B-4 İbnelator'un Queen'iyim yemin ediyorum.

44 0 0
                                    



''Seni buraya koyan mimarın ben anasını si- sileyim emi!'' diye bağırdım direğe tekme atarak. Allahîm şimdi de ayağım gitti. Kim bana beddua etti lan! Bir kafam, bir ayağım. Sırada ne var acaba? Siz şu an benim ne yaptığımı ve nerede olduğu soruyorsunuz değil mi? Dur açıklıyayım. Şimdi Uraz ve Mert - sarışın - 'markete sen git' kavgası yaparken ben Uraz'ın telefonunu ve anahtarlarını alıp evden çıkmıştım. Geri zekalılar. Kesin hala kavga ediyorlardır. Beni fark etmek ne ki zaten? Hep bunlar boydan. Ya da bıyıktan. Birazdan sokakta 'Bıyığımız yok ki dinlenelim' diye bağırırsam hiç ama hiç şaşırmayın. Dengesizim ben bikerem!

Kafam tekrardan zonklamaya başladı. Bu acı ve zonklamaya ayağım da teşvik edince uzun ve öz bir küfür ettim. Senin direk gibi ben. Resmen direk bana kafa attı lan! Ya da ben atmış olabilirim. Olay şu bak, durun anlatıyorum ayol! Sorun bende değil aslında bu ayakkabı da. Bağcığı çözülmüş lanetlinin. Yapmak için eğildim ama eğiliş o eğiliş. Direkle birleştim lan! Mutluyduk, hem direklere de girmiyorduk. Hep bu pis gevurlar yüzünden. Niye özendik ki onlara. Anti bağcık, team cırt cırt uleyyn!

Bu arada bu market nerde lan! Nerde anasını satayım nerde! Anasının şeyine mi kaçtı? O değil de niye bu sokaktan bir Allah'ın kulu geçmiyor? 1 saattir yürüyorum, yürüyorum yok!

Yürü lan ordan! 1 saatmiş! Yalancı! 10 dakika olmadı daha! Yalan söyleme lan! Sonra iç sesler dalga geççek 'senin sahip yalaçı' diye. Ben sahibime yalançı dedirtmem!

Seni eşekler tepsin iç ses. İç senin derdine bak anasını satayım! Bir iç ses eksikti zaten, o da oldu zaten. Hadi eyvallah! Sokağın başından ayak sesleri gelince göbek atmamak için zor tuttum kendimi yemin ediyorum. Kafamı ve ayağımı ''sonradan acınacaklar listesine'' ekledim.Şuan kendimi nasıl mı görüyorum? Bucks Bunny misali görüyorum. '' Bir insan gördüm sanki canıww'' diyerek havuç yiyorum. Bekle beni markey bey, bulucam seni!

Ne biliyon belki kız.

Tamam iç ses, tamam. Yeter, sus anasını satim sus! Sokağın başına nasıl gittim bilmiyorum ama görenler olsaydı ' Işınlanmayı buldu' diyerek beni ünlü yapardı vallahi. Beni fark eden kişi ilk başta irkildi ama istifini bozmadı.

Kızım, bu İstanbul'un erkeklerinin hepsi mi yakışıklı olur?

Oluyormuş galiba. Telefonunu popo -kibarız len- cebine koyup '' Selam'' dedi. Ona karşılık verdim. Uzatmadan direk konuya girdim. ''Markete gitmem gerek. Ben kaçı- yeni taşındım da bilmiyorum yerini rica etse-'' beni eliyle susturdu. İçimde kaldı olum, niye susturuyon geri zekalı! O beni eliyle susturmuştu değil mi? Onun elini ötüne sokarım. Sen hayırdır len? '' Bende markete gidiyorum'' dedi. Bunu söylemek için mi susturdun beni. Vay adi! '' Benle gel, yani isters-'' bu sefer onu ben susturdum. İbnelik değil mi, her yerde. ''Tamam '' dedim gururula. Ondan aşağı kalacağımı düşünmediniz her halde. Ben kendi kendime gururlanırken çocuk gidiyordu. Lan çocuk gidiyor kız koş! Arkasından koşarak yanına geldiğimde içimden ''öküz, odun,kalas..'' diye saydırıyordum. İlerde ki marketi gördüğüm de sevinçten göbek atacak duruma geldiğim de yine kendimi tuttum. Rezil olamazdım her halde.

***

Alınacak her şeyi almıştım. Ben size Uraz'ın cüzdanını ödünç (!) aldığımı söylememiştim değil mi? Şimdi söylüyorum işte. Bol bol kola almıştım. Yemiştim çocuğun paralarını. Oh olsun! Ben bu poşetleri eve kadar nasıl taşıcam lan? Onu bırak, ev nerede lan! Ana ben Uraz'ın telefonunu tımtıklamıştım değil mi? Umarım şifre yoktur. Cebimden çıkardığım telefonun ekranını korkarak açtım. Oh be şifre yok. Son arananlara girdim. '' Sarışın'' yazan kartvizite tıkladım. İlk çalışta açtı. Kavga bitti demek. '' Alo, Urazcığğm. Sen beğni ararmıydığğn yaa!'' diye cırtlak bir ses gel,ince kendimi kusmamak için zor tuttum. Bu kim be, ama sarışın yazıyordu. Ulan Uraz! Pis abazalator işte ne olacak! '' Aloğğ, Urazğğ orda mısığğn'' diyen yine cırtlak ses ile midem bulandı. Hayır, hamile değilim! Bu kız niye ''ğ'' leri sikiyor lan. Zorun ne kızım. Alfabeden ''ğ'' leri mi silmek istiyon? Aklıma gelen bir ibnelik ile üzülmüş bir ses tonuna geçtim. '' U-Uraz öldü'' dediğimde gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım. Sonra anırırım. '' Neğğ!'' dediği an telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Kulaklarımı kaybetmek için daha çok gencim! Sahte ağlama seslerini duyunca tekrardan kulağıma koydum. '' Malesef.'' dedim ağlıyormuş gibi sesler çıkartarak. Bu kız herkese yayar kesin bu haberi. Bitti sen Uraz- Soy adını bilmiyorum. İbnelator'un Queen'iyim yemin ediyorum. Telefonu yüzüne kapatıp gülmeye başladım. Tek elimde tuttuğum poşetler ağırlık yağınca gülmeyi kesip poşetleri yere gelişi güzel koydum. Telefondaki isimleri taramaya başladım. '' Zibidi'' yazan isimde durdum. Tam arayacakken, altta bir isim gördüm. ''Zeki Bey-Piç-'' yazıyordu. Lan benim babamın adı da Zeki. Piç yazıyo bu kesni benim babam. '' Aman bana ne ondan'' diyerek omuz silktim. Bana ne yani! ''Zibidi'' kartvizitine tıklatıp bekledim. Açıldı. '' Alo'' dedim temkinli ses tonuyla. Mert olmayabilirdi çünkü bu kimin telefonu. Ah, Uraz'ın! '' Uraz sen burdasın ama beni arıyon. Mal mısın kanka sen?'' bu Mert. '' Geri zekalı ben Nefes!'' diye bağırdığım da '' Ha, kanka nabıyon ya?'' dediğin de telefona yumruk atıp, bu yumruğun Mert'in yüzünde patlamasını istedim. -Hayal gücü diz boyu- Ama nerde o teknoloji. '' Ebeni yapıyorum Mert! Gelin alın lan beni. '' diye bağırdığım da hattın diğer ucundan hışırtılar geldi. '' Nefes? Nerdesin kızım sen!? '' ha bu bizim asosyamanyakmış. '' Marketteyim. Siz bir saat kıçınızı kaldırmamak için laf atışı yaparken beni burda şu göt kadar marketi buluayım derken neler yaşadım biliyon mu? Çabuk gel al beni!'' diye bağırdığım da derin nefes aldım. '' Hangi market lan'' dediğinde kafamı markete çevirdim. '' Özkaya Market!'' diye bağırıp yüzüne kapattım.

***

''Marketi alsaymışın'' diyen Uraz'a sikimsonik bakışlarımdan birini attım. Evde bir bok var sanki! Bak yine sinirleniyorum. '' Para senin para,'' dedim piçimsi gülüşümü ona karşı kullanarak. ''Çok konuşma da arabaya koy şunları. Bu arada değerlilerime dikkat et'' diye elimle gösterdim kola dolu poşeti. Değerlileri derken aklıma Harry Potter'daki o şey gelmişti. -Ney olduğunu bende bilmiyom- Kola demişken aklıma kolalı pijamalarım gelmişti. Onlarsız uyuyamam ben. Denendi yani. Bilimsel açıklaması bile var. '' Kolalı pijama-'' beni susturdu. Bak sizin topunuzu sikerim ama! Silmem, sikerim! Ne susturuyonuz lan! '' Evdeler. Biz kavga ederken gelmiş. Sonra senin evde olmadığını fark ettik işte öyle'' diye hızlıca konuştuğunda gülmek istedim. Ama gözlerimde dolar işareti yerine kola işareti gelince bu pek mümkün olmadı. Uraz'ın yanına koşup iki yanağını birlikte öptüm. '' Vallahi adamın dibisin asosyamanyak'' dedim. Yüzüne çapkın gülüşünü alınc her zaman yapmak istediğim şeyi yaptım. Ağzına elimin tersiyle vurdum. Bana öyle bir baktı ki ellerimi açıp 3 kulhü 1 elham okudum ve sonra üstüme doğru üfleyip 3 kere tükürdüm. Ayşe teyzeden görmüştüm vallahi. O yapardı. Uraz'a baktığımda tek kaşını kaldırmış ' napıyo bu değişik?' bakışlarını bana doğru gönderiyordu. '' İçimde kalacağında dudağında iz olarak kalsın'' dediğim de bir kahkaha patlattım. O da güldü. Ama bu gülüş pek hayra alamet değildi. Bu bakışı çözdüm ben. '' Sana ödeteceğim'' bakışı lan bu! Öldürüğğn beniğğ! Aklıma sarışın geldi. Hani şu ''ğ'' leri siken. Şimdiye herkes yaymıştır ha. Valla kim kime ödetecek belli be asosyamanyakcık. Elimden çekeceğin var. Beni kaçırırsan katlanırsın bebeqq. (Tamam sustum. Ergen diğilim kdlfgf)



*** 

Mükemmel bi bölüm yazdım ama bebeqler. Bana ne len. Ben ergenliğimi yaşamadım - yalan söylüyo bu yazarınız şuan ergenlihte-  tamam ya siz şuan kitaba adapte olun, kitaba! fjkdlşgcjkflgc


Çoğunu Duymadım Ki!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin