Genel sıradan hayatımın bugün 17. yılı ve sanırım bunu sadece ben biliyorum daha doğrusu sadece ben hatırlıyorum.
Muhteşem bir aileye sahibim işkolik bir babaya ve hayatını kariyer yapmaya ayırmış bir annem var , sorarsanız gayet mutlu bir aileyiz zaten genelde babam il dışında annemse muaynehanesin de birbirimizi pek görmüyoruz yani ben evin en büyük çocuğuyum yani 2 saniye farkla... İkizim var, tabi bizi görenler genelde bizim arkadaş bile olamıcağımızı söylüyolar haksız da sayılmazlar çünkü birbirimizden o kadar farklıyız ki ben A'ysam o Z o kadar uzağız yani ama bunu dert etmiyorum, etmiyoruz hatta birbirimizin umrunda olduğumuz pek söylenmez aramızda sadece bir kan bağı var o kadar. En büyük farkımız benim varlığımdan haberi olmayan okulumun onun adıyla birlikte söylenmesi anlıcağınız muhteşem popilerliği olan bir ikizim var, neyse böyleyiz işte sıradan bi hayat yaşıyorum tek derdim 1 olan sekiz dersimi düzeltmek şimdide onun için hazırlanıyorum.
Tahminen 2 dakika sonra Çizgisel abla beni kahvaltıya çağırıcak. Çizgisel dememin sebebi kadının manyaklık derecesinde simetri hastası olması. Ya aslında kimseyi kandırmaya gerek yok ablanın adını bilmiyorum ilgilenmiyorum da zaten o da benimkini bilmiyo ışt pışt diye sesleniyo ve ben buna çok alışığım bu zamana kadar ismimi bilen pek bi kişi olmadı.
- Kızlar hadi kahvaltı hazır...
-Geliyoruz.'
Çantamı alıp odadan çıktım yan odada ki ikizin kapısına vurup aşağıya indim klasik kahvaltı masamıza oturduğumda ikiz pijamalarıyla masaya doğru yanaştı büyük ihtimal bugün doğum günümüz diye okula gitmeyip arkadaşlarıyla kutlama yapıcaktır. Bende sormadım gelip gelmediğini bugün ki sınava da büyük ihtimal okuldan birilerini ayarlamıştır. Bu kız çok tuhaf ama umrum dışı...
-Annem kaçta çıktı ?
-6:30 ' da hee bu arada kızlara söyle 2 günlüğüne Şile de ki hastaneye gitmem gerek telefonum kapalı olucak dedi.
İkiz de cevap vermedi bende, çizgisel ablanın bunu dert etmediğini ikimiz de biliyoruz zaten muhabbetimiz yok oturup ona cevap vermedik diye içlenmez diye aklımdan geçirirken ' Off akşama 8 saat kaldı ve ben daha hazırlanmaya başlamadım ' diyen ikiz beni şaşırtmadı o odasına doğru çıkarken bende evden çıkıp durağa doğru yürümeye başladım minibüsün gelmesine daha yarım saat vardı bende durakta oturup blogumu açtım. Evet bir bloğum var ama heyecan yok çünkü bu tüm okulu ve çevre okulları içine alan bloğun benim olduğunu bilen yok blogumun adı bile 'OLMAYAN BLOG'.
Yani olmayan bir 'ben' in 'olmayan blog'u.
Aslında bakılırsa bundan gayet memnunum hiç kimsenin başaramadığı bişey başardım ben görünmezim arkadaşlarım öğretmenlerim hatta annem babam ikizimin bilene beni fark etmedikleri mükemmel hayatın baş rol oyuncusu, benim, ben, ben, benn...
-Pardon şarkı dinliyorum da bi an şey oldu tabi hani onun etkisiyle şey yani neyse iyi günler
-İyi günler kızım
Off durakta 'ben' diye bağıran birini görsem bende kaçarım tabi neyse minibüs geldi binip cam kenarına oturdum burdan okul yaklaşık 20-25 dakika ohhh mis....✳✳
Okulun bahçesi yine mükemmel derecede kalabalıktı, birde tören vardı tabi okulun voleybol takımı il birincisi olmuş falan filan, bende geçtim bi köşeye boş bulduğum bir banka oturdum. okulda şu zamana kadar arkadaşlık kurduğum kimse yok ; evet bu asosyellik biliyorum ama ben onlar gibi değilim, onlara benzemekte zor ve ben her insan gibi zoru seven birisi değilim.
Tören bitti ve sınıflara çıktık sayısal 11.Sınıf olmak gerçekten iğrençtir birde ilk derste matematik blog ders işlenicekse öldün yani bizimde ilk ders matematikti. Dersi dinledim sayılsa da genelde deftere daireler çizip acaba akşam evde tek başıma nasıl bir doğum günü partisi yapsam diye düşünürken Bayan cos
"En arkadaki siyah T-shirtlü , evet kızım sen arkana bakma " diye bana seslenince düşüncelerimi bir kenara bırakıp sinir bozucu sese sahip olan cos'u dinlemeye başladım;
-Sen yeni misin kızım?
-Hayır hocam
-E ben seni hatırlamıyorum emin misin ?
- Genelde hatırlamazlar.
- Neyse kızım tahtaya bak !Bu kadının aralıksız yaptığı şey bana her ders yeni misin diye sorması sanırım. he bu arada bu kadına cos dememin sebebi aralıksız her sınavda bir üçgenin kosinüs ünü sorması, asla şaşmaz yani, asla...
✳✳Biten dört dersin ardımdan sonunda öğle arasındaydık ve gerçekten oldukça açtım yemekhaneye inip yemeğimi alıp iki kişilik bir masada tek başıma oturdum. O sırada ikizimin düşmanları kapıdan içeri doğru girdiler. Bunlara düşman dememin sebebi, gerçekten ikizimle girdikleri ,kim daha havalı, kapışmasından mağlup çıktıktan sonra kendilerine ait bir toplulukla bizimkiyle yaptıkları kavgalar. Ama beni tanıdıklarını söyleyemem yani ikizlik konusunu da bilmiyolar zaten okulda beni bi yemekçi abla tanır o da patatese alerjim olduğu için. Bir keresinde içinde patates olduğunu bilmediğim çorbayı içince hastanelik olmuştum ordan beri patatesle ilgili birşey olduğun da evvel ki günden bana haber verir bende evden ekmek arası falan getiririm.
Yemeğimi yerken bir yandan da annemin ve babamın doğum günümü unutmalarına bulucakları bahaneleri düşünüp kendi kendime eğlenirken "onu" gördüm. Bir dakika ya bu, bu kim sorgusu sırasında daha önceden görmediğime yemin edebileceğim bu çocuğun olmak istediğim "benden" beni vazgeçireceğini bilemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜNMEZ
ChickLit⚛ Ben her zaman olan ama olmayan bendim. Bundan gayet memnun iken "o" kişinin hayatımda olması için görünmezliğimden ödün vermem gerektiğini bilemezdim.