Bana Hatırlat

1.5K 73 0
                                    

Afetden,
Batur yanıma geldi. Arabaya binip şirkete ilerledik. Bu arada Batur da borçtan ve Ahmet denen bir adamın neler yaptığını anlattı. Yalnız ona yaptığım efsane olmuş. Sanki o bunları anlatırken okulun ilk günü canlanıyor kafamda.
"Okulun ilk günü. Aras diye biri yanıma gelip bana 'sürtük' dedi. Ben de onu benzettim. Sonra Ece diye biri bana emir verdi ve 'sürtük' dedi aynı zamanda saçıma dokunmaya çalıştı. Sonra seninle tanıştık ve iddaya girdik. Hatırlıyorum! Ama bu kadar..." Batur araba kullanırken yanağımdan öptü.
"Ya Batur önüne bak! "
" Hatırlıyorsun! Allahım. Tanışmamızı hatırlıyorsun! Çocuklarımıza anlatmak için hafızanda iyi muhafaza etsen iyi olur. "
" Ukala! Öküz! "
" Hah bana öküz de işte! İşte böyle be! Yavaş yavaş geri dönüyorsun! "
" Evet her neyse! "biz bunları konuşurken şirkete gelmiştik. Odama geldiğimde bir an başım döndü ve gözüm karardı ama hemen doğruldum. Batur beni ellerimden tutuyordu. Ona baygın bir bakış yolladıktan sonra bıraktı.
" Ece beni kıstırıp silahla beni öldürmeye çalıştı. Parçalar birleşmiyor Batur. Hatırlamak istiyorum. Ama çok imkansız geliyor. "
" Merak etme. Herşeyi zamanında hatırlayacaksın ve bizde mutlu yaşayacağız. "
" Umuyorum."
Masama geçtim. Batur da masanın önündeki koltuklardan birine oturdu. İş konuşmaya başladık. Yok binaydı yok yeni projeydi. Karışık işler.
"Tamam o zaman ben arsaları inceliyim. AVM için uygun olabilecekleri sana göstereyim. Beğenirsen teklifi yaparız. "
" Tamam aşkım. "
" Ne?! "
" Ne?! Ne dedim lan ben?! " elimle ağzımı kapadım ve kızardığıma eminim.
" Peki o zaman AŞKIM. Ben odamdayım."
"Beni daha da utandırmak için elinden ne geliyorsa yap tamam? Bravo! "
" Emrin olur leydim. "diyip önümde eğilerek selam verdi. Kapıyı açıp çıktı.
"Lanet olsun ya ne dedim lan ben?!"
Ben kendime küfürler yağdırırken Derya içeri girdi. Bir anda Deryanın bir adamı yakasından sürüklediği canlandı gözümün önünde. Başımı sağa sola salladım. Sanırım o adam Ahmetti. Neyse.
"Efendim Derya. Birşey mi var? "
" Melih Candan diye biri sizi çağırıyor. "

" O gelemiyormuymuş.? "
" Özel konuşaacağı için sizi karşıdaki kafeye davet ediyor. "
Lan ben bu ismi bir yerden hatırlıyorum.
'AFET O BENİM BABAM. '
' Amerikada öldürüldü. '
' Babamda iki gün önce Amerikaya gitmişti iş için diyerek. '
' İntikamım babanı öldürtmek oldu. '

' Zaten o adam annenden etkileniyordu yıllardır. Bu işime geldi. '
' Serkan seni kendine yakıştırmak için kaçıracak. '
' Sen yapmak ister misin aşkım? '
' Tabii. '
Şimdi parçalar oturmaya başladı.
"Birazdan geliceğimi söyle! "
" Hemen efendim. "
Sinirlerim tepeme çıkmıştı. Ama herşeyi hatırlamam sevinciyle Baturun odasına koştum.
" Öküzcan! "
" Kara melek! Demek hatırladın! "
" Şimdi dışarda yarım saatlik işim var. Hemen gelicem biryere kaybolma. "
" Bekliyorum. "
Bekle beni Melih Candan. İntikamım acı olacak.
Şirketin kapısını önüne geldim. Derin bir nefes alarak kafeye yürümeye başladım. Kafeden içeri girmeden bahçede bana gel işareti yapan bir adam gördüm.
" Selam. Demek meşur Afet sensin. Otur. "dedi karşısındaki sandalyeyi göstererek.
" Şaşılcak şey. Sen sevdiğin kadının kızını bilmez misin? "
" Sen nereden biliyorsun? "
" Beni buraya neden çağırdın?! "
" İş için canım ne için olmasını beklerdin?"
"Babamı nasıl öldürdüğünden bahsedebilirsin mesela! " birden sinirle kalkıp adamın yakasına yapıştım. Adamın ağırlığına aldanmadım ve iki elimle yakasından kaldırdım. Sinirim kolumdaki yanma hissini bastırıyordu.
" Neden lan neden?! Ne istedin lan masum adamdan?! Nuket mi diyeceksin?! Annen mi diyeceksin?! Bahanen ne?! "
" Afet bırak beni herşeyi anlatıcam bırak acıtıyorsun! "
Adamı sertçe bıraktım. Poposunun üstüne düştü ve ovaladı. Bize bakanlara bakmaya başladım.
" Dönün lan önünüze! Yoksa olucaklardan ben sorumlu değilim! " herkes önüne döndükten sonra Melih pisliğine döndüm.
" Anlat lan! "
" Tamam. Yıllarca Amerikaya gidip geldim ve seninle ortaklığımızdan dolayı annenle babanı tanıdım. Annene zamanla aşık oldum. Benim karım var ve onu da seviyorum ama annenide seviyorum. Nasıl bilmiyorum. Ama bilmi-"
"Bu kadar yeter aşkın meşkin! Anlatıcaksan doğru düzgün anlat! "
" Tamam, tamam. İşte babandan o zaman nefret etmeye başladım. Çünkü annenle baban o kadar seviyordu ki birbirlerini. Kıskanıyordum tabii. Sonra Türkiyeye döndüğümde Nuket diye birinden bir teklif geldi. Bana babanı öldürmeyi teklif etti. Böylece intikamını alırsın dedi. Neyi nerden öğrendiğini bilmiyorum ama nefret gözümü karartmıştı. Amerikanlara yakalanmadan buraya döndüm. Şimdi beni polise verirsende zaten hakettim. " fısıldayarak anlattığı şeyleri sinirle düşündüm.
" Merak etme seni polise vermeyeceğim. Çekmen gereken cezayı ben çektireceğim sana! Şimdi Adem bunu al götür suyunu yemeğini ver ben arada gelicem. "
" Tamam efendim. "
Şirkete doğru ilerlerken birden nefes alamadım. Zar zor nefes alırken yere yığıldım. Nefes alamıyordum ama uyanıktım. Tanıdık bir ses geldi yabancı seslerin arasından.
" Afet! Kara meleğim. İyi misin?! Ambulans çağırın! Afet ilaçlarını almadın mı Afet korkutuyorsun beni!"
"B-Bat Batur! "

Kötü Kız Kötü Çocuğa KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin