5SOS Preferences /Turkish

İnterview

Millet oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Mike-ro-wave
Michael ve sen iyi arkadaşsınız ama sen ne zaman Michael seninle konuşmaya çalışsa heyecanlanıp acayip şeyler söylemeye başlıyorsun. Ondan platonikce hoşlanıyorsun ve bu o ünlü olunca daha da hastalık boyutuna geldi.
Onu o kadar kıskanıyorsun ki kliplerinde kızlar olduğu zaman o klibi sinirinden sonuna kadar izleyemiyorsun bile. Başka bir kızın Senin Mike-ro-wave inin etrafında bulunması seni deli ediyor ve her aklına geldiğinde deli gibi ağlıyorsun.
Bir gece televizyonun hemen önünde oturup 5sos un canlı röportajını izliyorsun. Michael inanılmaz tatlı görünüyordur. Tıpkı yavru bir kedi gibidir. Defalarca kez kendince bu fikire gülersin. Sonra röportaj salonundaki kızlar ekrana gelir ve çığlık atarlar. Anında yüzün düşer. Michael'a o kadar odaklanmıştın ki kızların neye çığlık attığını bile anlamamıştın.
Sen kokarcanın üzerine kötü koku bıraktıktan sonra domates suyuyla karısının zoruyla bahçedeki köpeğinin yıkama kabında duş alan hipster motosikletci gibi somurturken Röportajcı kadın bir soru daha soruyordur.
"Siktiğimin memesi" dersin kadına kendi kendine. Sonra da tişörtünün içinden kendininkilere bakarsın. Omuz silkip ekrana geri dönersin.
"Hey Ashton," der kadın. "Attığın son tweet de birinin aşka düştüğünü yazmıştın."
~Ashton ve onun insanüstü kıkırdamaları~
"Hey bu ciddi bir konu," der röportajcı gülerek. "Söylesene bu aşka düşen kişi gruptan mı ha?"
Luke bilmiş sırıtmasıyla Michael'a yandan bakar. Ashton ise kolunu Michael'ın omzuna hiçbir şey olmamış gibi umursamazca atar. Ve Calum üçüne de garip garip bakar.
"Ne?"
Röportajcı Ve salondaki kızlar aptal aptal Calum'a gülerken Luke, Michael'a kaşlarını oynatmaya başlar.
Michael ona bakarken yavru kedi gibidir ama sen bunu düşünemeyecek kadar hastalıklı hissediyorsundur. Michael birine mi aşıktı? Sikeyim Michael senden başka kimseye aşık olamazdı.
"Uhm," Ashton konuşmaya başlayınca herkes ona dikkat kesilir. "Aslında evet gruptan"
"Gruptan mı?" Der Calum bu sefer de.
Luke, "Ben evleniyorum." Der. "Kesinlikle Ashton'la değil."
"Evleniyor musun?" Der Calum gasp edilmişcesine.
"Dalga geçiyor Cal,"der Michael sıkılarak.
"Michael Y/N'den hoşlanıyor." Der Ashton bir anda.
Calum gözlerini kocaman açarken, Luek başını geriye atıp gülmeye başlar ve Michael yanındaki yastıkla Ashton'u boğmaya çalışır.

Ashton delikanlısı
Ashton ve sen liseden arkadaşsınız. Ama Ash ünlü olduğundan beri onunla fazla konuşamıyordun. Tekrar bir araya geldiğinizde Ash sana çıkma teklifi etmiş ve sen de kabul ettin tabi lan mal değilsin. Hem zaten onu seviyodun falan fıstık.
Ash seni konserlerine getirip sahnedeyken sana göz kırpıp seni güldürmeye bayılıyor ve her konserin başında senden şans öpücüğü alıyor. ("Hey Y/N hani benim öpücüğüm?!" "Siktir git Michael o benim sevgilim.")
Ve bu öpücük meselenizi bir röportaj sırasında Ashton'a soruyorlar.
"Yani, sen ondan her konser başında bir fransız öpücüğü alıyorsun öyle mi?" Der röportajcı.
"Hayır dostum bu fransız öpücüğü değil, tanrım!" Yüksek sesle kıkırdar. (Sen de eş zamanlı olarak kıkırdarsın tv başındayken) "bu masum bir öpücük!"
Röportajcı elindeki tabletten sizin "öpücüğünüzün" fotoğrafını gösterir. Sen kollarını Ashton delikanlısının boynuna dolamışsındır, Ash'in ellerinin biri senin ensendeyken diğeri de kalçandadır. Ve sen onun boyuna yetişebilmek için parmak ucundasındır.
"Bu pek masum gibi görünmüyor dostum," Calum konuşurken Michael gülmeye başlar. Luek annesinin bebeği Hemmings ise gözlerini büyütüp sessizce resme bakıyordur. Ve Ashton utanarak güler sadece.
"Dostum bu kesinlikle fransız öpücüğünden öte" der Calum.
"Kapa çeneni Hood." Der Ash

Luek
Pekala Luke ile çok çok ama çok yakınsınız. Ama just friends siniz. Peh.
Röportajcı senin ve Luke'un eski bir fotoğrafınızı gösterir. "Bu senin kız arkadaşın mı?"
"Ne? Y/N mi?" Luke güler. "Biz sadece arkadaşız"
Ashton kıkırdamaya başlar. Eş zamanlı olarak da Calum ve Michael sırıtarak bakışırlar.
"Ne var?" Diye sorar Luke anlamayarak.
"Uykunda sayıklıyorsun Hemmo," der Ash
"Ve hala arkadaş olduğunuzu iddia ediyorsun,"der Mike
Calum ise hala piçimvari gülümsüyordur.
"Hey çocuklar, bize uykusunda ne söylediğini söyleyin!"der röportajcı.
"Oh, Y/N," diye taklit eder Michael
"Çok mükemmelsin," diye devam eder Ash
"Ah evet bebeyim!" Diye nokta koyar Calum
Luke ise hepsine teker teker vurur. Kızaran yüzüyle o kadar tatlı ve çaresiz görünüyordur ki! Ama sen de ekran başındayken kıpkırmızısındır.
Ne yani Luke-mükemmel-Hemmings senin hakkında rüya mı görüyordu?
Ah evet bebeyim!

Cal-Pal
Calum ile sevgilisinizdir. Ama seni o kadar sahipleniyordur ki bazen bu sinir bozucu oluyordur. Seni gittiği her yere götürüyor, sen bir yere gideceğin zaman peşinden geliyordur. Seni bir dakika yalnız bırakmıyordur. Evde olduğun zamanlarda ise sana durmadan mesaj atıyordur. Çocuklarla özelden mesajlaşmanıza izin vermiyor hatta onlarla iyi arkadaş olduğun ve onlarla konuşmayı çok sevdiğin için admininin kendisi olduğu bir grup bile açmıştır senin için. Michael senin popon hakkında konuşmadığı sürece gruptaki tüm mesajları okuyup da hiç yazmayan o sinsi arkadaş gibi sessiz kalıyordur.
Röportaj verdikleri sırada seni de -her zamanki gibi peşinde sürüklemiş- yanına oturtmuştur. Seni özellikle uç köşeye oturtmuştur ki çocuklarla yan yana oturamayasın. Bir de o sahiplenircesine kolunu omzuna atması yok mu!
Röportajcının erkek olması ve yandan sürekli sana bakması ise seni daha da çok geriyordur.
"Söylesenize Calum, ne zamandan beri sevgilisiniz?" Diye sorar adam. Ama Calum'dan çok sana bakıyordur.
Luke adamı uyarmak istercesine kaş göz işareti yaparken Ash eliyle yüzünü gizler ama parmak arasından sizi izler, Michael ise az sonra olacaklar için kendini hazırlamış piçimvari gülümsemesiyle bir size bir de röportajcı adama bakıyordur.
"Uzun zamandır." Der Calum adamın sana olan bakışlarını fark ederek hafif gerilerek.
"Ah bu çok hoş," der adam ve kol kasını belli etmek istercesine kolunu koltuk tutacağına yaslar. "Güzel bayana bir sorum olacak. Calum da en çok ilgini çeken şey nedir?"
Sen kaşlarını kaldırıp adama bakarsın. Calum'a döndüğünde adama kötücül bakışlar attığını görürsün. Onu rahatlatmak için omzundaki elini tutarsin.
"Onun her şeyi ilgimi çekiyor." Diye başlarsın. Parmaklarınızı birbirine kenetlersin. "O çok mükemmel biri. Bana karşı hep çok nazik oldu, bana  bass çalmayı öğretiyor, benim adımın yazdığı bir dövmesi bile var, ayrıca-" başını bir anlığına öne eyip gülümsersin. Sonra tekrar adama bakıp "ben üzgün olunca evime gelip o aptal sarı perukla tüm gün dolaşıyor." Dersin.
Adamın canı biraz sıkılır ama sen onu umursamadan Calum'a bakarsın.
Gözleri tıpkı seni ilk öptüğündeki gibi parıldıyordur ve sana o seksili Calum Hood sırıtışından atıyordur.