3.BÖLÜM: ÖTEKİLER

37 3 0
                                    

Gözümü açtığımda siyahımsı gökyüzünün ardına dizilmiş sert bakışlı bulutlar beni korkutmaktan ziyade nerede olduğumu anlamamam için çabalıyordu. Hatırladığım son şey bir avucun nefesimi kesecek güçte ağzıma kapanması ve kendiyle gelen karanfil kokusuydu. Ensemden cama vuran su damlasının süzülüşü gibi ter akıyordu. Cidden bu hırka ile mi uyumuştum ben? Bu düşünceyi bir kenara iterek nerede olduğumu kavramaya çalıştım. Siyah perdeden sızmayı başaran cılız ışıklar biraz olsun etrafı incelememe fırsat sunuyordu. Şuan üstünde bağdaş olarak oturduğum siyah yatak dışında odanın her iki ucunda bulunan beyaz komodin ve iki parça olarak serilmiş siyah püsküllü halı dışında küçük basık bir dolap bulunuyordu. 

Neredeydim ben böyle? Şuan kendi yatağımda uyumak yerine yabancı birinin evinde ne yapıyordum böyle?

Ayaklarımı yataktan sarkıtarak kapıya doğru yöneldim. Eğer daha fazla oturursam düşüncelerim beni örümcek ağı gibi ağır ağır örecekti. Kulpu yavaşça çevirerek meydana getirdiğim küçük boşluktan kafamı çıkardım. Bu karanlıkta kimseyi görmek mümkün değildi. Adrenalin vücudumu iyice sarmış hatta yerini korkuya bırakmaya istekli bir havaya bürünmüştü. Odadan tam olarak çıktığımda anlıma yapışan saç tellerini iki elimle geriye doğru iterek nefes almayı biraz daha mümkün kıldım. Şu odayı incelemem ve biran önce buradan toz olmak için ışığı açmam şarttı. Elimle duvarı yokladığımda bir an önce düğmeyi bulmak için dua ettim. Eğer biri varsa çok sürmeden buraya gelebilir ve ... bana ne yapacağını düşünmek bile istemiyordum. 

Elim ışık düğmesinin üstünde durunca tüm korkum kenara çekilerek dudaklarıma bir zafer duygusu yansıttı. Fakat bu korku beni pek fazla yanlız bırakmaya  dayanamamış gibiydi. Işığı tam açacakken ensemde hissettiğim nefesle elimin üstüne kapanan el bir oldu. Bir anda etraf aydınlanırken korkudan titreyen bacaklarım yere çömelmek yerine hızlıca arkasına döndü. Onunla göz göze geldiğimde tutuğum nefes boğazıma baskı yaparken gözümden istemsizce bir damla göz yaşı firar etti. 

-''Seni küçük şeytan. Ne bok arıyorsun burada?''

Yüzümü yüzünün hizasında tam olarak getirmek için kafamı biraz daha yukarı kaldırmam gerekiyordu. Ama bu cesareti bırakın içimde kırıntısı bile yoktu. Titrek bir nefes alarak gördüğüm kadarıyla onu inceledim. Bu O'ydu. O gün gördüğüm mavi gözlerin aynısıydı. Burnundan soluduğunu fark ederek bakışlarımı yere indirdim. O da bu esnada önümden çekilerek karşısında duran koltuğa doğru yürüdü. Sırtımı iyice duvara yaslayarak bakışlarımı ona doğru yönelttim. 

-''Sen kimsin?'' Sorduğum soru karşısında bakışları  bir kaç saniye yüzümde dolandı.

-''Ben benim.?'' dedi. Resmen alay ediyordu. Onun karşısında küçük bir çocuk değil 20 yaşında bir kız vardı. Kafamı sinirle yere eğdim.

-'' Evet .'' dedi. Benim karşımda küçük bir kız çocuğu var. '' Aniden kafamı kaldırdığımda parlayan gözleri kötüye işaretti. Düşüncelerimi mi okumuştu az önce ? 

Tüm gücümü bacaklarımda toplayarak arkamda kalan kapıya doğru koştum. Kapının kulpunu tüm gücümle defalarca çevirdim. Açıldı mı sizce ? Hayır tabi ki açılmadı. Arkamı döndüğümde bacaklarını sehpaya uzatmış cebinden çıkardığı mat siyah zipposu ile dudaklarının arasında emanet gibi duran sigarasını yakmaya çalışıyordu. Hızlı bir şekilde ona doğru yürüyerek önüne doğru eğildim. 

-''Bu saçmalığa bir son ver adi herif. Bu nasıl bir kaçırma anlayışı? Nerde olduğumu, hiçbirşey bilmiyorum şu kapıyı aç ve defolup gitmeme izin ver.!! '' Tüm gücümle yüzüne doğru bağırarak konuştuğumda bir anda ayağa kalkıp kolumu sıkıca kavradı. Beni geriye doğru iterken şuan ki siniri vücudumu mum gibi eritecek cinstendi. Sonunda duvarla onun arasında kaldığımda sağ eli kolumu bırakarak boğazıma doğru baskı yaptı, sol eli ile ağzında duran sigarayı  alarak konuşmaya başladı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AMANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin