Yitip Gitmil Bir Cumartesi

246 6 3
                                    

Annem bu günlerde iyice benimle bozdu aklını.
" haftaya babaannene gitmemiz gerek", diye beni de sürükledi. Ne kadar, dersim var, dedimse de dinletemedim. Arada sırada büyükleri ziyaret etmek gerekmiş, bunun için de böyle" homur homur homur danmamalıymışım" . Oysa annemde babaanneme bayılmaz ya, neyse kaljıp gittik. Ne kadar sıkıcıydı tanrım! Patladım, patladım,zaten onlarda patlıyorlardı ki, ikisinin de yüzü beş karış asıktı.
babaannem bizi her zaman olduğu gibi sitemlerle karşıladı.
" Ne çok oldu sizleri görmeyeli, aramasam aramayacağınız yok. Hayırsızlar sizi. Şurada bir yaşlı kafın var; öldü mü kaldı mı  diye merak etmek yok mu? "
Nefrey ediyorum bu tür karşılanmaktan. Annemse,bu konuşma biçiminin eski zaman kişilerince bir sevgi göstergesi olduğunu söylüyor. Oldukça garip bir sevgi göstergesi... Babaannem yanağımı sıkıp, " tontoş," dedikten sonra klasik sorularına geçti.( yanağımın sıkıştırılıp, " tontoş" denerek üç yaşında geri zekalı bir bebek muamelesi görmekten giç mi hiç hoşlanmıyorum.)

" derslerin nasıl bakayım?"

" şöyke böyle" .

Yanıtımı beğenmemeiş olacak ki,ağızı aşağı doğru inerken,kaşları yukarı doğru kalktı.

" oldu mu ya, oldu mu ya. Senin gibi akıllı, zekibir kız." Ay, bunları yazarkeb bile içime sıkıntılar basıyor. Sonra bize hazırladığı kurabiyelerle çayı getirdi. Tabi annem hemen kaşıyla gözüyle kalkıp takip etmemi işaret etti, oysa kendi kalkmış yadım ediyodu bile. Bir kurabiye tabağını da üç kişi taşımaz ki...

Eve dönerken de bir güzel azar işittim. Büyükler iş yaparken ben yerimde oturuyormuşum.

" ama anne,sen zaten kalkmıştın.", dememe kalmadı, büsbütün parladı. Yerimden kalkmaya neredeyse kira istiyormuşum, oysa hemen fırlayıp yardım etmeliymişim. Ayrıca beni gmzlemiş, büyükler odaya girdiklerinde de yeterince çabuk davranmıyormuşum ve bu ağırdan alışım gerçekten çok çok çirkin gmrünüyormuş. Saygısız bir genç kız görüntüsü sergiliyormuşum.( sözler aynen anneme ait)  işte bu biçimde söylendi durdu. Arabayıda öyle hırslı kullanıyodu ki, sonunda dayanamayıp, " anne biraz sakin olsana", deyiverdim.

Ya ben artık iyice sinirine dokunuyorum ya da bir derdi bu kadının. Zaten babaannemdeyken bir ara, yani o sorgulamalardan sonra kurabiyelerimi ve kitabımı alıp bir köşeye çekildiğimde, ( bu tür akraba ziyaretleri için elimin altında daima bir kitap bulundurmak gibi akıllıca bir alışkanlığım vardır )  onların gısıldaşarak konuştuklarını fark ettim.

Bir ara annem sesini yükselterek, " ben elinden geleni yaptım," dedi. Babaannem beni işaret ederek annemi susturdu. Aralarında bir şeyler dönüyor ama ne?

Bir Genç Kızın Gizli DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin