OPERASYON

190 13 2
                                    

Evvet canlarım!  Bu hikayeye yoğun istek olduğu için devam ediyorum. ama şöyle bir açıklamada bulunmam gerek, gerçek hayatta tecavüze uğramış bir kadın/kızın hayatı nasılsa yani geçirdiği travmalar, krizler vb şeyler. öyle olucak. en ufak şeyi sayfalarca araştırdım ve ona uygun yazıcam. daha gerçekçi olmasını istiyorum. hemen herşeyi bekleyemeyiz ve ya hemen erkeklerle sıkı fıkı olamaz benzeri şeyler ama ben sizin benim yanımda olacağınıza inanıyorum, kimi zaman beraber eğlenicez, kimi zaman üzülücez kimi zaman birlikte karar vericez neler olacağına :D lütfen yorum yaparak görüşlerinizi bildirin :) :**

(Ayrıca bazen multimedyadakiler kayboluyor diye karakterlerin resmini buraya koydum ^^)

(Ayrıca bazen multimedyadakiler kayboluyor diye karakterlerin resmini buraya koydum ^^)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar :** 

Belki yeşil olamam ama yeşile giden yola griyle başlayabilirim.  Ya da başlayabilir miyim? Geçmişime sünger çekebilir miyim? Bana acıyla bakan gözlere göğüs gerebilir miyim? Yapamam ki. Gök kuşağından bile dışlanmış siyah içimde kök salmıştı. Ben bu kökleri nasıl sökeceğim? Nasıl o yaralara canlı renkleri işleyeceğim? Buğulu gözlerimi elimdeki yeşil bileklikten çekip Aras' ın kahverengi gözlerine baktım. Ah! Kimi kandırıyorum ben. Birkaç papatya ve bir bilekliğin hemen beni duygu seline çekmesine izin verdim. Hani hissizleşecektin Mira, afferim sana! Ne papatyalar, ne de bileklik hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Başımı olumsuz anlamda sallayıp:

"Ben. Yapamam."

"Yaparsın!"

Benim umutsuz sesime kaşı onun sesi çok motive edici ve neşeli geliyordu. 

"Nasıl yapacağım Aras? İçimde siyah işlerken dışarı nasıl farklı yansıtacağım."

"Artık senin için siyah yok."

İri bir yaş tanesi göz pınarımdan süzülürken başımı sol tarafa çevirdim. Bu. Bu kolay değil. Hele ki hala o anları kabuslarımda yaşamaya devam ederken hiç kolay değil. Aras'da cevap vermeyeceğimi anlamış olmalı ki bir elini hafifçe koluma koyup konuşmaya devam etti:

"Sen bunu yapabilirsin Mira. Hatta en güzelde sen yaparsın. Sadece bizim yanında olmamıza izin ver. Biz sana yardım edeceğiz."

Nedenini bilmediğim bir sinir dalgası bedenimi ele geçirirken bir anlık istek ve dolmuşlukla içimdeki öfkeyi kusmaya başladım:

"Bana acıyan gözlerle bakarak mı yardım edeceksiniz."

"Şuan cidden saçmalıyorsun."

Deminkine nazaran sesindeki yumuşaklık ve içtenlik gitmişti. Yerine ise daha ciddi bir ton ilişmişti. Ne dediğimi umursamadan kelimelerin pembe dudaklarımdan çıkmasına izin verdim:

"Öyle! Etrafımdaki herkes, her göz bana acıyarak bakıyor."

"Yeter Mira. Sen kendini bütün insanlardan soyutladın. Herkese aynı gözle bakmaya başladın. Aileni de bizi de sokakta gördüğün birkaç insanla aynı kefeye koydun. Ama hiçbirimiz  onlardan değildik!"

BİR TUTAM PAPATYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin