4. BÖLÜM - ALYA

95 14 2
                                    

Multide Alya ve Arya var ;)

Kolum alçıya alınalı daha bir hafta olmuştu. En az bir hafta alçıda kalması gerekiyordu ve bu gerçekten çok iğrençti. Meriç' i yaz okulu için ikna etmiştim. Nasıl mı? Bu benim için çok kolay olmuştu. '' Bak, Meriç! Eğer bizimle yaz okuluna gelmezsen Mehmet amcaya telefon açar kolumun senin yüzünden kırıldığını söylerim. O zaman olacakları sen düşün. '' deyince bir süre diretse de sonunda kabul etti. Tabii ki bu olaydan önce şu SEVGİLİ konusunu konuşmuştuk. Olayın en ince ayrıntısına kadar anlatınca kendimden iğrendim. 

Eve geldiğinde bizim yerde rakı sofrası kurduğumuzu görmüş. Çok neşeliymişiz. Neşemizi bozmamak için yanımıza gelmemiş ama ben onu görünce yanına gitmişim ve ödeşmemiz gerektiğini söyleyip onu... Onu ÖPMÜŞÜM. Resmen kendimden iğrendim ya. Neyse....

Sonra çok içtiğim için kusmuşum. Hem de Meriç' in üzerine . İşte en komik tarafı buydu benim için. Sonra Arya benim üzerimi değiştirmiş ve Meriç beni kucağına alıp, kendi odasına götürmüş. Benim uyumamı beklerken oda uyuya kalmış. Yani anlattığına göre hepsi bu kadarmış.

Düşünüyorum da ben öyle sarhoş sarhoş yatarken bana bir şey yapmış olabilir mi? Ya da ben öylece dururken masum kalmış olabilir mi? İşte içimi yiyip bitiren kısmı burası.

Arya' nın '' Hadi, Alya!  Uyu artık yarın erken kalkacağız. Sonra uyanamazsan başından aşağı buzlu su dökerim ona göre. '' deyip kıkırdamasıyla kendimi uykunun kucağına bıraktım. Umarım beni hızlı ve sıkı tutar.

                                                                                                      ***

Bavulları Meriç' e taşıttığım için çok rahattım. Ne yani bu kırık kolla ben mi taşısaydım?? Sağdan gelen sesle başımı yana çevirdim.  Rüzgar' ı gördüğüme pekte şaşırmamıştım. Sinirli ve gerilmiş bir vaziyette duruyordu ama bu benim zerre umurumda değildi. Tam yolma devam edecekken kolumdan tuttu ve beni kendine çevirdi. '' Ne oldu koluna,  Alya? Biri bir şey mi yaptı? '' diye sorduktan sonra histerik bir kahkaha attım. '' Sen kim oluyorsun da bana hesap soruyorsun? Hemen çek şu patilerini! '' diye bağırdığımda etrafımızda bulunan kişiler gülüşmeye başladı. Rüzgarın kaşları daha çok çatılmıştı ve gözleri seğirmeye başlamıştı. '' Sana bunu kim yaptı dedim. Cevap ver bana! '' diye bağırınca herkes sustu. '' Çek lan o elini! '' diye bağıran Meriç' in sesini duydum. Herkesin meraklı bakışlarından bu çocuğun kim olduğunu merak ettiklerini anladım. '' Sen kimsin lan?? Ne hakla bana karışıyorsun?? '' diye bağırırken benim kolumu bırakıp Meriç' in üzerine yürümeye başladı. '' Sevgilisiyim lan. Sen kimi oluyorsun? '' dediğinde benimde ağzım açık kalmıştı. Meriç elindeki valizleri bırakıp Rüzgar' ın üzerine yürümeye başladı. Rüzgar da yere değmek üzere olan ağzından çok şaşırdığını belli ediyordu.  Meriç' in Rüzgar' a vuracağını düşündüm ama sadece omzuna çarpıp geçti ve yanıma geldi. Önce kulağıma eğildi ve komik bir şey anlatıyormuş gibi gülerek, '' Yanlış bir hareket yaparsan her şey mahvolur. Sakın ani bir hareket yapma. '' dedi ve boynumdan tuttu ve dudaklarıma küçük bir buse kondurdu. Yüzümün yanmaya başladığını hissettim. Onca insanın arasında beni öpmesi çok utandırmıştı ama ses çıkarmadım. Birden  elimi tutup Rüzgar' a döndü ve '' Ben bu kızın elini tutuyorsam sen anca avucunu yalarsın. '' dedi ve göz kırptı. Sonra elimi bıraktı ve bavulları aldı. Ardından birlikte benim kaldığım odaya çıktık.

                                                                                              ***

'' Meriç, sen ne yaptığını sanıyorsun? Nasıl beni herkesin içinde öpersin! Geri zekalı, aptal!! '' diye cırlarken sırıtıyordu. '' Yani odada olsak bir şey demeyecektin, öyle mi? '' dedi ve tişörtünü vücudundan sıyırdı ardından yatağa uzandı. '' Hey hey ne yaptığını sanıyorsun. Çabuk üstünü giy! '' diye bağırdım. Benim odama gelmiştik. Bizim üniversitemizin yaz tatilinde öğrencilerin eğlenmesi için için yapılmış 14 tane ayrı ayrı, her biri dörder katlı, deniz kenarında yaz okulumuz vardı. Burayı çok seviyordum ama Meriç ile burada olmak... Cidden çok büyük bir hataydı. En iyisi geri gitmekti ama Arya asla bizi bırakmazdı. Pantolonunu bacaklarından sıyırmaya başladığında artık iyice sinirlenmiştim. '' Çabuk giy şu üstünü. Senin utanman yok mu? Anan baban sana terbiye vermedi mi? '' dediğimde ne olduğunu anlayamadan hızlı bir şekilde üstüne geri giydi. Tam odadan çıkacaktı ki bana döndü ve, '' Kusura bakma küçük hanım, benim annem ve babam olmadığı için terbiye alamadım. '' dedi ve hışımla odadan çıktı. 

Allah' ım ben ne kadar saygısız davranmıştım. Onu çok hassas bir noktadan vurmuştum. Ben yetim birini ezmiştim. Benimle aynı durumu paylaşan birine bunu nasıl yapmıştım. Yüzümün ıslaklığına aldırış etmeden odadan çıktım ve Meriç' in odasına doğru hızlıca ilerlemeye başladım.

                                                                                                  ***

'' Meriç! Lütfen aç kapıyı! Ne olur! Özür dilerim! Lütfen, aç kapıyı! '' diye bağırıp, kapıyı yumruklarken Rüzgar yanıma geldi. '' Seni istemiyorsa bırak onu. Gel dolaşalım biraz. '' dediğinde, '' Defol git, Rüzgar! Bir kere de karışma hayatıma! Defol git! '' dediğimde Meriç odanın kapısını açtı ve beni hızla içeri çekti. Sinirli bir şekilde Rüzgar' a bakıyordu. '' Oğlum sen ne yüzsüzsün lan. Kız kovuyor. Defolup gitsene. Boşuna havlama! '' dedi ve sert bir şekilde kapıyı yüzüne kapadı. Sonra hızla bana döndü ve kollarımdan tutup beni kapıya yasladı. Sinirli olduğu çatık kaşlarından belliydi. Haklıydı da. '' Ne var, yine ne söyleyeceksin? '' dedi ve gergin bir vaziyette beni dinlemeye başladı. '' Meriç, ben... Ben çok özür dilerim. Yaptığım şey çok berbattı. Kendimden iğreniyorum. Beni affeder misin? '' dedim en sevdiği oyuncağını kaybetmiş biri edasıyla. Hiçbir şey demedi. Onun suskunluğu karşısında ben devam ettim. '' Lütfen! Ne istersen yaparım, kulun kölen olayım. Ne olur affet! '' diye yalvarmaya başladım. 

Neden bu kadar yalvarmıştım bilmiyorum ama o kadar kötü hissediyordum ki kendimi... Sessizliği cam kırıkları gibi batmaya başlamıştı yüreğime ve bunun acısı tarif edilemezdi.

Kendim defalarca yaşamıştım. Ve kaç defa ölümün kıyısından dönmüştüm hiçbir fikrim yoktu.

 Fahişenin kızı... Annen bedenini para ile mi sattı... Sende yapıyor musun söylesene küçük fahişe... 

Ah, lanet olsun! Zihnim yine hatırlatmıştı o iğrenç günleri. Herkes tarafından terk edildiğimi... Her seferinde kendimi kandırıyordum. ' Unutacaksın Alya! Söz ver kendine, bir daha hatırlamayacaksın o günleri. Söz ver yüreğine! ' Ama ben kendime verdiğim o lanet sözleri bile tutmayı becerememiştim. 

Yüzümdeki ellerle düşüncelerimden sıyrıldım. '' Neden ağlıyorsun? '' diye sordu o gergin halinden eser kalmamışçasına Meriç. Hep böyle olurdu zaten. Zihnim bana o günleri hatırlatır. Sonra yağmur bulutlarıyla baş başa bırakırdı beni... '' Hiç sadece... Sadece çok üzgünüm. Ondan ağlıyorum. '' diyebildim sadece. Birden yüzü gülümsedi ve ellerini yanaklarımdan çekip yine eski pozisyona getirdi beni. '' Gerçekten ne istersem yapacak mısın? '' dedi. Biraz kötü düşünceler beslediğini düşünsem de başımı aşağı yukarı sallamakla yetindim. '' O zaman benimle EVLENİYORSUN! '' dedi ve geri çekildi. İşte bu kadarı benim için çok fazlaydı...

2,5 ayın sonunda yeni bölüm geldi. Bu kadar çok beklettiğim için hepinizden çok özür dilerim ama uzun süre yoğunluk ve karmaşa içerisindeydim, bağışlayın. Önceki bölüme göre daha kısa olmuş olabilir ancak bu bölümün daha etkileyici olduğunu düşünüyorum. Okuyucu sayımız 400 ü geçti hepinize çok teşekkür ederim birtanelerim ( hepiniz öpüldünüz :* ). inanıyorum ki biz de kocaman bir kitle oluşturacağız. Bu konu da hepinize güveniyorum. Artık sık bir şekilde bölüm atacağım hiç kuşkunuz olmasın ancak bu bölümlerin çoğu sahur vaktinde gelecek yani gece kuşlarım yeni bölümleri çabucak görebilecek. 

Hiçbir zaman sınır koymadım, koymayı da düşünmüyorum ama yorumlarınızı ve oylarınızı dört gözle bekliyorum. Ne kadar çabuk yeni bölüm gelmesini istiyorsanız o kadar çok oylanması ve yorumlanması lazım. Bu da bir tür motive kaynağı diyeyim ve siz de beni motive edin. Hepinizi seviyorum. Kendinize iyi bakın :**

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin