1. Bölüm: Araba

238 39 11
                                    

Merdivenleri düşmemeye özen göstererek koşar adımlarla inmeye başladım.

"Ada nereye gidiyorsun beklesene beni" arkamdan bağırılmasını umursamayarak kapıyı açıp bahçeye çıktım.

Rüzgar üşümeme sebep olurken aynı zamanda saçlarımı savurup boynumu ortaya çıkarıyordu. Buda daha çok üşümemi sağlarken bahçe kapısını aralayıp dışarıya adımımı attım.

"Ada dur nereye gidiyorsun" diyen eceyi takmadan koşmaya başladım.

*****
ÖLÜM

GÖZYAŞI

KRİZ

BAĞIRIŞ

KABUS

İNTİKAM

Ölüm; yaşadığım kayıplar sonsuza dek görmek isteyipte göremeyeceğim yüzlerin şimdi soğuk toprağın altında olan bedenleri. Şimdi sarılmak isteyip bedenlere sarılamayan ben.

Gözyaşı; onlarca hergün döktüğüm gözyaşı

Kriz; gece veya gündüz farketmeyen. Geçirilen krizler

Bağırış; onlara seslenip gelmelerini söyleyen bağırışlarım

Kabus; her gece ter içinde kalkmama sebep olan kabuslar.

Bunların hepsi bi başkası için ayrı ayrı yaşanılan şeyler olabilir ama benim için öyle değil. Zincirleme kaza gibi önce Ölüm daha sonra görülen kabuslar o kabuslardan uyandıktan sonra dökülen Gözyaşı 'neden gittiniz' ' niye yalnız bıraktınız' diye Bağırışlar ardından gelen Kriz.

Yapılan sakinleştiricilerden uyandıktan sonra alınan İntikam yeminleri.

Bunların hiç biri bana onları getirmez ama içlerinden biri var ki ona bağlanıp hayattaki tek amacımı gerçekleştirmeme yardım eder oda Intikamdan başkası değil.

İntikam; kaybettiğim iki bedenin ardından her gün düşünülen bir Intikam.

Dedim ya bunların hiç biri bana onları getirmez ama içinden biri içimdeki kırılan hayata küsmüş kızı hayata bağlar. İntikam benim ümidim oldu artık.

Benden habersiz akan gözyaşlarım görmemi zorlaştırırken yerdeki içinde su birikintisi olan çukur takılıp yüzüstü düşmeme sebep oldu.

Düştüğüm yerden doğrulup ayaklarımı kalçamın altına koydum ve avuçlarımı kendime çevirip baktım. Taş battığı için kızaran ve kanamasına az kalan avuçlarıma göz yaşlarım düştüğünde gözyaşlarıma bir kere daha lanet ettim.

Kendime tekrardan ağlamamam gerektiğini hatırlattıktan sonra gözlerimi elimin tersiyle silip iyice kuruduğuna emin olup yerden kalktım. Dizlerimide çırpıp tekrardan koşmaya başladım.

Şimdi nefes nefese koştuğum bu sokağın ne adını nede beni nereye çıkaracağını bilmeden koşuyordum sadece. Nereye gittiğimi bilmeden

Nefes sesimi duyduğum boş sokakta son hızla bana yaklaşan bir araba kornaya deli gibi basarken öylece durdum. Belkide şimdi ölmem gerekiyor diye düşünüp bekledim.
Arabanın farları gözlerimi kapatmama sebep olurken gözlerimi açıp ellerimi gözlerime siper ederken araba cm'ler kala önümde durdu.

Hızla daha nolduğunu anlamadan açılıp kapanan bir kapı sesi ardından bana yaklaşan ayak seslerine birde kolumu sıkıca kavrayıp beni sarsan bir el dahil oldu.

Gözlerimi diktiğim yerden alıp bakışlarımı önce kolumu tutan ele daha sonra onun sahibine çevirdim.
Karanlık olduğu için yüzünü çok fazla seçemediğim fakat yinede sinirle bana bakan yüzü fark etmemle donup kaldım.

Bu o'ydu

Şoktan çıkıp bana bağırdığını yeni yeni fark ettiğimde kolumu elinin arasından çekip bende ona nefretle bakmaya başladım.

"Amacın ne lan senin gebermek mi istiyosun?" bana bağırdığını duyduğumda sinirlerim dahada alt üst olurken.

"Gebermek istesem napıcaksın" diyip bende onun gibi bağırdığımda çatık olan kaşları dahada çatıldı.

"İstediğini yapıp geberte bilirim" dedi.
İçimden tabi alışkınsındır sen diye geçirip içimdeki sesi zorla susturup

Onu baştan aşağı süzüp daha sonra arabasına baktım bunları yaparkende oda beni anlamayan gözlerle izliyordu.

"Senin gibi zengin züppelere haddini bildirmeden ölmeyi düşünmüyorum"
Dedim. Yalan tabikide aklımda olan tek şey 'Ölüm' ancak önce alınması gereken bir İNTİKAM var.

Hem ölmek istesem bile beni öldürmesi gereken son insan bile değil karşımda bana beni öldürebileceğini söyleyen piç.

"Deneyelim istersen" dediğinde sesli bir şekilde güldüm ve ona dönüp alayla sırıttım.

Daha sonra yüzümdeki alayı silip yerine bariz bir şekilde nefretle bakıp tısladım.

"Beni öldürecek en son insan bile değilken beni öldüreceğini iddia edip komik durumuna düşürme kendini"
Dedim ve küçümserce bakıp. Ona cevap hakkı tanımadan arkamı döndüm.

Tabi oda arkamdan bağırmayı unutmadı ve "Sana önerim bi daha karşıma çıkmaman aksi takdirde sonuçları senin için iyi olmaz" dedi.

Ona cevap vermeden olmaz diyerek bende ona "En kısa zamanda seninle görüşücez desene çok eğlenmeyi umuyorum" dedim.

Dönüp ona baktığımda yüzünde bıraktığım etkiden memnun bir şekilde yoluma devam ettim.

Arkamda şaşkın ve sinirli iki çift göz bırakarak.

İlk kitabım ve inşallah beğenilir diye umuyorum yazım yanlışları olduysa kusura bakmayın arkadaşlar okuyan herkese teşekkür ederim şimdiden :)

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin