Çoğunu Duymadım Ki!

B-3 '' Öpüşün hadi , öpüşün. Bahmıyom!''

Multi;  Sarışın. 

*

'' Hadi ama ağlama!'' diye bağırdığın da yerinden sıçradım. Ağlıyor muyum lan ben? '' Ne bağırıyon be salak! Sana ne ağlıyorsam? İşine gelmez mi? '' dediğim de gözlerini devirdi. '' Benim kurduğun her kelimenin sonunda böyle iki gözün çeşme şeklinde ağlarsan. I-ı! İşime falan gelmez!'' diye tekrardan bana sesini yükselttiğin de odayı kafasından aşağı geçirmek istiyordum. Asosyamanyak, orangutan suratlı, beynini kola ve kurabiye ile yiyen gerzek! Ay canım kola ve kurabiye çekti lan. İki gündür yemek yemiyorum resmen. Resmen su ile duruyorum. '' Senin kurduğun cümle yüzünden ağlamıyorum zaten! Kurduğun cümle-'' diyip sustum. O adama 'baba' sıfatını bile yakıştırmıyordum. Hak etmiyordu o adam benim babam olmayı! O korkaktı. En büyük korkak. Gerçeklerden korkan koca cüsseli orangutan suratlı, hayvan o! ''Ağladığım şeyin gerçekten sebebini bilmek istiyor musun ki?'' diye sordum. Bilmek istediğini sanmıyordum. Kim benim gibi bir geri zekalıyı dinlemek ister ki? '' İstiyorum'' diye emin bir şekilde konuştuğun da gözlerine baktım. Ciddiydi lan. ''Bak hani şu kurduğun cümle varya, işte o cümleyi bana ilk söyleyen kişi sen değildin.'' dediğim de tek kaşını kaldırıp bana baktı o da. '' Ne demek istiyorsun?'' ne demek istiyorum? Neyi demek istiyorum? Bilmiyorum. Sadece, söylemem gereken milyonlarca şey var ama ben susuyorum anasını satayım! Susuyorum! '' Babam.. Ben daha 4 yaşındayken bu cümleyi kurmuştu. Ve dediğini yapmıştı. Benden kurtulmuştu. Beni dayıma postalayıp gitmişti. Onu bir daha görmedim zaten. Görsem bile tanıyacağımı sanmıyorum. '' dedim dolan gözlerimi başka bir yöne çevirerek. Ağlamak istemiyordum. Güçsüz görünmek hiç istemiyordum. Ben neyi mi istiyorum. Annemi istiyorum, kolalı pijamalarımı istiyo- Bak ben şu pijama olayını unuttum. '' Ben kolalı pijamalarımı istiyorum!'' diye tutturdum yine. Yok canım olayı kıvırtmıyorum. Dansöz değilim ben yahu!

'' Tutturdu yine! '' diye isyan eden gri gözlüye döndüm. Bu çocuğun adı ne yahu? '' Senin adın ne asosyamanyak?'' diye sorduğum da bana yine tek kaşını kaldırıp baktı. '' Ne yapıcaksın?'' diye soran gri gözlü asosyamanyağa döndüm. '' Irzıma geçircem! O yüzden geçmeden önce adını sordum! Irzına geçtiğim kişinin adına çok meraklıyım da! Tövbe tövbe!''diye bağırıp içimden birazcık sövdüm. Ama bak azıcık sövdüm. Açlık şuan beynime karşı error verirken benden normal olmamı falan beklemeyin şuan. '' Uraz'' dedi soğuk bir ses tonuyla. Demek adı Uraz'dı. Ihm, güzelmiş. Ama benim adım daha güzel bebeq. Tamam kekoluğa başlamayacağım. '' Şu an senin kafana şu yatağı geçirmek istiyorum!'' diye mırıldandım. Ama yatağa yazık olurdu ki. Çünkü çok rahat bir yataktı. Bir anda aklıma düşen fesatlıklarla gülmemei tutamadım. İğrenmem gerekirdi ama Uraz'ı o halde düşünemiyorum. Tamam ya fesatlaşmıyorum. Sustum. '' Ne gülüyorsun be!?'' diye sesini yükselttiğin de '' Hiç..'' dedim gülmemi geçiştirmeye çalışarak. Yok anam, yok. Geçmiyordu. Gülmem ilk baş küçük küçük kahkahalara daha sonra ise tam kahkahalara dönmüştü. Birazdan anırırsam şaşırmayın. İğrenmem gerek ama cidden komik geliyor abi. Ne yapayım ben şimdi kusayım mı? Hem yatağa yazık olur hem genzime. Genzim ne alaka derseniz, şimdi ben kusarsam popomdan kusacak halim yok genzime gelecek o iğrenç kusmuk şey. Sonra genzim yanacak. Geniz lan bu boru mu? 

Derin bir nefes alıp gülmeyi kestim. Ben en son ne planı yapıyordum? Ha! Buldum. Bu yatağı Uraz'ın kafasına gözüne geçirecektim. O kim lan beni kaçırıyor? Onu geçtim o kim be benim kolalı pijamalarımı getirmiyor? Onun.. Babannesi kaşar! Ölmüş müdür ki acaba babannesi. Ölmüşse kemikler falan sızlar sonra gece rüyalarıma kadar girer vallahi. '' Babannen öldü mü?'' diye sorduğum da bana dehşet verici gözlerle baktı. '' Onunda mı ırzına geçicen?'' diye sorduğunda bu yatak işini tekrar düşünmeye başladım. Yok abi , yok dayanamıyorum. Ben bu yatağı Uraz'ın kafasını patlatmadan yerimde duramayacağım! '' Ya adam gibi cevap versene asosyamanyak!'' diye bağırdığım da yumruklarımı sıkıyordum. Çünkü birazdan kafasına gözüne dalacağım bu yumrukcuklarım ile. '' Öldü'' dedi iç çeker gibi yaparak. Ölmüşle olmuşa çare yok demek isterdim ama ben hala annemi özlüyordum. Bu konuya hiç girmeyelim çünkü her an salya sümük olabilirim. '' Siktir!'' diye tısladığımda uyumaktan soğuduğumu söyleyebilirdim. İnşallah rüyalarıma öcü gibi girmez. Karıya kaşar dedik ya la! Ay yine dedim. Tövbe tövbe! '' Ne oldu lan?'' diye sorduğun da ona tek dudağımı ısırıp baktım. '' Şimdi bak. Ben sana söverken ne diyeceğimi unuttum sonra babannesi kaşar dedim. Sonra ölmüş mü diye düşündüm sana sordum. Ölmüş ya lan! Bu karı şimdi benim kabusum olacak. Her gece rüyalarıma girip ' Senin babannen kaşar!' dicek. Allah'ım affe-'' diye bağırdım. Hızlı konuştuğumdan dolayı boğazıma tükürüğüm kaçtığı için cümlem yarım kalıp öksürmeye başladım. Bak işte dedim ben size, geldi işte! Beni kontrol ediyor kesin! Ben rüyalarıma girer diye düşünmüştüm. Allah!! Bana dehşetle bakan Uraz sayesinde normale döndüm. O nasıl bir bakıştır arkadaş. Sanarsın önünde Dehşet Doktorlar var. - Teen Wolf'un 5. sezonundaki tipini siktiklerim- 

'' Ya ben seni niye kaçırdım ki? Seni benim kaçırmama gerek yokmuş anasını satayım! Sen kaçıkmışın zaten!'' dediğin de yataktan kalktı ve geri geri gitmeye başladı. Bende ki nasıl cesaretse yataktan doğrulup üzerine atladım. İkimizde yere düştük. Yüzümüz çok yakın bir mesafedeydi. İkimizde gözlerimize bakarken birden kapı açıldı ve ikimizde otomatikman kapıya döndük. İçeri ultra yakışıklı bir sarışın girdi. Vallahi çok yakışıklıydı lan. Ay ne diyorum ben! Hem lan ben Uraz'ın üstündeyim. ''Yuh. Hani evlenmeden olmazdı!!'' dediğin de Uraz ile tekrardan gözlerimiz buluştu. İkimizin bakışının anlamı ise şuydu; 'Ne diyo bu değişik?' idi. Ona tekrardan döndüğümüzde bize çapkın gülüşlerini gönderdi ve gözlerini eliyle kapadı ama aralıklardan bakıyordu. '' Öpüşün hadi , öpüşün. Bahmıyom!''  dediğinde ikimizde tekrardan gözlerimizin içlerine baktık. Sonrada olduğumuz duruma. Lan siktir! Uraz'ın üstünden nasıl kurtuldum bilmiyorum ama sarışın çocuk hala ''Oo-uu!'' yapıyordu. Teallahım! Biri şunu 99 yerinden bıçaklasın. Sonra'da ' nah sana son bir bıçak' desin ve bu gözleri açık tahtalı köyü boylasın. Hayal gücüme hayranım len. '' Ya sen nasıl bir özürlüsün çocuk!'' diye bağırdığım da bana baktı. '' Ben özürlü değilim len, özgürüm! Fiyuu!'' diye bağırdığında Uraz ile göz göze geldik. '' Kim doğurdu lan bunu!'' dediğim de sarışın çocuk bana baktı. '' Soyum şöyle geliyor bak ilk baş Hazreti Havva, Sonra Adem. Sonra-'' diye durduğun da etrafa baktı. '' Diğerlerini vallahi bilmiyorum!'' dediğinde gözlerimi devirdim. '' Ya vallahi, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş'' dedim ikisini gözlerimle keserken. Uraz bana  '' Ne!? Benim suçum ne!? Beni bunla niye aynı kefene koyuyon ki?'' dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum. Lafa sarışın girdi. '' Ulan sen nasıl bir kızsın. Senin şuan bizden korkman lazımdı. Biz seni kaçırdık!'' dediğin de gözlerimi kapatıp derin nefes aldım. '' Ben.sizden.korkucam.ha?'' dediğim de başını olumlu şekilde salladı. '' De yürü git lan! ''  dedim gözlerimi kısıp. Ben bunlardan korkacağıma kayadan korkarım olum. En azından onlar bir şeyler kırıyor değil mi? Aklıma anılarım gelince gülme krizine girdim. Bir çocuğun kafasına kaya atmıştım lan. Çocuk bir hafta komada kalmıştı. Hatırladıkça daha da gülmeye başladım. Çok komikti bence. Gülmemi kesen şey ise Uraz'ın elleri olmuştu. '' Sen gülme!'' dediğinde gözlerimi devirdim. Sevincimi kursağımda bıraktınız ama! Piç kurularığğğ! 

***