Bölüm 8

41 16 1
                                    

Beğendiyseniz  lütfen oy vermeyi unutmayın ☺ 


Revire Michael'in tanına gittiğimde henüz bizimkiler görünürde yoktu.  Michael de pencere kenarında yatan ve nasıl su çiçeği olduğunu bilmediğimiz küçük bir kıza bakıyordu. Kızda belirtiler görülmeye başladığında herkes  çocuklara ve yetişkinlere de bulaşacak diye  çok endişelenip kızın başka bir yerde tedavi olmasını istemişti. Fakat elimizde  öyle bir  imkan olmadığından burada ona Michael bakıyordu.

Rahatsız etmemek için yan odaya geçip oturdum ve bizimkileri beklemeye başladım. Bir süre sonra Martin ve Jake kapıdan sessizce geçip yanıma oturdular.

 " E hadi neyi bekliyoruz yolda Anna  ile karşılaştım birazdan geleceğini söyledi o gelene kadar biz de gidip bir an önce işimizi bitirelim." 

Tamam deyip Michael'in  yanına  gittik.  Her  birimizi birer yatağa yerleştirirken Anna  da gelip bir yatağa  yattı ve Michael sırayla  her birimize ilacı  enjekte etti. İşimiz bittikten sonra da bize ne olur ne olmaz diye beş  tane daha ilaç ve şırınga verip bunları da diğerlerine vermemizi söyledi ve bize şans diledi.

Kapının yanında duran sırt çantalarımızı alıp külüstür arabamızın yanına  gittik. Daha bir gün önce annem, Martin  ve benim bindiğimiz arabaydı. O zaman da şimdiki gibi çalışıp çalışmayacağını düşünmüştüm.

Annayla arkaya oturduk ve Martin'in motoru büyük bir  gürültüyle  çalıştırmasını izledik.

_________________________________

JASEN:

Saatlerdir yürüdüğümüz için ayaklarım ağrıyor, kelepçeleri çekiştirmekten soyulan bileklerim  zonkluyordu. İkide bir verdikleri elektrik şoku  sayesinde de vücudum  karıncalanıyordu.  Diana da benimle aynı haldeydi fakat Kate'in  tahminimce ayağı çıkmıştı.

Üsüne bir de kinezi yeteneği olan askerlerin burada bulunması eklenince berbat bir durumda olduğumuz kesindi.  Kinezi  yeteneği  olan  askerlerin burada bulunması da artık merkezin bizi büyük bir  sorun olarak gördüğünü açıklıyordu.  Umutsuzduk. 

Kaçma durumumuz  bileğimizdeki kelepçelere ve yanımızdaki  askerlere  bakarsak imkansızdı. Zaten yanımda sadece Diana  vardı.  Kate'i bizi yavaşlattığı  bahanesiyle yanımızdan  alıp kinezi yeteneği olanların  yanında küçük bir hava balonunun içinde  havada taşıyorlardı. Bileği askerlerden kaçarken kinezi yeteneği  olanların bir sarmaşık sayesinde onu yüz  metre  yerde sürüklemeleriyle böyle olmuştu. Başta Diana'yla birlikte ona destek olarak yürümüştük ama sözde onları yavaşlattığımız için onu yanlarına almışlardı.  Tabii ben onu yanlarına almalarının gerçek  sebebini  biliyordum.  Bizi bilerek  ayırmışlardı ki kaçamayalım, Kate'i arkamızda bırakamayacağımızı biliyorlardı.

Derken geçtiğimiz yerin Tusa köyünün yanındaki toprak yol olduğunu  fark edip bizimkilere haber verebilecek birilerinin etrafta olup olmadığına bakındım. Birkaç  küçük  çocuk ve yaşlı bir kadından başka kimse yoktu. Büyük ihtimal buradan geçtiğimizi ve yakalandığımızı öğreneceklerdi.  Umarım bizi kurtarmaya çalışmazlardı.  Çünkü  yanımızda bu kadar asker - ki kinezi yeteneği olanlar da var- ve elektronik kelepçeler  varken bizi  kurtarmaya çalışmaları  yakalanmak  için şanslarını  zorlamaları olurdu.  Yakalanmadan bizi kurtarmaları imkansızdı bunun  için  bir  mucize  gerekliydi. 

 Birkaç saat daha yürüdükten sonra geceyi geçirmek için  tek tük ağaçların  olduğu  bir  açıklıkta durduk.  Durmamız gerçekten de çok iyi  olmuştu  çünkü  kendimi  bir adım daha atamayacak gibi hissediyordum. Diana ise bayılmak üzere  gibi  görünüyordu. 

Bir süre sonra  Kate'i hava balonundan indirip yanımıza  yolladılar.  Yüz  ifadesinden gerçekten de çok büyük bir acı çektiği  belli oluyordu. Kate'i  yanımıza getiren askerler gittikten sonra Diana 

"Kate nasıl yardım edebiliriz?  Canın çok yanıyor sen hastalara  bakıyorsun . Nasıl yardım  edileceğini  bilirsin. "

"  Ben  size  tarif etsem siz de  yapsanız  olur mu? "

Bir ağızdan" Olur. " dedik. Çimenlere ayağını  acıtmamaya çalışarak oturdu ve bize bir yandan nasıl yapacağımızı  anlatıp bir  yandan da diğer  ayağıyla göstermeye  başladı.

" Önce ayak ucumdan tutup kendinize ayağımdan kıtlama sesi gelene kadar çekecek sonra hemen  ayağımı bilekten  tutarak sağa çevirip bana doğru kuvvetli bir  sekilde otuz santim kadar ittireceksiniz." deyip derin bir  nefes  aldı.

 Biz hazır olana kadar  bekledi ve  hazır olduğumuzu  söylediğimizde bize  doğru ayağını  uzattı. Bu arada da ben ve Diana da  içimizden  nasıl  yapacağımızı tekrar etmiştik. İlk Diana  hareket edip Kate'in  parmaklarından tuttu ben de tuttuktan sonra üçe  kadar  sayıp Kate'in  dediklerini  yaptık. Kate'in canı çok  yanmıştı hatta acıdan öyle bir  bağırdı  ki askerler buraya şüpheyle baktılar ve  Kate'in  bağırdığını görünce  acıdan olduğunu  anlayıp önlerine döndüler.

Birkaç dakika sonra  Kate yavaşça bileğini ve ayak parmaklarını oynatıp "Teşekkür ederim."  dedi. Kate'in acısı azaldığı için Diana'yla  rahat bir nefes aldık ve Kate'in  yanına çimenlere uzandık.

Kızlar rahatsızca kıpırdanıp birbirlerine  baktılar. Sonra Diana  askerlere tedirgin bir bakış atıp bana döndü.

  " Jasen nasıl kurtulacağız bundan sonra ne yapacağız? " dedi fısıldayarak.

" Bilmiyorum fakat kaçamayacağımız kesin. " dedim.

" Bileklerimizdekilere ve yanımızdaki askerlere bakarsak  bu imkansız  bir  şey. "

Kate doğrulup bize biraz daha yaklaştı ve fısıldayarak.

"  Ya bizimkiler?  Kesin buraya gelecekler fakat  kinezi  yeteneği  olanların  burada olduğunu bilmiyorlar. "

Sıkıntılı bir nefesten  sonra 

"  Sanırım burada  da  bize buraya gelmemeleri için dua etmek  kalıyor. " dedim.  

Bir askerin bize  doğru gelmesi  ile hepimiz   doğrulup  biraz geriye gittik. Asker bize üç  sandviç  verdikten sonra  uzaklaştı.  Biz de zaten acıkmıştık ve hemen sandviçleri yiyip uzandık.

 Bir  süre sonra kinezi yeteneği olanlar uymaya gittiler . Onların beyinleri kontrol edilmediği için  uyuma  ihtiyacı hissediyorlardı diğerlerinin  aksine. 

  Kızlardan düzenli  nefes alış sesleri gelmeye başladığında ve ben de bizimkileri  düşünmeye başladım. 

 Şu anda bizi kurtarmaya gelseler  kesin arbede sırasında ses çıkar ve kinezi yeteneği olanlar uyanır böylece de hepimiz ellerine düşmüş  olurduk. Gündüz  vakti geldiler desek  kinezi  yeteneği olanları görür ve kara kara düşünmeye başlar bizi arkadan takip eder birer asker olmamıza tanık  olurlardı .  Yorgunluktan göz kapaklarım kapandı ve daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun  kollarına bıraktım. 


Ne diyorsunuz sizce Jasen, Diana ve Kate kurtulabilecek mi? 

Peki ya Aimee'ler kinezi yeteneği olan askerleri görünce ne yapacak ? 


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UMUTSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin