Medya>> Chanyeol *-*
Şarkı>> Davichi- This Love *-*
*********
-Bir Hafta Sonra-
Resimlere bakıp ağladığın günden beri bir hafta geçmişti ve şimdi de oğlunla dışarı çıkmak için hazırlanıyordun.
Çift kıyafetleri giymiştiniz. Senin üzerinde beyaz t-shirt ve kot ceket. Altında da aynı şekilde pantolonun vardı. Oğlun da aynı senin gibi giyinmişti ama o daha çok şirin olmuştu.
Çantanı da aldıktan sonra oğlunun minik elini tuttun ve evden çıktınız. Kıpır kıpırdı. Çünkü parka gidiyordu. Baharın son zamanları olmasına rağmen hafif serindi. Sende bu yüzden içine gerekli olan şeyleri koyduğun sırt çantanı almıştın. Çünkü Bay Zu da sizinle geliyordu. Onun yeri sırt çantandı.
''Yaşasın payka gidiyoyuz.''
''Evet, bebeğim parka gidiyoruz.''
''Sayıncağa binebiyiy miyim?''
''Tabi ki''
''Peki, tahvalliye.. valli.. tahtıvan... '' Tahterevalli diyemediği için somurtuyordu ve sen kıkırdıyordun. ''Anne neydi o?''
''Tahterevalli anneciğim.''
''Hah işte ona da binebiyiy miyim?''
''Tabi ki de. Ama düşme diye ben seni hep tutacağım tamam mı?''
''Tamam.''
''Aferin benim akıllı oğluma.'' Dedin ve asansöre binip apartmandan çıkmak için aşağı indiniz.
Yolda gelirken o elini bırakmamıştı. Arabalardan korkuyordu ve güvende olduğunu hissedene kadar da elini bırakmıyordu.
Kocaman ağaçların olduğu yere geldiğinizde şaşkınca etrafa bakıyordu. Ağaçlar yemyeşil olmuşlardı ve kimisi hala çiçeklerini dökmediği için çok güzel görünüyordu.
''Sevdin mi anneciğim?'' onun boyuna gelmek için diz çökmüştün.
''Çok güzey.'' Büyülenmiş gibi dediğinde gülümsemiştin.
''Kocamanlar değil mi?''
''Evet.'' Dediğinde ilgisini çocuk sesleri çekmiş olacaktı ki kıpır kıpır olmuştu. ''Anne anne hadi oraya gideyim.''
''Tamam tamam hadi gidelim.'' Seni çekiştirdiği için o öndeydi, sende arkasında...
Çok eğleniyordu. Onunla her şeye binmiştin ve sürekli kahkahalar atıyordu. Sen de gülüyordun.
Yorulmuştun bir yerden sonra... Gençtin ama 3.5 yaşındaki birisine enerjin yetmiyordu. Oğlun kendine arkadaş bulduğunda sende ona yakın bankın birine oturdun. Seni görebileceği şekilde oturmuştun. Çantanı kucağına aldın ve oğlunu izlemeye başladın.
***
O kadar uzun zaman olmuştu ki... Sanki asırlar geçmiş gibiydi. Onu en son yakalanmadan önceki son gecemde görmüştüm. Keşke daha çok sarılsaydım ona. Daha çok kokusunu içime çekseydim...
Ondan haber alamamıştım bir daha. Bu şekilde olacağını bilsem de -belki bir umuttu hep- gelir diye beklemiştim. Ancak gelmemişti. İfadesinin alındığını avukattan duymuştum. Onun hiçbir şeyden haberi olmadığı için sadece ifadesini alıp bırakacaklardı. Bana kızgındı, biliyorum. Yaptığım şeyler onun düşüncelerine tersti ve kolayca beni affetmeyeceğini çok iyi biliyordum.
Tam tamına 4 yıl 2 ay geçmişti. Hapiste kaldığım süre boyunca insanın düşünmek için fazla vakti oluyordu. Katildim bunu biliyordum, ama ben onu asla kirletmemiştim. Kötünün içinde iyi olduğuna inanıyordu. Belki bana da inanabilirdi.
Bu yüzden hapisten tahliye olur olmaz, onu aramaya başladım. İyi halden ve delil yetersizliğinden dolayı sadece 4 yıl 1 ay 3 hafta içerde kalmıştım. Şansım mıydı bilmiyorum ama yakalanmamak için çok uğraştığım halde sonuncu cinayette aklımda sürekli O vardı. Konsantre olamamıştım ve bu yüzden yakayı ele vermiştim.
Çıktıktan sonra yaptığım ilk şey kendime çeki düzen vermek olmuştu. Onun karşısına karışmış bir saç sakal ile çıkamazdım. Gerçi karşısına çıksam bile beni affedeceğinden şüphelerim vardı. En büyük korkumsa başka birisi ile birlikte olmasıydı. Tanrıya dua ediyordum. Lütfen olmasın diye... Çünkü ben onu geri istiyordum. Ondan başkası ile olamazdım ve bir gram olsun aşkım azalmamıştı.
Birlikte yaşadığımız eve gitmiştim ilk önce. Orada olmadığını anlamam çok uzun sürmemişti. Evde başkaları kalıyordu. Onu bulmam gerekiyordu.
Neredeyse bir haftadır onu arıyordum ve en sonunda bulmuştum. Çok uzak bir semte taşınmıştı ve beni unutmak için yaptığı çok açıktı. İkimizin daha önde gitmediği bir yerdi.
Evinin olduğu apartmanı öğrenmiştim ve şimdi oraya gidiyordum. Evin numarası üçüncü katta olmalıydı. Direkt oraya çıkmıştım ve kalbim deli gibi atıyordu. Beni görünce tepkisinin nasıl olacağını bilmiyordum ve bu biraz çekinmeme neden oluyordu.
Kapının önünde durduğumda, elim zile basmak ile basmamak arasında kalmıştı. Derin bir nefes aldım ve bastım. Bir adım geri gidip beklemeye başladığımda gerginlikten patlamak üzereydim. Değişmiş miydi bilmiyordum ve onu görünce ne yapmalıydım kestiremiyordum.
Ancak kapıyı açmak için kimse gelmemişti. Zile yeniden bastım. Biraz daha bekledim.
Kapı hala açılmamıştı. Yanlış yere geldiğimi düşünmeye başlamıştım.
''Birine mi bakmıştın evladım?'' ses ile arkamı döndüm.
''Aaa şey ben burada oturan genç bayana bakmıştım ama?''
''Sen kimsin ki?'' Teyze gözlerini kısmış bana bakıyordu.
''Ben arkadaşıyım. ''
''Kızımın erkeklerle ne işi varmış? Beni kandırmıyorsun değil mi?''
''Yok teyzeciğim ne alakası var. Uzun zamandır buralarda değildim. Gelmişken onu da görmek istemiştim.''
''Anladım. O Yuuki ile parka gitti diye biliyorum. Biraz beklersen gelecektir.''
Şaşkınlıkla bakmıştım. ''Yuuki mi? O kim?'' bunu sormama engel olamamıştım. Emin değildim ama isim erkek ismine benziyordu. Üstelik Koreceden çok Japonca gibiydi.
''Evet, oğlu ile birlikte gitti. Görsen çok şeker bir şey.''
''Oğlu mu?'' Şok olmuştum. Oğlu mu vardı? Nasıl?
''Neden bu kadar şaşırdın ki evladım? '' sesim çok çıkmış olacaktı ki teyze gerilemişti.
''Ya-yani bana dememişti de konuştuğumuzda... o yüzden biraz şaşırdım.''
''Anladım. Çok bir şey anlatmaz bana da sadece birisinin onu bırakıp gittiğini söyledi. ''
O birisi ben oluyordum sanırım. Ama şok içindeydim. Nasıl oğlu olabilirdi?
''O- ondan mıymış peki çocuk?''
''Bilmiyorum evladım. Arkadaşın gelince ona sorarsın'' teyze bunu da söyledikten sonra eve girmişti.
Ben ise aklım karmakarışıkken öylece kapanan kapıya bakıyordum. Nasıl olabilirdi? Benden sonra başka birisi ile mi olmuştu? Üstelik ondan bebek yapacak kadar çok mu sevmişti?
Teyze bırakıp gittiğini söylemişti ama ben delirmek üzereydim. Ne yapacağımı bilemez bir halde apartmandan çıkıp gitmiştim. Sakin kafa ile gelmeliydim. Bu şekilde onunla konuşamazdım.
*****************
Sevgili editörüm HauteCouture91 , sevgilerimi iletiyorum buradan ... cidden çok fena bir editöre sahibim yazdığım uzun diye bana laf ediyor şlkjhgfghjkl
:D Kendim gibi poncik iki kişi daha bulmanın mutluluğunu yaşıyorum usagifanfan Krisinfantazisi .... yaşasın 92 Line *-*
<3<3<3<3