karaya vuran aşıklar

4-YAĞMUR

- Multide Elif var ( bu karakterin birçok değişik hali olduğu için özellikle koymam gerektiğini düşündüm hikayedeki tam görüntüsü budur.) iyi okumalar....

Enesin '' Siktir! '' dediğini duyar gibi oldum... Ardından koşarak Deniz geldi '' Yaralıları kapalı bir yere toplamalıyız yoksa yaraları zarar görebilir! '' diye bağırdı. Enes '' Tabi ya bizde şimdi otelde oda ayırtmaya gitmiştik zaten..'' diye hem sinirli hemde sakin bir şekilde cevap verdi. Ama Deniz gerçekten sinirlenmişe benziyordu. '' Kaybedecek bir dakikamız bile yokken sen durmuş burada dalga geçiyorsun ! Yardım et de en azından yaralıları ağaçların altına taşıyalım orada daha az etkilenirler.'' dedi. Ardından Elif beni sırtına almaya çalıştı ki benim debelenmem sonucunda şöyle bir durup bana baktı. '' Elif manyak mısın sen napıyosun canım benim sen beni nasıl taşıyacaksın etin ne budun ne allasen çekil şurdan! '' diye kaktırdım kızı. Ardından Enes geldi Elif bir süzdükten sonra '' Hııı anladım benn, Enesin taşımasını istiyosun seenn durr... yoksa sen Enesten mi hoşlanıyosunn Defnee!'' diye bağırdı. Ağzım açık ne dediğini idrak etmeye çalışır bi şekilde baktım daha sonra Enese baktım oda Elife bakıyordu. Ardından Elif '' Merak etmee ben kimseye söylememm güvenebilirsin.'' diyip anime karakterlerinin o sevimli gülüşünü yapmaya çalıştı. Ulan gerizekalı kız birkere Enes yanımızdan sen neyi neyden saklıyon ve her ne kadar sevimli bir gülüş atmış olsanda bu seni şuan şuracıkta öldürmeme engel olamaz diye içimden geçirdikten sonra tek yapabildiğim elime bir avuç dolusu kum alıp arkasını dönüp gitmekte olan Elife fırlatmak oldu '' Yemin ederim geri zekalı bu kız uçaktan düşünce kafası üstü mü çakıldı acaba ama o bile bu kadar yapamaz doğuştan herhalde...'' diye söylendim. Enese baktığımda durmuş salak salak kıkırdıyordu. '' Sende ona inanmadın herhalde Enes! '' dedim. '' Yok canıım.'' deyip bir kahkaha patlattı ardından doğal olarak birkaç kişi dönüp Enese baktı oda kendini toparlayınca '' Hadi gene iyisin seni beyaz atlı prensin götürecek atla sırtıma.'' dedi. '' Yok yook kalsın senin sırtına bineceğime kendim yürürüm. '' dedim ve ayağa kalkmamla yere çakılmam bir oldu. '' Hadi mızmızlanma da bin sırtıma yoksa seni tek başına bırakırım burada.'' dedi ve şöyle bir baktı bana. '' İyi be binicem ama şu durumda sen beyaz atlı prensim değil o beyaz atlı prensin atı oluyorsun karıştırmayalım.'' deyip ince bir espri yaptım. '' Sende prenses olmadığına göre bir şey fark etmez sanırım.'' deyip bir hışımla beni sırtına aldı ve önümüzdeki insanları takip ettik.

yaklaşık 5 dakika sonra en arkada biz kaldık ve önümüzdekiler nasıl olduysa göz önünden kayboldular çok hızlı ilerliyorlardı. '' Eness onları kaybettik biraz hızlı git lütfen!'' diye seslendim. Enes daha da yavaşladı ve beni birden yere attı ardından kendi de yere düştü. ''Eneees'' diye emekleyerek yanına gittim. Acı içinde kıvranıyordu.TABİ YA sırtı Yaralıydı .''ENES sana pansuman yapılmadımı! '' dedim. '' Hayırr! '' diye bağırdı ve kıvranmaya başladı. Olamaz ağlamak istiyorum. '' İMDAAAAT!!!'' diyee öbürlerine seslenmeye çalıştım ama kimse bizi duymadı. Yağmur ise gitgide şiddetini arttırıyordu...