Kafamın karışık olduğu günlerdi atolyeye geldim resim çantamı bıraktım ve Badeyi aradım.
-Nerdesin Bade ?
+Dershanedeyim canım
-Gelmeyecek misin?
+Bugün çok yoğunum balım uğramayacağım.
-Tamam kendine iyi bak
+Sende canım görüşürüz.
Elime aldığım küçük şovalyeyi masanın üzerine koyup rafa uzanıp elime bir dergi alıp oturdum.resim çantamdan kağıt ve kalemlerimi çıkartıp çizim yapmaya hazırdım dergiden seçtiğim figürü çızmeye başladım ve hocanın sesiyle sağıma döndüm.
-İyi gidiyorsun Damla
-Teşekürler hocam
-El kısmında biraz sorun var düzeltirsen daha iyi
-Tamam hocam
Sabah kahvaltı yapmadığım için bir hayli acıkmıştım.
Hemen aşağıya inip İstanbul büfede bir tost yaptırıp yedim. Telefonun çalmasıyla tostumun yarım kalması bir oldu.
-Efendim
-Ne yapıyorsun kızım
-Tost yiyorum anne. Atolyedeyim Sen?
-Moladayım çay içiyorum
+Afiyet olsun
-Ne zaman geçersin eve?
+Saat 5 gibi evde olurum.
-Tamam kendine iyi bak akşam görüşürüz.
+Sende annecim görüşürüz.
Tostumu bitirip ellerimi yıkayıp ve çizime devam ettim.
Çizimi bitirdim.
-Hocam ben çıkıyorum Hayırlı Akşamlar
-Saol Damla... sanada
Otobüs durağına geçerken bir ses duydum adımın yankılanması pek nadirdir.
-Damla..Damlaa.Daml..
-Efendim burcu
-Nerdesin sen kaç gündür karşılaşmıyoruz .
-2 gündür daha erken çıkıyordum ondandır.
-Anladım sömestr tatilin de ne yapacaksın?
-Atolye de olurum artık daha sıkı çalışmam gerek biliyorsun .
-Anladım canım.
Ve otobüs geldi burcuyla aynı semtte oturduğumuz için aynı otobüse bindik. Öncelikle iki bayanın çok sesli konuşmasından rahatsız olsak da buna sadece gülüp geçmiştik. Otobüsten indim burcuyla küçük bir veda ve eve yaklaşmıştım yakında ki marketten çikolata ve küçük aperatifler alıp eve geçtim. üzerimi değiştirip bilgisayarı açtım ve Ressam T.Y eserlerine bir göz atıp küçük karalamalar yapmaya başladım. Saat 7 olmuştu zilin çalmasıyla hemen kapıyı açtım Annemle babam geldi, yemeğimizi yedik ve ben köşeme çekilip kitap okumaya başladım. sonra kahvemi yudumlarken çikolatamdan bir parça ısırdım. Ve bir bildirim sesi.. facebook gelen kutumda sipariş portre çiziyor musunuz sadece hayır cevabı verdim ve kahvemi içtim pentagramdan bir parça dinleyip günü tamamladım . Günlerim hep böyle geçiyordu çok klişe..
Sabah uyandım hazırlandım ve resim çantamı alıp yola çıktım .
Yol boyu düşündüm. geçmişi geleceği..
Ve atolyeden içeri girdim Bade vardı her zaman ki gibi elinde kahvesiyle ..
Kahvesini yudumlayıp beni öptü ve nasıl olduğumu sordu. Her zaman ki gibiydim. Biraz durgun biraz sinirli biraz keskindim.
Ben malzemeleri çıkartana kadar bir fincan kahvede bana getirmişti. Kahvemizi içip hocaya birkaç soru sorduktan sonra Bade dershaneye gitti. Bende çizime devam ettim bir kaç arkadaş daha gelmişti. Ve hoca canlı model çizeceğimizi söyledi. Tanımadığım bir kız geldi ve karşıya konulan sandalyeye oturdu. Sert görünümlü bir mizaç..
Sonra saçları biraz uzun siyah t-shirtli bir genç elinde 50-70 bir kağıtla ve renkli kalemleriyle yere oturdu. biz kara kalem çizerken o renkli kalemleriyle kızı olduğundan daha güzel çizmişti. Hoca mola verin dedi ve kalemleri bıraktık o siyah genç evet biraz önceki ben onu çok siyah bulmuştum ve siyah genç diyordum. O siyah genç ve arkadaşları diğer atolyeye geçtiler daha sonra mola bitti ve çizime tekrar başladık. Siyah gencin çizimi bitmişti çoktan geldi bizim çizimlerimize baktı tam diyecektim ben daha yeniyim model çiziminde senin gibi olacak değiliz tek tek incelemen şart mı ne kadar da acemiler mi diyorsun aceba içinden? .. tabi bunları içimden söyleyebildim çizimler bitti hoca yorum yaptı evet bugünlük bu kadardı. o siyah genci daha sonra ki günlerde göreceğimi tahmin etmemiştim oysa...
Eve geldiğimde misafir vardı biraz küçük kuzenimi sevip odama geçtim kulaklığı takıp son ses müzik dinlerken kulaklığımın çıkartılmasıyla anneme döndüm.
-Yemek yiyoruz.
-Tamam anne..
Yemeğimi yedim ve badeyi aradım sen gittikten sonra canlı model çizdik ve bir genç vardı hiç görmedim daha önce onu renkli kalemlerle kızı olduğundan daha güzel çizdi dedim biraz güldük ve telefonu kapatıp kendime bir kahve yaptım. Kahvemi içip bir şeyler karaladıktan sonra yarın için birkaç kıyafet çıkartıp yatağıma yattım. Biraz düşündükten sonra uyumuşum. Rüyamda onu gördüm siyah genç neden rüyamdaydıydı ki aklımda değildi ve onu ilk kez bugün görmüştüm zaten...
Uyandım ve kahvaltı sevmeyen ben güzel bir kahvaltı yaptım hazırlanıp atolyeye gittim. Hoca karşı masaya bir tors yerleştirip çizmemi söyledi ve çıktı çizmeye başladım ve bir ses..
-Günaydın
-Günaydın
Çizimim'e baktı ve
-Yeni başlayan biri için gayet iyisin.
-...
-Senin Adın ne?
-Damla
...
çizime devam ettim ki hiç uğraşamazdım senin adın ne nerelisin bunlar tarzım değildi..
Ta ki gün içinde 3 kez adımı sorana denk beynime yerleşmemişti...
Anlaşılan sömestr tatili boyunca bu siyah genci görecektim buna alışsam iyi olacak. Soğuk ama sıcak gibi. Sert ama pamuk gibi garip bir gençti. Ben ona ne kadar siyah desem de o aslında griydi... Hareketleri, tavırları çok çelişkili ve tutarsızdı..
Selin ve büşra geldi.. Tors çizimine başladılar ve bu karmaşık halli genç yine geldi çizimlere baktı hatalarımızı söyleyip çıktı.. Kızlar Bursa' da gsf okuduğunu hocanın eski öğrencilerinden olduğunu konuştular.. acıkmıştık mola verip pizza söyledik yemeğimizi yerken siyah genç mutfağa gelip bir bardak su doldurup tezgaha yaslandı bir yandan suyunu yudumluyor bir yandan muhabbet kurmaya çalışıyordu ne kadarda yapışkan bir tip dememek elde değildi. içimden söylendim ve mutfaktan çıktım..