Yuvaya ilk girdiğimde dikkatimi çeken çoğu kişinin yaralı olduğu fakat bizi görünce sanki hiç yaralanmamış gibi yada bir anda iyileşmiş gibi yanımıza gelip durumumuzu sormasıydı.
" İyi misiniz ? "
Durumunuzu ilk soran Anna idi. Annayı arabaların yanında bulamayınca çok endişelenmiştik fakat daha sonra bizden önce yuvaya geldiği haberini aldık. Onun soğuk ama içten bir " iyi misiniz ?" İnin aksine yanına gidip ona sarıldım. O kadar çok korkmuştum ki babamdan sonra bir esire daha hazır değildim ve hiçbir zamanda hazır olamayacaktım.
" İyiyiz .peki ya sen ? Bizi çok korkuttun." Anlamamış gözlerle ve şaşkınlıkla bana baktı.
" Neyse sorun yok. Herkes burda ve güvende." Der demez yüzünü garip bir hüzün kapladı. Ne yani herkes bildiğim kadarıyla buradaydı. Ne olmuştuda bana bu kadar hüzünlü bakıyordu.
"Ne oldu Anna bir sorun mu var ? Yoksa herkes güvende değil mi ?"
Gözlerini kaçırıp tiksindirecek derecede yapamacık bir gülüş yerleştirdi yüzüne.
" Hayır! Hiçbir sorun yok neden bir sorun olsun ki! "
Ben mi yanlış duymuştum yoksa gerçektende bağırarak mı konuşmuştu.
" Hadi ama Anna bir problem var ! Ne oldu ? Söyler misin artık ve bağırmayı kesmelisin "
Onun yüksek sesine karşılık bende sesimi yükseltmiştim Anna sanki bağırdığının yeni farkına varmış gibi "Ben bağırdım mı?" Der gibi baktı .
"Evet Aimeé bir sorun var. Biliyorsun ki saklayamıyorum ."
" Onu bunu boşver de sen ne oldu onu anlat "
"Jasen, Kate ve Diana daha gelmediler ve yola çıkalı üç gün olmasına rağmen herhangi bir haber de yok , onlar için çok endişeleniyorum. "
Onlar daha uzak bir fabrikadan buraya erzak getirmek için bizden iki gün önce yola çıkmışlardı.
Jasen yanlarında oldukça endişelenmemize gerek yoktu çünkü bazı durumlardan kurtulmada üstün bir yeneği vardı. Askerler onları yakalasa bile bir şekilde elerinden kurtulabileceğini biliyordum. Ama yinede elimde olmadan endişelenmiştim Jasen ı Kate ve Dianayı askerlerin yakalaması fikri hiç hoşuma gitmemişti. hele de Jasen in yanımda bir daha olamaması ve hangi durumda olursak olalalim bana verdiği güven hissini bir daha duyamayacağımın fikri ...
" Jasen her durumdan kurtulabilir biliyorsun. Eğer yarın akşama kadar geri dönmez yada bir haber yollamazlarsa onları aramaya Oxenaya gidebiliriz.
Anna ilk başta tereddüt etsede oda Jaseni tanıyordu ve başlarına hiçbirşey gelmeyeceğine inanmak istiyordu. Ayrıca karnımız aşırı derecede açtı eminim ki çoğu kişi benim gibi uzun zamandır yemek yememişti ve duyduğum karın gurultularıda Annanın da aç olduğu yönündeydi .
" Anna karnın o kadar gurulduyor ki gök gürüldese senin için daha az endişelenirdim ."
" Bana diyene bak sen " dedi eliyle karnımı işaret ederek
" En azında bir iş makinesi gibi ses çıkartmıyor. "
Bu tatlı atışmanın ardından yemekhaneye inmeye başladık . Yemekhaneden bırak karın guruldatmayı anırttıracak derecede leziz kokular geliyordu.
O kadar acıkmıştım ki resmen yemeği ağzımla değil yüzümle yedim . Zaten normalde yemeğe doymayan birisiydim . Herkes benim bu huyumu bildiğinden yemeklerini benden uzak tuttular. Yemekleri bitirmiştik ki yemekhanenin kapısı büyük bir gürültüyle açıldı.
Herkes silahına sarılmıştı. Gelenler bize en yakın köydeki yani Tusa da oturan Tim lerdi.
Yüzü endişeyle gerilmişti. Önemli bir şey olmuş olmalıydı çünkü çok önemli bir şey olmadıkça buraya gelmezlerdi.
"Haberler kötü millet Jasen , Diana ve Kate i köyün yanındaki yoldan askerlerle geçerken görmüşler. Kate pek iyi görünmüyormuş. Sanırsam yaralıymış. Diğerleri de elektronik kelepçe ile bağlıymışlar . Her hareketlerinde elektrik veriliyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ
FantasyHerşey bilim adamlarının vericileri icat etmesi ile başladı.Vericiler insan beynini kontrol edebilir, hastalıkları engeller, hafızayı siler, zekayı bir anda 2 katına çıkarabilir, hatta insanın kinezi yeteneğine sahip olmasına bile neden olabilir... ...