8. BÖLÜM ~ Çarpışma

311 25 16
                                    

İşte o zaman gördüm ki onun da gözleri dolmuştu,ağlamamak için zor tutuyordu kendini...Elimi güven verircesine omzuna koyabildim sadece.Bir şey demeye cesaretim yoktu çünkü...

"Seni de sıktım dertlerimle ya .Kusura bakma. "dedi Rüzgar dolu dolu olan gözlerini sildi.
Sonra da"Hadi sen yat daha erken," diyerek çıktı odadan .

*
Telefonumun sesiyle birden uyandım. Bir dakika ya! Bugün pazar olduğu için alarm kurmamıştım."Bu neyin kafası?! "diye anırdıktan sonra telefonu elime aldığımda alarmın çalmadığını fark ettim. Telefonum çalıyordu. Babam arıyordu . Oyalanmadan telefonu açtım .

"Günaydın kızım, "dedi babam neşeli bir sesle .

Önce biraz şaşırdım ama sonradan toparladım.
"Günaydın babacığım, "dedim bende ona.

"Ben yeni bir holdingde çalışmaya başladım. En kısa zamanda bize açılan tazminat davasını kapatacağız. Bu güzel haberi sana da vermek istedim. "

"Gerçekten mi? Ay çok sevindim. Yani biz yine eski halimize döneceğiz değil mi? "

"Yani tam olarak eskisi kadar olamayabiliriz ama yeni bir eve çıkacağız. "

"Peki ne zaman tazminatı ödeyebilirsin ?"

"Şu an paranın yarısı çıktı sayılır. Çok yakın zamanda öderim kızım sen merak etme."

"Tamam baba bende de bir miktar var. En kısa zamanda borcumuzu ödeyip yeni bir eve çıkarız inşallah ."

"İnşallah, hadi kendine iyi bak kızım. "

"Sende kendine iyi bak babacığım,"deyip tam telefonu kapattığımda tekrar telefon çalmaya başladı. Bende babamdır diye hiç kimin aradığına bakmadan telefonu açtım.

"Efendim Babacığım, "

"Ooo mafya babası mı yaptın beni şimdi?" Olamaz bu Rüzgardı ve ona baba demiştim.

"Ya saçmalama az önce babam aradı da bende seni babam zannettim "dedim hemen durumu düzeltmek için. Hem sabah ağlıyordu bu çocuk! Hemen kendini nasıl toparlamıştı ki? Neyse düşüncelerimden sıyrılıp telefona odaklandım.

"Mira orda mısın?? "

"Ha? Ne demiştin?! "dedim hemen. Şaşırmış olduğum için ve yeni kalktığım için sesim çok salak çıkmıştı.

"Diyorum ki: Artık Ada'yı takip etmeyeceğiz ve sen de artık benim sevgilim değilsin!" Böyle deyince biraz garip hissetmiştim ama hemen kendimi toparladım.

"Ay çokta umrumdaydı! "

"Tamam , her neyse benim kahvaltım nerede!? "
Ay bu öküzün kahvaltısını unutmuştum ve saate baktığımda saat 11'di.

"Ay hemen hazırlıyorum. Yani hazırladım şuan merdivenlerden çıkıyorum. "diye yalan atıp hemen telefonu kapadım ama kapı açıldı: Rüzgar...

Eyvah şimdi sıçtık...
"Hani merdivenlerdeydin küçük hanım!? "

"Şey merdivenlerden çıkıyordum da düşt-"derken Rüzgar lafımı kesti.

"Yalanı kes ya. Tamam hadi kalk da kahvaltımı getir artık!" deyip odadan çıktı.

"Kohvoltomo gotor ortokk! "deyip onun taklidini yaptım ama neyse ki beni duymamıştı. Ucuz atlatmıştım.

Hemen yatağımdan kalktım ve hizmetçi kıyafetlerimi giydim. Iyy şu gıcık kıyafetler! neyseki birkaç hafta sonra bunlardan kurtulacaktım!
Saçlarımı saldım ve çok hafif bir makyaj yapıp evin mutfağına gitmeye doğru yol aldım. Gittiğimde aşçı öylece elinde tepsiyle beni bekliyordu."Gıcık kadın ne olacak! diye düşünürken Yapaydan gülümseyerek yanına yaklaştım ve "Rüzgar beyin tepsisini alacaktım da ben " dedim. O da bana elindeki tepsiyi verip "Sonunda geldin! "dedi uykulu gözlerle. Tam küfür edecektim ama kendimi zor tuttum ve başardım .

Okyanus MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin