PARS ~ Kutsanmış

Bölüm 1

Bölüm şarkıları:

> SNBRN- Beat The Sunrise ft. Andrew Watt

> Alesso- I Wanna Now ft. Nico & Vinz

****************

Balamir heyecanla toplantı odasına ilerlerken bir yandan da yeni görevi ile ilgili tahminler yürütüyordu. Henüz otuz beşini bile doldurmamış olan Balamir çok tecrübeli ve yetenekli bir parstı. Her parsın kendine özgü olan yeteneğinden oda nasibini almıştı ve yeteneğinden oldukça memnundu. Çünkü bu yeteneği sayesinde rütbe sahibi olabilmiş ve pars halkının içinde önemli bir konuma erişmişti.

Gösterişli kapıyı tek eliyle ittirip içeriye girdi. Kapıdaki korumalar onu tanıdığı için sorun etmemişlerdi. Dikdörtgen uzun masanın etrafında oturan beş kişiye ciddiyetle bakıp ellerini önünde birleştirerek başını eğdi. Bu bir selamlama yöntemi aynı zamanda da sizden üstün olan kişiye saygınızı göstermek amacıyla yapılan bir hareketti.

Balamir'in içeriye girmesiyle dikkatlerini ona veren yaşlılar selamıyla gülümsediler. Parsların en yaşlılarından oluşan bu beş kişilik meclise Akoba deniliyordu ve onlar her zaman saygı görmeyi severlerdi. Akoba'nın başı olan Akad gözlerini Balamir'den ayırmadan, önündeki kağıtları düzeltip, konuşmaya başladı.

" Hoş geldin Balamir. Nasılsın bakalım?"

Balamir kafasını kaldırıp ciddiyetini bozmadan cevapladı.

" Sağ olun efendim, iyiyim."

Akad yeniden memnuniyetle gülümsedi. Bu çocuğu ve yaptığı işleri severdi. Hala yaşıyor ve halkını bir düzen içinde tutabiliyorsa bir kısmı bu çocuğun sayesindeydi. Evet, ona göre hala çocuktu Balamir. Bir parsa göre çok gençti. Buna rağmen işini hep ustaca yapardı. Önündeki kağıtlara tekrar baktı ve sıkıntıyla bilge kardeşi Agah'a döndü.

" Sen açıklamak ister misin kardeşim?"

Bunu soru sorar gibi söylese de Agah onu anlamış ve kısaca onaylayıp durumu, sabırla bekleyen Balamir'e anlatmaya başlamıştı.

" Yakın zamanda gerçekleşeceğini düşündüğümüz bir kehanet var. Bu kehanette bahsi geçen kişiyi bulup bize getirmeni istiyoruz."

Balamir başını hızlıca sallayarak onayladı. Agah derin bir nefes alıp, verdi. Beyaz uzun saçları onun ne kadar yaşlı olduğunu belirtmek istercesine göze batıyordu. Uzun sakallarını okşayıp huzursuzca Balamir'e baktı. Agah da Balamir'i severdi. Biraz sonra söyleyeceği şeyin onu ne kadar huzursuz edeceğini hissedebiliyordu. Fakat elden bir şey gelmezdi. Bu görevi verebilecekleri en güvenilir kişi oydu.

" Asıl olay şu Balamir. Bulacağın kişi bir insan ve İzmir'de yaşıyor. "

Balamir 'insan' kelimesini duyduktan sonra bedeni kasıldı. Onun insanlarla ilgili hiç iyi anıları yoktu. Bu yüzden çoğu pars gibi insanların arasına karışmak yerine Ağul adasında kalmış ve yeteneği sayesinde casusluk yaparak Akoba'ya hizmet etmeye başlamıştı.

Agah onun huzursuzluğunu anında hissetmişti. Bir yerde bu dürtüsünü yenmesi gerektiğini biliyordu. En uygun zaman şimdi olmayabilirdi ama bir yerden başlamak gerekirdi diye düşündü.

Balamir'in az önceki hevesinden eser kalmamıştı. Bu görevi en nefret ettiği görevler sıralamasına ilk beşe koyabilirdi.

Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Görevi ne olursa olsun yapmaya yemin etmişti ve öyle de yapacaktı. Çabucak tamamlayıp Ağul'a geri dönecek ve macerasına kaldığı yerden devam edecekti. Bilge Agah'a bakıp konuştu.