Okul beni fazla yormuştu hemencicik uykuya dalmıştım. Gece 19:30 sıralarında dışarıdan gelen seslerle uyandım. Yataktan doğruldum ve aşşağıya indim kendime gelmeye çalışırken ön kapıyı açıp dışarı çıktım dışarısı biraz soğuktu. Yan tarafa döndüğümde yaklaşık 1 hafta önce taşınan nejla teyzenin evine yeni kişilerin taşındığını gördüm içimden ( neden gece taşınıyorlar ki ) diye geçirdim uykum bölünmüştü sonuçta biraz daha bakındıktan sonra karnımdan gelen sesle irkildim doyur beni diye bağırıyordu. O da haklıydı öğleden beri birşey yemiyordum. Düşüncelerimi dışarıda bırakıp içeri girdim ve buzluğa yöneldim annem evde pek duramadığından yemek yapmayı kendi kendime öğrenmiştim işin doğrusu öğrenmek zorunda kalmıştım.
Dolaptan kızartmaya hazır köfteleri çıkardım ve kızartma yağını ocağın üzerine koydum önce patatesleri kızarttım daha sonra da köfteleri kızarttım mutfak camına doğru baktığımda karşı komşuların da yemek yapmaya fırsatlarının olmayacağını düşünerek biraz bol yapmıştım yemeği tüpe hızlıca pilavı koydum ve salata hazırlamaya başladım. Kısa sürede çok güzel yemekler hazırlamıştım derken annem içeri girmişti ilk kez eve erken gelmişti. Onu gördüğüm gibi sıkıca sarıldım ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. O da karşılık verdi gülümseyen yüzüyle
-"Ooo Ezra hangi dağda kurt öldü de yemek yaptın" dedi haklıydı çoğunlukla yemek yapmazdım. Genelde dışarıdan söylerdim. Gülümseyerek cevap verdim.
-"Yan tarafa yeni komşularımız gelmiş taşınma telaşından yemek yemek için fırsatları olmamıştır diye yemek hazırladım." Dedim annem gurur duymuş bir şekilde bana baktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
-"Çok iyi yapmışsın Ezra hadi dışarıdaki masaya sofrayı kuralım ve yeni komşularımızı çağıralım." Dedi bende başımı 'tamam' der gibi salladım.
Sofrayı kurduktan sonra annem
-"Ezra komşularımızı çağırmaya gidermisin" dedi.
-" Tamam" dedikten sonra merdivenleri inerek kaldırıma kadar giden taştan yolla buluştum. Evimiz 2 katlıydı hemen önünde ahşap bir balkonu vardı üstü kapalıydı çok tatlı bir masa vardı balkonda ve rengarenk çiçeklerle süslüydü.
Hızlıca yan tarafa gittim komşularımız eşyaları içeri taşımayı bırakmıştı Bu yüzden kapıyı çaldım. Kapıyı çok şirin bir çocuk açtı simsiyah gözleri ve ona eşlik eden çok güzel saçları vardı.
-"Merhaba" dedim.
-"Merhaba" dedi
-" Annen evde mi?" Diye sorduğum sıra arkadan ince bir ses geldi.
-" Sayış kimmiş oğlum" diye sordu.
(Ne güzel ismi varmış) diye düşündüm çocuğa gülümserken. O sıra çocukta cevapladı.
-"Bir abla anne seni soruyor." Dedi annesi kapıya gelmişti o sıra
-" Merhaba " dedim o söze başlamadan ve devam ettim
-"Şeyyy ben sizin yan komşunuzum. Yemek yapmıştık da annemle sizin de yemek yapmadığınızı düşünerekten sizi de yemeğe davet etmeye geldim." Dedim kadın gayet memnun olduğunu belli ederek
-"Tabi olur" dedi.
Eve geldiğimde anneme geleceklerini söyledim annem çoktan üstünü değiştirmişti bile bende değiştirsem çok iyi olacaktı. Misafirler gelmeden hızlıca odama çıktım ve hemen dolabıma yöneldim. İçerisinden siyah şort ve göbeği açık üzerinde "LOVE YOU HEPPİNESS❤️" yazan beyaz bir t-short çıkardım saçlarımı rast gele bir dopuz yaptım ve siyah vanslarımı giydim. Hızlıca aşağı indiğimde çoktan komşular gelmişti ve annemle tanışıyorlardı.
-"Merhaba ben Ayşe" dedi karşı komşumuz.
-"Merhaba ben de buse" dedi annem
-"Buda oğlum barış" dedi Barışa baktığımda çok şaşırmıştım bir çarpmasıyla beni yere sabitleyen Barıştı bu (pis gülümsemesiyle)
-"Merhaba Ezra" dedi gözlerimi devirerek
-"Merhaba Barış" dedim annem bana dönerek
-" Siz ikiniz tanışıyormusunuz" dedi tam cevaplayacaktım ki Barış söze daldı -"Şey aynı sınıftayız ve Ezra benim sıra arkadaşım" dedi pis gülüşünü arttırarak (ahh ne gıcık bir çocuk böyle yaaa) diye düşündüm. Annem buna memnun olmuş bir şekilde misafirlere masayı gösterdi. Herkes masaya yöneldi barışın Ayşe teyze ve Sayış ben ve barışın karşısına oturdu annem ise baş köşeye oturdu ve yemek yemeye başladık.
Gece saat 22:40 gibi kalktılar annem o kadar bir sohbet etmişti ki bir ara insanlara 'bu gece burda kalın' dicekler sanmıştım. Annem kendisini sürüyerek odasına çıkarırken ben de bulaşıkları makineye dizip banyoya girdim sıcak bir duş aldıktan sonra siyah pijamalarımı giydim üzerinden birçok yıldız vardı.
Kendimi yatağa attım ve uykuya daldım.
***
Gözlerimi yavaşça açtım ve yatağımın kenarında kömür gözlü ve aynı tonlarda saçları olan Barış karşımda duruyordu.
-"Günaydın Ezra" dedi anlamadığım bir tonda bu ton kulağa o kadar sexsiy geliyordu ki
-"S..sen n..ne yapıyorsun burda " kekelemiştim.
-"sana söylemek istediğim birşey var" dedi. Çok sinirlenmiştim ve bağırarak konuşmaya başladım
-"Okulda konuşamadın mı!!!!" O sıra bana yaklaşmaya başlamıştı bense bağıramıyordum sesim çıkmıyordu resmen donup kalmıştım resmen yaklaştı yaklaştı yaklaştı...
Artık dudaklarımız değiyordu ve konuşmaya başladı.
-"Sen benimsin" ben o sıra dudağımı çekememiştim ama konuşmaya başarmıştım.
-"Ben senin değilim" demiştim dudaklarımız değerken bunu söylerken vücüdüm elektrikle kaplanmıştı dudakları deydikçe ne yapacağımı şaşırmıştım. Barış tekrar konuştu
-"Sen benimsin!!!!" Bunu söylerken dudağımı ısırmıştı hafifçe ve yavaşça ayağı kalktı ve odadan çıktı.
***
Rüyanın şokuyla terler içerisinde uyandım. Bu nasıl bir rüyaydı böyle bir an gerçek sanmıştım kendime gelmeye çalışırken saate baktım gece 03:25'e geliyordu. Kalkıp üzerimdeki terli pijamaları çıkardım hayretle bir rüyaydı sadece ama ben fazla terlemiştim. Yeni bir pijama alıp üzerime geçirdim. Aşağı su içmek için indim ve yan taraftan bağırış sesleri geliyordu. Camdan dışarı baktığım da Ayşe teyze Barışa bağırıyordu.
-" Barış kendine gel artık yıllardır bıktım yapma bunu az önce onun da canını tehlikeye attın!!!" Dedi tam o sırada Barışın gözleri beni buldu ve Ayşe teyze aniden sustu bana taraf baktı ve tekrar başını çevirip gitti. Çok utanmıştım Barış halen bana bakmayı sürdürüyordu o kömür gözleriyle anama bakmayı sürdürüyordu gözlerinde buz gibi bir bakış vardı ne hissettiğini çözemiyordum. Hızlıca başımı çevirdim ve odama doğru koşar adımlarla çıktım yatağıma girdim ve çarşafı yüzümü kapatacak kadar çektim çok utanmıştım. (Ahh yarın nasıl yüzüne bakıcam diye düşündüm) bunları düşünürken uykuya dalmıştım.