Yeniden.

21 4 4
                                    

Yeni okulumda neredeyse hiç arkadaşım yoktu.Zaten 3 yıldır arkadaşım yok. Ne biliyim insan bi kişiye içini dökmek ister. İnsanın yükü tek ona çok ağır gelir , bunu dostuyla bölüşürse daha hafifler. Ben istemedimmi? Çok istedim. Ama benim yaşadıklarımı görenlerin bana ole bakıyorlardiki.Yaşamaktan utanıyordum. Kendimi o kadar çok ezik hissediyodumki.Kimseye yaklaşamadım o yuzden. Sevemedim kimseyi,yada kimse beni sevmedi.

*****

Okul değiştirmemin sebebi babamın işiydi. Babamı hiç sevmiyorum. Annemle herşeyi konuşabilirken babamdan herşeyi saklamak falan. Bağırıp çağırması. Daha ölmemişsem annem içindir.O üzülür diye,ağlar diye. Bazen babama haksızlık ettığımı düşünüyorum, sonra bana yaptıkları, annem yaptıkları falan vazgeçıyorum..Okulda o sırayı gözüme kestirmiştim bile ; en arka,duvara en yakın olan. Oturmuştum yerime. Bi anda arkamdan bi çocuk geldi. Çantamı yere fırlatmıştı. Ben ne oldugunu anlayamadan kolumdan tutup oturduğum yerden kaldırdı . Herkez bize bakıyordu. Daha ilk günden rezil olmuştum. Gözlerim dolmuştu. Çok sinirlenmiştim. Ben kolay kolay ağlamam. Bunu bildiğimden kendimi tutmuyordum. Eski ben olsam o çocuğa ağzıma geleni söylerdim,simdi susup kalmıştım.Meğer o çocuğun yeri orasıymıs. Hey allahım bende gider en belalı yere otururum. Bütün herkez benim yüzüme bakıp alay edercesine gülüyordu. İlk ders zili çalmıştı. Rehber öğretmen buğün okulun ilk günü olduğu için derslerın olmadığını , okulun gezileceğini söylemişti. Herkez bi yandan ıslık çalmaya başlamıştı. Gerçekten okul çok büyüktü.7 kattan oluşuyordu ve her sınıfı oldukça genişti.Rehber öğretmenin

-Şimdi herkez bi arkadaşını altıp sıraya geçsin.

demesiyle sınıf savaş meydanına dönmüştü.Herkez bi arkadaşını alıp sıraya geçmişti bile. Tabi ben yine yanlız kalmıştım. En arkaya geçmiştim. Rehber öğretmen önde yürüyordu, herkes onun arkasından devam ediyordu.Bende sırayı takip ediyordum. Yanıma daha önce hiç görmediğim bi kız geldi.

-Adım Eda. Tanışmak istermisin?

dedi. Belki hayatımda ilk defa bu kadar heycanlanmıştım. Belkide hayatımda ilk kez arkadaşım olucaktı. Bilemiyordumki..Kesik kesik cevap verebildim , heyecandan konuşamıyordum.

-Bil-mi-yorum...

-Seni anlıyorum. Okulun yeni daha ilk günden seni rezil ettiler. Her havlayan köpeğe taş atarsan hiç bi zaman hedefine ulaşamassın. Bence ikimiz çok iyi anlaşabiliriz. Benimde en az senin kadar sorunlarım var . Kendini sıkma bırak gelen peşinden gelsin..

Elini uzatmış beni bekliyordu. Belkide dediği gibi çok iyi anlaşabilirdik onunla. Bilemiyordumki bende. Ama her zaman bu kadar güçsüz olmamalıydım. Kafamı kaldırdım ve bende elini sıktım.

-Bende Derin. Tanıştığımıza sevindim.

-Bende sevindim.

Yürümeye devam ediyorduk ve bu sefer ilk konuşan ben olmuştum.

-Kaç yıldır bu okuldasın?

-İnan bende daha yeni geldim. Anlayacağın yapıcak çok şey var!!

Biraz yürüdükten sonra kolidorun başındakı asonsöre ulaşmıştık.herkez içeri girdi. Herkezi alıyordu. Çok buyuk bişeydi bu. Asonsörde kalırsan diye su, biraz yemek, el feneri, telsiz vb. şeyler vardı. Şaşırıp kalmıştım adeta. Eda bi anda beni sarsıp

-Nerelere gittin Derinn?

dedi. Alay edercesine. Tebessüm ederek.

-Asonsöre.

dedim. Biraz saçma bi espiri olmalıkı Eda bana tip tip bakıyordu.Sonra bi anda kahkaha atmaya başladı.Çok değişik bi kız. Onu sevmeye başlamıştım.Bi anda asansördeki herkez bize bakmaya başladı. Kapının açılmasıyla herkez onune dönmüştü. 1. katta çıkış kapası vardı bide oturmak için ufak tefek yerler. 2. , 3. ve 4. katta sınıflar vardı. biz 4. kattaydık. 5. katta yemekhane vardı. 6. katta öğretmenler odası ve müdürün odası yan yanaydı. Allah korusun. Girersen ölürsün gibi bi tabela falan asmaları gerekirdi bol ünlemli.Her girdiğimiz katta bol bol yorumlar yapıyorduk ve delicesine gülüyorduk. Eda çok neşeli bi kız ama acaba o güler yüzlü maskesinin altında ne var, ne acılar yaşadı benım gibi. Bundan sonra bende onun gibi güçlü olucam. Bu konuda ona yemin ettim. Sınıfa döndüğümüzde herkez çok yorulmuştu neticede 7 katlı bi okuldu. Ama bize neden 7. katı göstermemişlerdi biyerlerden duyduguma göre orası -1miş ve orda korkunç şeylerin olduğunu duymuştum. Böyle şeylere inanmam fakat arkadaşımın telefonundaki video herşeyi kanıtlıyordu. Perdeler kendin havalanıyor ve arkadan çok değişik sesler çıkaran biri vardı. Açıkçası çok merak etmiştim. Bu ilk maceramız olabilirdi. Edaya baktım ve hiç bişey olmamış gibi boş boş suratıma bakıyordu. Belki bugün ilk diye ortalığı karıştırmak istemiyordu. Rehber hocasının içeri girmesiyle herkez ayağa kalktı. Oturduğumuzda hocanın ağzından şu kelimeler dökülmüştü.

-Evet arkadaşlar okulumuzu gezdiniz. Bu okulda asla ve asla terbiyesizliğe ve disipsizlinliğe yer yok. Aksı taktirde çok büyük cezalar alacağınızı unutmayın.Bugunluk bu kadardı yarın herkezı aynı saatte bekliyorum arkadaşalar.

Saatime baktığımda 18:00'ı gösteriyordu. Gerçekten hava kapkaranlıktı. Ayaz'ı kaybettiğim günden beri karanlıktan korkuyorum. Karanlık kötü bişey, çok kötü.. Ama en sevdiğim renk siyah. Belkide bu kaderin oyunudur..Edaya kafamı çevirdim.

-Beraber çıkalımmı?

-Benim birkaç işim var genelde senle çıkışta gelemeyeceğim. Üzgünüm..

-Seni anlıyorum. Sorun yok. Kendine iyi bak.

-Sende..

Eve gitmek için yola çıkmıştım. Eda neden acaba benımle gelmemişti?Acaba bana guvenmıyomuydu?Gerçekten aklımda çok sorular var ama soru üreteceğime olan sorularıma çözüm üretsem daha mantıklı olacak sanırım..Bizim küçük ve sıcak yuvamıza gediğimde sofra hazırdı fakat canım hiç birşey yemek istemiyordu. Anneme yemeyeceğimi soyleyerek yanağına bi öpücük kondurdum , mis kokulum yaa.Odama çekildim.Bugün olanları aklımdan geçirdiğimde iyi bi başlangiç yapmıştım.Şimdi bu yorgunlukla bi güzel uyuyabilirim..

***

Sabah uyandığımda kendimi çok zinde hissediyordum.Saat 06:00 dı Yatağımdan kalktım.Üstümü giyindikten sonra kahvaltı için aşağı inmiştim.Karnım kurt gibi açtı ve anneme dün olanları anlatmak için sabırsızlanıyorudum. Aşağı indiğimde ilk defa kahvaltı yerınde yoktu.Annem heralde kalkamamıştı.Yavrum beee!! Nasılda seviyorum bu kadını. Herşeyim o benimm.Yatak odasına gittim kimse ortalıkta yoktu. Babamda annemde. Acaba telefon bırakmışlarmı diye ortalığa baktım. Çekmecelerin içine kadar bakmıştım. Yorganın altınada baktım. İnanamıyordum!!! Bu kadarıda çok fazlaydı artık. Yatak örtüsü kan içindeydi.Etrafıma baktiğimda bi bıcak onumde duruyordu. Yerlerde kan icindeydi. Kalbime bişeyler olmuştu.Anneme bişeymi olmuştu? Kafamadan sadece saniyeler içinde bir sürü şeyler geçti aklımdan. Ne yapacağımı hiç bilemiyordum.Evden koşarak çıkarken gözüme bı kağıt ilişti. Kağıdı açtımda babamın yazısı olduğunu anlamıştım. Babam çok küçük yazardı. Bunu neden babam yazıyo. Anneme ne olmuştu? Neden o yazmıyordu?Kağıtta şunlar yazılıydı..

" Sevgili biricik kızım sen sabah kalktığında biz evde olmayabiliriz sakin ol ve okuluna git"

Bu kadarmıydı yani? Başka bişey olduğuna yemın edebilirdim. Okulamı gitseydim yoksa evdemi bekleseydim. Babam okula git demisti. Bi bildigi vardır dedim. Çıktım evden. Yürürken ağladımda ağladım. Okula geldiğimde gözlerim sismisti. Eda bana ne oldugnu sordugumda susup kalmıştım.

-Anlaşıldı

Dedi ve kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Asansöre bindigimizde -1'e gidiyorduk. Ne oluyordu? Nereye gidiyorduk? Ne yapacaktı bana?

*Arkadaşlar lutfen begendiyseniz oylamayı unutmayın*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah Mürekkeb...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin