SON UMUT

3. Bölüm

İyi okumalar...

Bir haftadır umut un evinde kalıyorum. Odada yatmaktan sıkılmıştım artık. Her ne kadar umut vakit buldukça yanıma gelse de işleri yoğun olduğu için çoğu zaman yanlız takılıyordum. O gün eve geldiğimizden beri hiç odadan çıkmamıştım. Zaten odamda tuvalet olduğu için ve her öğünümü yatağıma kadar getiren muko olduğu için pekte gerek duymamıştım. Ama artık ciddi anlamda sıkılmıştım. Bu yüzden odadan çıkmak için yatağımdan kalktım. Yaralarım iyice kapanmıştı ve belimdeki acı da yok denilebilecek kadar azaldı.

Bahçeye çıkmak için salona indim etrafta kimseyi göremeyince direkt olarak bahçeye çıktım. Şansıma hava tam da sevdiğim gibi. Her an yağmur yağacakmış gibi gri bulutlarla kaplı olan gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldım. Gözüme deniz manzarasının en iyi gözüktüğü yerde duran sallanan koltuk takıldı ve hiç vakit kaybetmeden oraya yöneldim.

Gözlerim kapalı bir şekilde denizi dinlerken muko nun içeriden gelen sesini duydum. "arya neredesin kızım?" bana sesleniyordu. "bahçedeyim muko" deyince çok geçmeden arkamda kalan kapıda belirdi. "kızım neden kalktın Yataktan?" deyince "yatmaktan çok sıkıldım muko hem artık iyileştim de zaten" dedim. O da ne kadar sıkıldığımı anlamış olucak ki çok üstelemedi ve "e o zaman birer kahve içermiyiz?" diye sordu. "o zaman kahveler benden" deyip ayaklandım. Muko "sen otur bakayım şuraya umut beni keser vallahi. "deyip beni hafiften ittirdi. Bende onun bu haline gülümseyip" asıl sen otur muko bir haftadır tüm yemeklerimi ayağıma kadar getirip duruyorsun bırak ta bir kahve yapayım. Hem umuta da söyle ne sıkıntısı varsa bana gelsin " deyip göz kırptım ve mutfağa gittim.

Kahvelerimizi içerken bir yandan da mukoyla sohbet ediyoruz. Muko çok tatlı bir kadın kahverengi saçlarını ensesinde bir topuz yapmış ve o tombiş sıkılası yanaklarını daha çok ortaya çıkarmıştı.

Muko kahvelerimizi içtikten sonra "bana bu kadar mola yeter. Hadi sende daha fazla yorulma doğru yatağa bakıyım." dedi. Bende bu havanın tadını çıkarmak istediğim için "muko biraz daha oturayım nolur. Hem daha yorulmadım" dedim. Oda "tamam madem ama yorulunca doğru odana" dedi. Yanağından öperek tamamdır muko sultan "dedim. Tam arkasını dönüp giderken bana döndü ve" ha bu arada ben çarşıya gidip alışveriş yapıcam istediğin birşey varmı kuzum? "dedi" yok sağol muko " dedim." tamam kızım çok geç kalmam, iki saate gelirim" dedi ve gitti. Bende havanın verdiği huzurla ayaklarımı az önce mukonun oturduğu yere uzatıp gözlerimi kapattım.

Uyandığımda kendimi yatakta bulmuştum.

Bi dakika ya ben ne ara buraya çıkıp uyumuştum. En son bahçede havanın tadını çıkarıyordum. Kafamı cama doğru çevirdim karanlık havayı görmemle baya uzun bir süredir uyuduğumu fark ettim.

Yataktan yavaşça kalktım ve salona indim. Karşımda maç izleyen bir adet umut bulunca kıkırdadım. Ama o maça ne kadar daldıysa artık beni farketmedi.

Ardından yanına doğru ilerlemeye başladım. Ohaa!!! . Galatasaray - Fenerbahçe maçı var ve benim bundan şuan mı haberim oluyor. Hemen umutun yanına koşup oturdum. Sonunda beni farkedebilmişti ama şuan da ben ona bakamıyordum. Neyse ki daha ilk 10 dk içindeler. Umutun elinden cips kasesini aldım ve maça odaklandım. Ta ki umut konuşana kadar.

"napıyorsun? "televizyondan gözümü ayırmadan"maç izliy-"tam konuştuğum sırada pozisyon kaçıran Burak Yılmazı görünce ağzımdan" allah be o pozisyon kaçarmı hiç " diye bir haykırış yükseldi. Umut "sakın bana maç izlemeyi sevdiğini söyleme "dedi. Sırıttım ve " sevmiyorum zaten. "biraz duraksayıp "HASTASIYIM "deyince umut hayretle bana baktı. Ama bu çok uzun sürmedi ve" doğru odana daha iyileşmedin " umuta uçan balina görmüş gibi baktım ve adanalı'daki yavuz komiser edasıyla" tıss - tıss - tıss ben Galatasarayımın kazandığını görmeden maçı bırakıp gidicem öylemi." biraz duraksayıp "Siye lan " dedim ve maçıma geri döndüm. Umut kafasını iki yana sallayıp önüne dönerken" bazen kız olduğundan şüphe ediyorum " diye homurdandı. Ama şuan onu takamazdım.