ÇAKMAK

ÇAKMAK -1

Soğuk lavaboya değen karımın verdiği ürpertiyle gözlerimi sıkıca açıp kapattım.

Okulun en aptal kızlarıyla kavga ederken üzerime döktükleri ice tea temizlemek için geldiğim spor salonunun tuvaletinde yarı çıplak elimde t-short temizlemeye çalışıyodum.

Bu işi halletikten sonra onlar için hazırladığım komplo planlarını uygulamaya geçecektim. Bu planları daha çok ablamın günlüğümü  karıştırdığında ya da sabah tuvalet için girdiğimiz savaşta tikimden yararlandığında planlıyorum ama kime niyet kıme kısmet. Sürüklere kısmet kötü kız kahkahalarından atıp saçlarımı savurdum. Beni dışardan biri görse deli sanacağına eminim.

Kafamı kaldırıp aynadaki görüntüme baktım. Altımda okul eteği, zaten eteği sadece okulda giyordum erkek gibi bir yapım yoktu ama rahatlığına düşkün bir insan olarak sürekli eşofman giyip ve televizyon karşısında göt büyüterek hayatımı sürdürüyorum. Üstümde siyah sütyenim ve kendini herzaman belli eden mavi gözlerim ve tabi üzerimde olması gereken ama lavabonun içinde temizlemeye çalıştığım beyaz okul t-short'üm. Gerçi artık beyaz renkte olduğu söylenemezdi. T-short'ün bu hale geldiğini gören annemin yapacaklarını hayal bile etmek istemiyorum. Babamın yemekleri beğenmediği söyleyince verdiği tepkiden daha beterin vereceğine eminim. Yemekleri çöpe dönüştü yahu onunla yetinmeyip en sevdiğim hırkamı toz bezi yapmıştı. Çatlak karı. En sevdiğim hırka ulan boru mu?

Buraya gelmenin nedeni daha sessiz sakin olmasıydı ve tabi kimsenin beni bu halde görmesini istemememdi.

Okulun spor salonundan gelen seslere bakılırsa birkaç dingil maç yapıyordu. Leke çıktı sayılırdı şu el kurutma şeyisiyle de kurutursam tamamdı.

Kapının aniden açılmasıyla irkilerek geriye döndüm.
"Aa Çağlacım da buradaymış "dediği gibi Sevilay'a tiksintiyle baktım. 9. Sınıftan beri kavga ederdik kavgaya meyilli biri olduğum için onları asla geri çevirmezdim. Bu nedenle sicilim bi hayli kabarıklaşıyordu. Dikkatimi çeken başka birşey ise giymiş oldukları amigo kıyafetleriydi. Birde kendi yetmezmiş gibi arkadaşlarını da getirmiş.

"buralarda buram buram sürtük koktu nedense "diye karşılık verdiğimde bakışlarını ojeli tırnaklarından kaldırıp beni hedef aldı.

"Bu sefer seninle biz uğraşmıycaz. Senin için daha güzel planlarımız var "diyip hunharca güldüler. Gülerken çıkardıkları iğrenç sesten habersizlerdi.

" Ne o götünüz yemiyor mu?"dediğimde
Arkadan sarışın yellozun biri "şimdi görücez kimi götür yiyor yemiyor" diye bana laf attı pis şıllık sarı saçlarını gördükçe annemin mutfakta kullandı ve eskitti halde atmadı sarı bez geldiyordu hani şu sarı bez yav herkesin evinde vardır.

"sizin yediğiniz başka şeylerde var.." dediğimde Sevilay konuşmadan sıkılmış olacak ki " bu kadar yeter" deyip ıslık çaldı tabi ben halla onlara bakıyordum.

İçeriye iki tane bizim Okul'un basketbol takımından çocuk girdi hatırladım kadarıyla yedektelerdi. Nerden biliyorum diye sorarsanız Okul'un kız basketbol takımındayım ve antrenmanları bizimkinden hemen sonra olduğu için hep izlerdim ama bunun genel nedeni bizim gruptan Utku'nun da erkek basketbol takımında olmasıydı.

Arkadaş grubumuz dört kişiden oluşuyor. Asya, Yusuf, Utku ve ben Utku'yla mahalleden tanışıyorduk ,Asya ve Yusuf'la lise tanışmıştık. Ama bunlardan daha önemli bişey vardı. Ben bu iki çocuğun önünde sütyenle duruyordum. Lavabonun içindeki ıslak t-short'ü üzerime tuttum artık ne kadar kapatıyorsa "çıkın lan burdan!" diye cırlamaya başladım. Sırıtarak bana yaklaşmaya başladılar.

Ama yaklaşık bundan iki dakika sonra bu iki piç beni kollarından tutarak sürüklemeye başladı. Tam kaslısın anladık bu ne güç gösterisi.