizim gibi bir çok kişinin olduğunu gördüm.

Sıralara geçtiğimizde Uzay benim sağ tarafıma Eliz'de Uzay'ın yanına geçti. Benim sol tarafıma kimse oturmadığı için kendimi dışlanmış gibi hissettim. Yanımda bir hareketlenme olduğunu görünce dönüp baktım. Bir erkek olduğunu görünce incelemeye başladım. Uzun boylu sarı saçlı mavi gözlü biriydi.

" Artık beni incelemen bittiyse tanışabiliriz " deyince benimde şaşkınlıktan ağzımdan " Hah" diye bir ses çıktı. " Diyorum ki beni incelemen bittiyse tanışabiliriz. Ben Tamer " diyerek aklımı başıma getirdiğinde ekimi uzatıp " Memnun oldum. Bende arya " dedim.

Konuşmamız hocanın sınıfa girmesiyle son bulmuş oldu.

Hoca sınıftaki bir kaç öğrenciyle konuşurken kapı açıldı ve içeri biri girdi. Hocaya " Özür dilerim hocam dersinizi böldüm " diyip bizim oturduğumuz tarafa doğru gelmeye başladı. Eliz kalkıp çocuğa sarılınca sevgili olduklarını anladım. Aslında yakışıklı biriydi. Ben ne diyorum ya Eliz'in sevgilisi sonuçta çocuk.

Eliz yanındaki kişiyle oturunca Uzay'a Eliz'in sevgilisi diyemi sorma gereği duydum. " Uzay Eliz'in yanındaki kişi sevgilisimi " deyince " Hayır biraz sonra anlarsın zaten kim olduğunu biliyorsun " dedi. Demek ki Eliz'in yanındaki kişi sevgilisi değildi. Peki o zaman kimdi bu kişi. Benimde tanıdığım biri olduğuna göre ama ben böyle birini tanımıyorum ki.

Eliz'in yanındaki kişi Uzay'a elini uzatıp selamlaştıktan sonra Eliz'e dönüp beni işaret ederek " Eliz arkadaşınızla beni tanıştırmayacak mısın? " dediğinde Eliz'de ona dönüp " Tabii tanıştırayım ama zaten siz birbirinizi tanıyorsunuz. Barkın'cım bu Arya. Arya buda Barkın yani çocukluk arkadaşın " deyince uzun süreli bir şok yaşayacağımı kabullendim.

Şimdi bu benim 5 yaşından bu yana sevdiğim, Eskişehir'e gittiğimde bile unutamadığım.

BARKIN MIYDI ?

*****************************

Ever arkadaşlar birinci bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayız.
Eğer bir yanlışım varsa düzeltmem için bana yazın lütfen.

Yorumlarınızı eksik etmeyin.
Hepinizi çok seviyorum.

Allah'a emanet olun. :))

Yazarcığınız sizi çok seviyor.