Thor || Texting

17

Bu bölümü Meryemana'nın Evinde yazdığımı belirtmeden geçemem çünkü çok komikti. Etrafta insanlar dua ediyor ben elimde telefon tak tak bir şeyler yazıyorum falan acayip bir görüntüydü hani. Bir de son kısım. Ya tam bir fiyasko değil mi?

Abby girdiği uzun ağlama seansından çıktığında hemen uykuya dalmıştı. Thor ise bir süre onu izleyip fark etmeden uyumuştu. (Tanrı olsa bile kahvaltı hazırlamak hoş değil arkadaşlar ddhndhn)
Tekrar uyandıklarında hava yağan yağmurun geldiği bulutlar nedeniyle kapalıydı. (sunucu mu olsam?)
Önce Thor uyanmıştı ve onun zoruyla Abby. Kendisine kalsa günün çoğunu uyuyarak geçirebilirdi fakat Thor, bugün birlikte vakit geçirmek istiyordu. Tabii, önce kahvaltı.
Uzun süren bir "Kahvaltıyı kim hazırlayacak?" tartışmasının sonucunda iki tarafta dışarda yeme kararı aldı ve mutlu bir şekilde evden ayrıldılar.
Abby, Thor'un yeni aldığı arabaya bindikten sonra kısa bir süre sessizliğini korudu. Ve Thor'un hiç beklemediği bir anda bağırmaya başladı. "Seni lanet olası kanı bozuk yaratık! Nasıl bana günlerce haber vermezsin? Ne haldeydim biliyor musun? Ve ayrıca gece yaptığın o şeyde neydi öyle? Günlerce haber verme ardından hırsız gibi evime gir ve yine hiçbir şey söyleme! Ve sen hala susuyorsun. Thor bana bir şey söyle!"
Thor arabayı durdurmuş gözlerini kocaman açmış bir şekilde genç kadını dinliyor, korktuğunu her şekilde gösteriyordu. Genç kadın bağırmayı bitirdiğinde suratını düzeltmeye çalıştı ve elinden geldiğince konuşmaya başladı. "Hey, Abby bebeğim, bak bazı olaylar var. Ve üzgünüm bunları sana bile anlatamam tamam mı? Buna iznim yok, senden bir şey saklamak istemiyorum, bu en son isteyeceğim şey. Fakat sadece ve sadece senin iyiliğin için bunu söyleyemem. Seni kaybetmek istemiyorum. Senden başka kimsem yok."
Abby dolan gözlerini sildikten sonra mırıldandı ve arabanın içinde olmalarını umursamadan Thor'a yapıştı.
"Lanet olsun sana Thor..."

Düşük bütçeli araba şeysi kfkdkdkdk