•1•

307 28 3
                                    


"Bu okula alışabilir miyim emin değilim Jun Hee." dedim adımlarımı yavaşlatarak.

Belki de bu sözü yüzüncü kez söyleyişimdi.Bunu duymaktan sıkılmış olmalı ki çok sevgili dostum gözlerini devirerek bana baktı.

"Hey Hye Mi ! Hani naklini aldırmıştın ki ikimiz de aynı lisede okuyup coşacaktık? "

Koluna girdim ve yanaklarını sıkarak aegyo yapmaya çalıştım.

"Aigoo...Bozulma hemen.Üzgünüm canım Jun Hee'm.Hadi çabuk olalım."

İkimiz de kıkırdadık ve hızlı adımlarla okul kapısından içeri girdik.

Girer girmez göz bebeklerim büyümüştü.Gerçekten büyük bir binaydı.Özel okul değildi ama özel okula bin basardı.İyi ki naklimi bu okula aldırmışım diye düşünürken Jun Hee beni kolumdan çekiştirmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum.

Kolunu kolumdan çekti ve takip etmem için bana el işareti yaptı.

"Hadi sınıf listelerine bakalım."

Onu takip ettim.Okul binasının içine girdik.Jun Hee'nin peşinden giderken birkaç kızın Baekhyun isimli birinden bahsettiklerini duydum ama umursamadım.Biraz ilerleyip Jun ile kocaman bir panonun önüne gelmiştik.O isimlere bakarken ben de gözlerimi sımsıkı yummuş ,aynı sınıfta olmamız için dua ediyordum.

"İşte buldum.11.sınıf...Hye Mi..."

Gözlerimi hayal kırıklığıyla açıp onun gözlerine diktim.

"Maalesef...AYNI SINIFTAYIZ!"

Büyük bir sevinçle ona sarıldım ve etraftakilerin deli bunlar bakışlarına aldırmadan sadece bize has olan tokalaşmamızı yaptık.Jun Hee ile 8 yıldır arkadaştık ve bu tokalaşma o zamanlara dayanmaktaydı.
Jun Hee sınıf listesini biraz daha inceledi.Parmağını listenin sonlarına doğru kaydırırken birden duraksadı ve gözleri büyüdü.

"Ne oldu Jun?"

"B-byun B-baekhyun..." Kısık ve korkulu bir sesle söylemişti.

"Byun Baekhyun da kim?" diye sorup yüzümü arkama çevirmemle tam dibimde siyah saçlı,gözleri garip bir şekilde gri ve etkileyici bir çocuk görünce küçük bir çığlık attım.

"Benim."

Gözleriyle beni baştan aşağı süzdü ve alaycı bir şekilde gülümsedi.Şuan panoyla onun arasındaydım.

Korkmadım.

Tamam cidden ürktüm bu çocuktan.

Jun Hee hemen kolumdan çekip hızlı adımlarla beni sınıfımıza çıkardı.Neler oluyor anlamamıştım.Sınıfta şuanlık sadece ikimiz vardık.Hiçbir şey anlamamış ve soran gözlerle Jun'a baktım.

"Bak Hye Mi.Byun Baekhyun tehlikeli birisi.Ondan uzak dur."

"Neden? Neler oluyor Jun?"

"Bak...Byun Baekhyun farklı biri...İnsanları ve özellikle ona karışan insanları sevmez.Geçen yıl..."

Duraksadı.Göz bebekleri korkuyla titriyordu.Ellerini tuttum ve gözlerinin içine endişeyle baktım.

"Geçen yıl ne oldu? "

Sessizdi.Gözleri dolu bir şekilde yere odaklıydı.Ama ben inatçı ve meraklı bir kişiliğe sahiptim.

"Tanrı aşkına Jun Hee söyler misin şu lanet okulda neler oldu?!"

"Geçen yıl...Bizim sınıftan Dong Woo ve Baekhyun büyük bir kavga ettiler.Dong Woo okulda yeniydi ve kabadayı tipliydi.Baekhyun onun için sadece yemdi ama bilmiyordu ki asıl yem kendisi.Neyse ikisi de kavgadan sonra disiplinsiz sıyrılmışlardı.Ama..."

Konuşmak için kendini zorluyordu.Kelimeler çıkmıyordu sanki ağzından.Sabahki neşeli kızın şimdi bu halini görünce içime bir ürperti geldi.

"Ama ne Jun Hee?"

Kısık bir sesle sordum.Ona güç vermek için ellerini sıkıca tuttum.

"Ama...D-dong Woo...ertesi g-gün...ölü b-bulundu...A-ama öldürüldüğüne d-dair hiçbir ipucu b-bulunamadı."

Ağlayarak söylemişti.Gözyaşlarını elinin tersiyle sildi.Şok olmuştum.Ellerimi ellerinden çekip ağzıma götürüp kapattım.

Tanrım nereye gelmiştim ben böyle?!

Monster [Baekhyun]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin