Bölüm Başlığı

16 3 0
                                    

Birbirimizden kaçarak ikinci dönem bitti...Vedalaşmadan ayrıldık. Biz tatile , o memleketi Van' a gitti. Ben kaybettim...O gittiğinde bir daha toparlanamam sanıyordum.Hiç unutmadım ama yaşamaya da devam ettim.Bu arada küçük dayım boşanmıştı eşinden...Ve nerdeyse her hafta sonu kızkardeşinde ikimizi alıp takılıyorduk gece kulüplerinde.Eşiyle birlikte kızından da ayrılmıştı. Aslında neşe dolu , şen şakrak bir insandı dayım. Ancak ailesi otorite kullanıp etkili olmuştu boşanmasında. Sevmese onca yıl dayanabilir miydi ?
Ama sevmek yetmiyormuş birlikte olmaya, anladım. Biz iyi anlaşıyorduk , üçümüz. Dayım, kardeşim ve ben. Gece kulüplerinde belli etmiyordu ama çok yorgun ve yalnızdı.Biz ne derse yapıyor, elimizden geldiği kadar yanında olmaya çalışıyorduk. Tabii benim bu arada Üniversite sınavlarım başarısızlıkla sonuçlandı.Kimbilir , ben de bu ayrılığa onunla aynı şekilde alışmaya çalıştım. Sonra o bizi biriyle tanıştıracağını söyledi, üç dört ay sonrası. Ama şimdilik hiç kimseye söylemeyecektik, sıkı sıkı tembihlenmiştik. Zeynep'te adı...Çok güzel, sevgi dolu bakıyordu dayıma. Konuşurken sesi yumuşak ve şefkatliyi.Acaba dedim , Nejat'ın nişanlısı da ona böyle mi davranıyor? Böyle davranıyorsa, dayım gibi o da aşık olur sonunda...
Bizim tanıştırılmamızdan dört ay sonra evine davet etti dayım, tabii biz yine onun yanında. Anneannelerle aynı apartman dairesinde oturuyorlardı. En üst katta küçük dayım, onun altında büyük dayım, bir altında Anneannem'ler...Dedem büyük bir yem fabrikası kurmuştu. Yabancı ortaklı bir şirket olduğundan , çoğunlukla ya şehir dışında ya da yurt dışındaydı. Kardeşimle biz çok kalırdık Anneannem'de. Belki de dayımla yakınlığımız o yüzdendi.
Son hazırlıkları yapmıştık ki kapı çaldı ve dayımla birlikte Zeynep geldiler. Çok ürkekti, ama sonra hep beraber yemeğe başlayınca rahatladı. Haklıydı da...Büyük cesaret, aile apartmanında henüz hiç sike büyükleriyle tanıştırılmadan direk yemeğe gelmek, büyük cesaretti gerçekten. Tatlı faslına geçmiştik ki kapı çaldı. Gelen büyük yengemdi, "dayını çağır çabuk" dedi. Salona geçip seslendim . Dayım , " sen git salona, ben şimdi gelirim" deyip kapının dışında konuşmaya başladı:
- Abini zor tutuyorum aşağıda, ben engel olmasam gelip dağıtacak burayı.Sen nasıl eve getirirsin, üstelik bir de yeğenlerine hizmet ettirirsiniz .Olacsk şey değil bu...
Diyordu.İstemeden kulak misafiri olmuş ama çok üzülmüştüm. Neden bu kadar kızdılar anlayamadım..Dayım onu , " tamam ben biraz sonra gelicem" deyip gönderdi.Pek bir şey belli etmedi ama canı sıkılmıştı. Yemekten sonra Zeynep' i alıp çıktı. Biz de ortalığı toparlayıp Anneannem'e indik. Anneannem " ah deli oğlan ah! Baban duyarsa ne halt ederiz şimdi? Abin küplere binmiş.Ya başkaları da duyarsa? " diye söyleniyordu . Gece yarısına doğru geldi dayım, biz uyumuş gibi yaptık. Yukardan büyük dayım ve yengem de indiler.Büyük dayım gerçekten çok sinirliydi; " Ne yaptığını sanıyorsun sen? Hadi efkarlı dağıtıyor dedik, ses çıkartmadık gece eğlencelerine...Tutup birine evine getirmek ne demek? Üstelik bir de kızların yanına...Biz saygın bir aileyiz.Bu duyulursa ne olur? Kim kız verir sana bir daha? Nasıl evlenirsin? "
Dayım hiç cevap vermedi, dinledi ve evine çıktı. Bu iş burda kalmayacaktı , dedeme de söyleyeceklerdi,
O an dayım için gerçekten çok üzüldüm. Kimse sormamıştı , "aşık mı oldun" dememişti. Belki yaralarını sarmış, acılarını gerçekten dindirmişti Zeynep. Ama hiç sormamışlardı işte...Aile sevgisi böyle mi oluyordu gerçekten? " Biz aslında senin iyiliğini istiyoruz " dedikleri sevgi bu muydu?

Birini sevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin