Umarım okuyan herkes beğenir ve kendinden bir parça bulur"
"Anne geliyorlar , hadi koş çabuk ol !"Geliyorlardı . Adım seslerinden anlayabiliyordum. Can sıkıcı derecede sanki tek bir vücuttan çıkıyormuş gibi ama aslında düzinelerce farklı askerlerden gelen adım sesleriydi bunlar.
Kafalarındaki çiplerle daha ne yaptıklarının farkına bile varmadan ,uzaktaki bir bilgisayardan kontrol edilen , karşısındaki annesi veya kız kardeşi olsa dahi gözünü bile kırpmadan öldürebilen , beyinleri tamamen ele geçirilmiş askerlerden bir birlikti.ve şuan bizim peşimizdeydiler ,sırf bizim için gelmişlerdi çünkü şu son zamanlar da göz yumulmayacak derecede fazla eşya çalma cüretinde bulunmuştuk .
"Anne geliyorlar lanet olsun ! Bırak artık götüremeden yakalayacaklar bizi"
Annemin kolundan tuttuğum gibi sürüklemeye başladım fakat beni duymuyor gibiydi. Bir terslik olduğunun farkındaydım ama şuanda bunun hiçte sırası değildi. Her an yakalanabilirdik
. Annemi sürükleyerek koşmaya devam ediyordum çünkü onlara bu kadar yakın olduğumuzdan dolayı yakalanmamamız söz konusu bile değildi. Hızlı davranarak izimizi kaybettirip bu beyni ele geçirilmiş askerlerden kurtulmalıydık.
Anneme baktığımda , koşmayıp sadece hareketsiz durduğunu farkettim. Kırlaşmaya başlamış kömür karası saçlarının yan tarafından kan süzülüyordu. Lanet olsun vurulmuştu! İşte şimdi hapı yutmuştuk. Annemi her ne kadar tüm yol boyunca taşıyamayacağımı bilsemde kucağıma aldım. Bir yandanda hem annemi hemde kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum
" Anne tamam sakin ol arabaya vardığımız da kafana pansuman yaparız ama önce izimizi kaybettirmemiz lazım"
"Ben sakinim Aimeé önce kendini sakinleştir. Kuzeybatı yönünde yaklaşık on dakika mesfede ormanlık alan var izimizi orda kaybettirebiliriz "
haklıydı bu dızlak alanda daha fazla durmamalıydık . cevap vermeden direk ormanlık alana doğru koşmaya başladım. Askerlerin ayak sesleri biraz öncekine göre çok daha uzaktan geliyordu. Bu iyiye işaretti çünkü çok uzaktan kontrol ediyor olmalıydılar bu yüzden izimizi sürememişlerdi . bu
askerleri kontrol etmek için öncelikle başlarında bir kullanıcı olmalıydı. Bu askerler düşünemez sadece uygulardı.
Tam o sırada sağ taraftan gelen elleri silahlı yüzlerinde hiçbir ifade barındırmayan sadece emirleri uygulamak için gönderilen askerleri gördüm.
Şimdi ne yapacaktık hiçbir şey sandığım kadar kolay olmayacaktı. öncelikle bu gözü hiçbir şey görmeyen askerlerden kurtulmak için sığınak bulmalıydım.
Etrafıma bakınırken annemin kucağımdaki huzurlu yüz ifadesiyle karşılaştım. Bayılmıştı ! Uzun zamandır bu duruma düşmemizi sağlayacak eşyaları çalmakla uğraşıyordu. Bildiğim kadarıyla o da
benim gibi dün öğlenden beri hiçbir şey yememişti. Bu yüzden zayıf düşmüş olmalıydı. Bir de üzerine neler çalacağımızı planladığı için uykusuz kalmıştı şimdiki yarasını da işin içine katarsak bayılması çok normaldi.
Etrafıma bakınmaya başladım tam o sırada yaşlı bir çınar ağacı farkettim. Ben çocukken ve soylular bizleri buralara sürmeden önce evimizin yanında ki ormanlık alanda yaşlı bir çınar ağacı vardı oraya neredeyse her gün gider saatlerce ağacın gövdesindeki oyukta oyun oynardım .O zamanlar çok küçük boyutlarda olup oraya sığsamda şimdi de annemlesığabilirdik . heybetli çınar ağaçlarına yıldırım düşer ve ağaçta oyuk açardı. Umarım bunda da onun gibi bir oyuk vardır diye düşünerek ağacın etrafını turlamaya başladım.
Herhangi bir aralık , bir çıkıntı ,her hangi bir şey ve yan gitmek üzereyken ağaçtaki iki kenarın birleştiği ve sanki yaş çizgisini oluşturan katmanlar arasındaki çıkıntı gibi gözüküyordu. Hemen annemi yere bırakıp içinin büyüklüğüne baktım.
Kahretsin ki sadece bir kişinin sığabileceği oda biraz sıkışarak sığabileceği bir büyüklükteydi. Annemi oyuğun içine bırakıp biraz uzaklaşmaya başladım
. Fazla uzaklaşamazdım çünkü bu lanet ormanın her tarafı aynı gibi gözüküyordu. Annemden pek uzaklaşmamıştım ,askerler gittikten sonra annemi de alıp hemen buraya geldiğimiz arabalara koşup diğerlerinin yanına ulaşmalıydık . Asıl sorun şuan benim nereye sığınacağımdı . nereye sığınacağımı düşünürken babamın yıllar önce her yaz sanki bugünlerin geleceğini biliyormuş gibi öğrettiği derslerden biri aklıma geldi.
"Aimeé eğer peşinde bir hayvan varsa ve bu ağaca çıkamayacak yada bu ağaca çıkınca seni fark edemeyecek bir hayvansa ağaca çıkınca ve o gidene kadarda inme , eğer olurda seni fark ederse gene inme ve onun vazgeçmesini bekle biraz zamanda alsa sonunda vazgeçecektir. Tamam mi akıllı kızım?"
"Tamam baba peki bu senin bana ağaca çıkmama izin verdiğini mi anlatıyor ?"
"Her zaman çok akıllı bir kız oldun Amieé ama bu benim sana sırf eğlence yüzünden zarar vermesi engellemek için istediğim bir şey en son ağaca çıktığında ve kayıp düştüğünde ne olduğunu hatırlıyor musun tatlım?"
O zamanki küçük kız çok iyi hatırlıyordu.
Hâlâ dizindeki ağaca sürtünmesinden dolayı oluşan yaralar her adımın da ona bunu hatırlatıyordu ama o küçük kız ne yapacaktı ki tek eğlencesi buydu. Arkadaşı Kelly gibi bütün gün oyuncak bebekleriyle oynayacak bir kız değildi. O ağaçlara tırmanmaktan , sapanla şişe vurmaktan ve yaz geldiğinde huysuz komşusunun bahçesinden meyve aşırmaktan hoşlanırdı.
"Evet baba hatırlıyorum bundan sonra daha dikkatli olucam ama bu eğlencemi benden alma "
aklıma gelen bu anıyla yüzümde bir tebessüm oluşmasını engelleyemedim. Babamın sözünü dinleyip ne ağacı olduğunu bilmediğim geniş gövdeli bir ağaca tırmandım ve alttan bakıldığında gözükmediğim bir konumda olduğuma emin olmaya çalıştım. Umarım babamın dediği doğru çıkar ve beni bulamazlar.
Babam bu planı hayvanlara karşı kullanmamı istemişti ama askerlerde bana göre hayvandan tek farkı görünümleri olduğunu düşünürüm çünkü kullanıcılar olmadan onlar hiçbir şey yapamaz sadece nefes alıp oldukları yede kalırlardı. beyinlerinde ki çipler onların beyin kapasitelerini her ne kadar artırırsa arttırsın onları tıpkısahibine bağlı bir evcil hayvana dönüştürüyordü hatta hayvandan daha kötü çünkü hayvanlar sahipleri olmadan da hareket edebilirdi fakat askerler onları kullanan kullanıcılar olmadan hiçbir şeydiler.Soyluların dışında ki herkese yapmak istedikleri bunlardı herkesi kendi kontrolleri altına almak , düşünme yetkisiyle birlikte yaşama haklarını da ellerinden almak
Tekrar askerlerin sinir bozucu derecede uyumlu seslerini duydum ve olduğum yere daha çok yerleştim ses çıkarırım diye nefes bile almıyordum . sesler giderek artıyordu her ayak sesinde kalbim sanki yerinden çıkacak gibi oluyordu , her adım sesinde sanki kalbim maratona çıkıyordu. Umarım beni görmeden giderler!!!
~•~•~•~•~•~•~•~•~~•~•~•~•~•~•~~•~•~
~•~BÖLÜM SONU ~•~
Bu bizim ilk kitabımız lütfen yanlışlarımızı ve hatalarımızı varsa yazın elimizden geldiğince düzeltmeye çalışalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ
FantasyHerşey bilim adamlarının vericileri icat etmesi ile başladı.Vericiler insan beynini kontrol edebilir, hastalıkları engeller, hafızayı siler, zekayı bir anda 2 katına çıkarabilir, hatta insanın kinezi yeteneğine sahip olmasına bile neden olabilir... ...