Bölüm 7: Duran Saat

30 3 0
                                    

  Babamın "VİVE!! Saat 8:30 olmuş, işe geç kalmışım!." Demesiyle uyandım. Gözlerimi ovuşturdum, bir an durakladım. Bir dakika!... Babam işe geç mi kalmış? Buda ne demek? Babamın işi evde ki! Ne geç kalması? Randevu saatleri bellidir. Sabahları babamın seansı olmaz. Genelde öğlenden sonları olur.

Yataktan fırladım ve alt kata indim. Fakat kimse yoktu. Yatak odasına ilerledim. Annem ve babam yatıyorlardı. O an ne olduğunu tam anlayamadım. Belki de rüya görmüş olabilirdim.

Mutfağa gittim. Bir bardak aldım ve çeşmeyi açtım. Suyu doldurdum ve bir yudum aldım. Korktuğumdan susamamıştım gerçektende suya içmek için susamıştım. Tam yudumu aldıktan sonra duvar saatine baktım saat tam 8:30'du saat durmuştu. İşte o an o suyu korkudan içebilirdim. Bu kadar da tesadüf olamazdı.

Duvardaki saati almak için yaklaşırken birden bodrum katından bir ses geldi. Başta umursamadım fakat ardından bir takırtı daha. Korkarak bodruma inen merdivene doğru ilerledim. Düz bir koridor ve koridorun sonunda arka bahçeye çıkan bir kapı ve kapının hemen sağında bodruma inen merdivenin kapısı bulunuyordu. Koridorun sonuna geldiğimde bahçe kapısının açık olduğunu fark ettim, aynı zamanda bodrumun kapısı ise sonuna kadar açıktı.

Bahçe kapısını kapattım. Kapıyı kapattığım anda bodrumun ışıkları yandı. Kapıyı çarpmanın etkisiyle yandığını düşündüm. Bodrumun merdivenlerini yavaş yavaş inmeye başladım.

Merdivenin yarısına kadar geldiğimde aynı sesi tekrar duydum ve bir an duraksadım. Ses artık daha şiddetli geliyordu. Sesin bodrum katından geldiğine emindim. Bodruma inmeye devam ettim. Artık bodrumdaydım. Raflara göz gezdirdim. Sesin nereden geldiğini tam olarak kestiremesem de bodrumun bir yerinden geliyordu, orası kesin.

Yavaş adımlarla ilerledim. Tam bir adım daha atacaktım ki arkamdan biri omuzlarımdan tuttu... "SİKTİRR...!" Tüm vücudumu korku ele geçirmişti. Beni yavaşça kendisine doğru döndürdü. Karşımda Tate'in yüzünü gördüm. "Tate sen miydin? Az daha altıma kaçıracaktım."

Neyse ki Tate'ti. Peki ama nasıl... nasıl olurda... nasıl olurda bizim eve girebilir ki?

"Tate nasıl girdin? Bu eve nasıl girebildin?"

"Korkma... Büyücü falan değilim. :) Sadece arka bahçede senin uyanmanı beklerken arka kapının açık olduğunu fark ettim. Bende girdim. Girişte hemen sol tarafta bir kapı vardı aşağıya inen bir merdiven. Merak edip indiğimde bodrum katında olduğumu anladım. İçerisi karanlıktı, bende ışıkları yaktım. O sırada sen geldin, bende korkup saklandım. Senin olduğunu anladığımda saklandığım yerden çıktım. Seni korkutmamak için yavaşça yaklaştım ama sen daha önceden korkmuş olmalısın ki benden de korktun."

"Her neyse, bu kadar korktuğum yeter. Yukarıya çıkıp bir bardak su içersem kendime gelebilirim.

Yukarıya çıkıp bir bardak su içtim. Duvardaki saate baktığımda çalışıyordu ve 7:16'yı gösteriyordu.

Hazırlanıp okula gitmemiz gerektiğini düşündüm. Tate'te benle aynı fikirdeydi. Ona ben hazırlanırken beni aşağıda beklemesini söyledim. Bende üzerimi değiştirmek için odama doğru çıktım.

════════

Psikolojim tamamen alt üst olmuş bir şekildeyim. Hayatım boyunca böyleydi. Aslında hep iyi niyetimden kaybettiğimi düşünüyorum. Evet, ben bir ölüyüm. O bunu bilmese de ben ölüyüm.

İstediğim yere istediğim zaman ulaşabiliyorum. Bir şeyler almak için paraya ihtiyacım yok ve istediğimde etrafımdaki tüm nesneleri kontrol edebiliyorum. Fakat bir sorun var ki bahçedeki gömülü olan cesedim çok pis kokmaya ve her geçen gün çürümeye başladı...

ÖlüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin