3. Bölüm: Telefon

147 21 5
                                    


Multimedya: Yağmur Ada'nın kuzenleri

"Hadi bakalım kalkında kahvaltıya yardım edelim" dedi halam
ama bu mutlu ve bi o kadarda hüzünlü havayı dağıtmak için dediğini yapacak 2 kişi var zaten evin yardımcıları Meral teyze ve Nihal abla.

Meral teyze 45-50 yaşlarında olduğu için ona teyze deriz yani pek aşağı hatta hiç inmediğim için görmem ama yıllardır burada çalıştığı için tanırım bende.

Nihal abla'nın da hatta sayılır bi zamanı geçti burada O da Anne ve Babasını kaybedince akrabalarından da hayır gelmeyince iş aramaya başlamış ve 6 yıldır burada çalışıyor.

Ece"Ya iyiydi böyle" diye mızmızlandı " uzun zaman oldu böyle olmayalı" diyip hepimizi gösterdi.

Beren" Vallaha Anne Ece haklı baya oldu çok özledim ben böyle olmayı."

"Öyle oldu maalesef"

Kendimi o anda o kadar suçlu hissettim ki onlara böyle hissettirdiği için kendimi bi yerden atmak istedim. Gerilen bedenim halam kızları onaylayınca daha da gerilip utanmama sebep oldu.

"Ben özür dilerim sizden gerçekten üzgünüm sizlere böyle hissettirdiğime ama benim içimden birşeyler yiyip içmek, gülüp eğlenmek, sofraya gelip insan içinde oturmak ta ki bugüne kadar beni eğer sofranızda görmek isterseniz bende sizinle olmak isterim"

Sanırım bu denli dönüşüm Annem'in söylediklerinden ve benim gerçekleri görüp beni seven insanları üzmemem gerektiğini anlamamdan artık  bi yerden başlamak lazım toparlamak için.

Halam"O nasıl söz öyle kuzum tabiki isteriz" söylediğim şeyle halam'ın yüzünde güller açtı onu böyle görmek benimde yüzünde bir tebessümle sebep oldu.

Ece"Maviş ne saçmalıyorsun sen biz zaten uzun zamandır bunu istiyoruz.

Beren"Kızım konuşturma beni ya deli misin neysin anlamadım ki hergün yanına gelip kahvaltıya gel, yemeğe gel, dışarı çıkalım diyen biz değil miyiz sen şimdi bize beni görmek isterseniz diyorsun.

Halam"Gitmeyin kızın üstüne o ne zaman gelmek isterse" dediğinde kızlara bakarken daha sonra bana dönüp " gelir zaten. Biz seni hep görmek isteriz bitanem hep de bekleriz." dedi ve saçlarımı öpüp ayağı kalktı.

"Hadi bakalım kahvaltıyı hazırlıyordur şimdi Zeynep teyzeniz kalkında bizde gidip yardım edelim." tam kapıdan çıkacağı zaman onu durdurup

"Hala" bana dönüp

"Efendim canım"

"Teşekkür ederim" dedim ve tebessüm ettim.

"Niçin"

"Yanımda olduğunuz için" kızlara dönüp "hepinize teşekkür ederim"

Kızlar kolarımı sıvazlayıp "tabi yanında olucağız eşşek sıpası" Ece'nin söylediği şeye hepimiz kıkırdarken halam yanıma gelip boylarımız eşit olsun diye diz çöküp ellerimi tuttu.

"O ne demek öyle sen benim Miniğimsin unuttun mu? Ayrıca Abim ve Yengemin emanetisin seni asla yanlız bırakmak ne şimdi ne de bu saatten sonra."

Ben doğduğumda fazla küçük olduğum için halam bana Miniğim dermiş hala der ama eskisi gibi sıklıkla demez. Şimdi söylemesinin sebebi sanirim hatırlatmaktı.

Söyledikleri beni o kadar mutlu etti ki o an ne yapacağımı bilemeyip elimden gelen tek şey sıkıca sarılmak olduğu için hiç düşünmeden sarıldım o da sarılmamı bekliyormuş gibi hemen karşılık verdi.

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin