Barışla Saat 23:30'du ama biz halen daha yemek yememiştik açlıktan neyle uğraşacağımı bilmiyordum. yemek yapmaya karar vermiştik ama bir türlü mutfağa girememiştik şakalaşmıştık ama ben bundan zevk alamıyordum çünkü bu gün yaşananlar beynime kazınmış gibiydi Barış'a sadece gülümsüyordum. Sonunda mutfağa girince saat 00:00 olmuştu duvardaki daire saate baktıktan sonra Barış'a baktım o zaten bana bakıyordu. Gözleri ne kadar da güzelmiş aynı kömür gibi, saçları hafif uzun ve dağılmıştı, dudakları bu gün daha bir pembeydi ve dolgun duruyordu, kirpikleri uzun ve gürdü sanki özene bözene yaratılmıştı. Düşüncelerim aniden çok garip gelmeye başlamıştı ben bunu nasıl düşünürdüm böyle derken Barış konuşarak düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı.
-" Eee Ezra ne yemek yapıyoruz" dedi ve benim derin bir iç çekmeme sebep oldu. Biraz düşündüm ve
-"Ne istersin" dedim soruya soruyla karşılık vermiştim. Normalde olsa bunu yapmazdım ama konu Barış olunca kendi kendime düşünürken bile geriliyordum, heyecanlanıyordum ve sıcaklıyordum. Gülümseyerek karşılık verdi.
-"Yemek yapmayı bilmiyorsan dışarıdan çağıralım." Bunu söylerken yüzünde dalga geçer gibi bir ifade vardı.
-" Ben çok acıktım ve bu saatte yemek bekleyemem o yüzden pratik bir şeyler yapalım."
-"O zaman tost yapalım" dedi. Güzel fikirdi ama canım çekmiyordu. Buzdolabına yöneldim ve buzluk kısmını açtım gözümü gezdirirken hazır mini pizzalar aldığımızı hatırladım. Gözlerim kamaşmıştı resmen 10 dakikada hazır oluyorlardı ve zahmetsizdi. Pizzaları dolaptan çıkardım ve Barışa gösterdim. Onun da hoşuna gidecek ki dolaptan tepsiyi çıkardı ve
-" O zaman pizza yapıyoruz" dedi
-"Biraz hızlı olalım açlıktan öleceğim" dedim. Bana doğru yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı... Yüzlerimizin arasında mesafeler vardı bu yaklaşma rüyalarımda ki gibi yakın değildi.
-"Tekrar seni kurtarmak istemiyorum o yüzden şu pizzaları diz tepsiye" dedi ve yüzünde çok güzel bir gülümseme oluştu dişleri bembeyazdı aniden öpesim gelmişti bu his geldiği gibi önünden çıkarak arkadaki bangonun üzerindeki tepsiye yaklaşıp hızlıca pizzaları dizdim ve hızlıca fırına attım onları attım atmasına ama resmen onların yerine ben pişiyordum büyütülecek bir şey yoktu yani dimi sadece bir gülümsemeydi, aniden daralmıştım ne sıcaktı içerisi böyle
-"İçerisi çok sıcak" dedim
-"Camı açayım mı?" dedi olur der gibi başımı salladım. Saat 00:30 olmuştu bile ve pizzalar pişmişti. Masayı çok güzel bir şekilde kurduk ve mezelerle süsledik pizzalarımızı da masaya koyduk ve oturduk tam elimi bir pizzaya attım ve aniden elektirikler kesildi.
-" Ne oldu şimdi" dedim
-"Sigorta atmıştır belki ben bir bakayım" dedi ve devam etti "korkmazsın değimli?" sandelyenin itilme sesi geldi.
-"Hayır korkmam" dedim ama bu doğru değildi karanlıktan deli gibi korkardım bir yandan da onda huzur bulurdum. Barış sigortanın yanından seslendi
-"Elektrikler gitmiş mum alıp geliyorum" dedi.
-"Tamam" dedim çok geçmeden Barış mumları yerleştirdiği şamdanla geri geldi masanın ortasına yerleştirdi ve yerine oturdu.
-"Hadi başlayalım" dedi. Sessiz bir yemek yedikten sonra sofrayı toplamak amaçlı tabağına uzandığımda göz göze geldik bana bakıyordu mum ışığı bakışlarını o kadar cezbedici kılıyordu ki insanın sarılası geliyordu. Gözlerimi apar topar kaçırdım ve ayağı kalktım masadakileri hızlıca mutfağa götürdüm. Barış bana yardım etmek yerine koltuğa yayılarak oturmayı tercih etmişti söylene söylene bardakları götürdüm ve masayı sildim. karanlık olduğu için bir şamdanı ben bir şamdanı Barış almıştı. Sonunda işim bitmişti Barışın yanına doğru gittim ve elimdeki şamdanı masaya koydum arkamı dönerken ayağım Barış'ın ayağına takıldı ve takılmasıyla Barışın üzerine düşmem bir oldu (Lanet!!!!) diye içimden geçirdim başımı yavaşça kaldırdığımda Barış bana bakıyordu göz göze gelmiştik bile birden Barışın sesi sessizliği bozdu kısık bir sesle
-"Çok güzelsinnn" son harfleri uzatarak söylemişti. Sarsılmıştım ne demişti bu,rüya olamaz değil mi? Aniden üstünden çekildim.
-"Şeyy benim uykum geldi" dedim. gülümseyerek cevap verdi.
-"Hadi uyuyalım."