Bölüm-1

176 26 22
                                    

Yetimhanenin soğuğunda iki dilim kuru ekmekle geçinen çocuklar düşünün.Bazen yemek bile bulamayan fakat sığınacak kimsesi de olmayan.Benim çocukluğumun film kareleri arasındaydı bu olay.Sizinle geçmişe gidip, çocukluğumu , şu yaşıma kadar yaşadıklarımı paylaşmak ve sizinle aile olmak istiyorum.Aile olabilmek için beni tanımalısınız.

Not: Geçmişteki ruh halimi bu yaşımdaki düşüncelerimle ve hatırladıklarımla dile getiriyorum.

-20 Yıl Öncesinden Başlayan Geçmiş-

 -Abi biz şimdi ne yapacağız? dedim bizi cenazeden sonra bilmediğimiz bir yere götürürlerken.

-Evimiz değişecek, birçok arkadaşının olacağı bir yerde yaşayacağız dedi abim.

Ben hiçbir şey anlamıyordum.Hemen hemen bir saat önce annem ile babamı sabah uyurlarken uzun bir kutuya koydular ve ölmüşler dediler.Ölmüş ne demekti?Ölüm olunca ne oluyordu?Ölüm insanları nereye götürüyordu?Ben bu soruların cevabını bilmiyordum.Kimse bana bir şey açıklamıyor sadece öldü diyorlardı.Abime bir soru daha sorma gereği hissettim.

-Peki abi annemle babam bizim taşındığımızı biliyorlar mı?Ya eve gelip bizi göremediklerinde telaş yaparlarsa?

Abim hüzünlendi ama bana belli etmemeye çalışıyor gibiydi.Küçük bir çocuk olmama rağmen duygu değişimlerini hissedebiliyordum.İfadedeki herhangi bir sevgi kırıntısı,acı,hüzün,mutluluk oluşsa anlıyordum.

-Sera...

Abim konuşmakta zorlanıyor gibiydi.

-Efendim abi? dedim o incecik sesimle.O an kötü birşey söyleyeceğini hissetmeye başlamıştım.

-Abicim,annemle babam öldü.

Annemle babamı götürdüklerinden beri aklımda olan soruyu sorma fırstını elde etmiştim.

-Ölüm ne demek abi?

-Ölüm bizi Yaratan'ın bize emanet ettiği canı günü geldiğinde almasıdır.Ölüm, bedenin sonsuza dek uyuması,  ruhun ise sonsuz hayata adım atmasıdır.Evet onlar öldüler ama emin ol onlar bizi her zaman görecekler.Yaratan bizden anne babamızı ayırdı evet ama O bizi her zaman koruyacaktır.

Anlamaya başlamıştım.Ölüm ne demek ilk orada öğrenmiş, annemle babamı bir daha göremeyeceğimi farketmiştim.İşte o an canım hiç yanmadığı kadar yanmıştı.Abim bunları ne zaman öğrenmişti?Hiç bilmiyorum.Peki ölüm bize ne getiriyordu?Acı?Kayıp?Hüzün?Olumlu bir yanı yok muydu?Bunu zaman gösterecek, iki minik yüreğin yaşamına yön verecekti.

Sonunda istenilen yere ulaştığımızda dıştan çok korkunç gözüken bir binayla karşılaştık.Kırmızı renkte, boyaları dökülmeye yüz tutmuş, demir kapısı paslanmış ve küçücük bir bahçesi olan.Bu bina yetimhaneymiş.Birileri bizi buradan almaya gelmezse yeni evimiz artık burasıymış.Yetimhaneye gittiğim ilk günler çok korkmuş ve tüm hafta boyunca abimin kucağında ağlamıştım.Zamanla alışmak zorunda kalmış, arkadaş edinmiş ve acılarımı unutmaya yelken açmıştım.İki sene boyunca belki biri gelirde bizi buradan kurtarır diye bekledim.Umutların tükenmeye başladığı, Güneş ışınlarının gerçekten yakıcı olmaya başladığı Haziran ayında bir aile geldi.Beni evlat edinmek istediklerini ve yeni ailem olacaklarını söylediler.Sevincim o kadar fazlaydı ki zaten uzun sürmedi.Kursağımda kalmayı başarmış, hüzne dönüşmüştü.İyi haberin arkasına büyük bir zevkle gelen kötü haberi öğrendiğimde yeni bir acı kapımı çalmıştı.Aile sadece beni almaya gelmiş, abimi ise düşünen olmamıştı.Ne kadar söylensemde abiminde gelmesini kabul etmediler.Hayatım iki kişiyi daha içine almak için kapıyı açmış fakat bu yüzden kapı dışarı olan abimi umursamamıştı.Yine kayıplarım kazançlarımdan fazla olmayı başarmış, hayat terazimde açık ara farkla kazançlarımı geçmişti.O gün sekiz yaşındaki o küçük kız benliğime söz verdim.Abimi büyüdüğümde bulacak ve onunla mutlu olmak için yeni adımlar atacaktım.

-Bölüm Sonu-



...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin