Siyahtır bazen beyazı besleyen
Ve karanlıktır güneşi doğuran
Ve birgün en solcu görüşümle
Kirpiklerime çocuklar döküp
Barışı ilan edeceğim..!Halk'ların birliği için verdiğimiz bu savaşta çürüsede bedenlerimiz. Mahir'in yüreği kadar olup dağlara konacağız. Yılmamak üzere çıktığımız bu yolda dikenlerde batsa ayaklarımıza umursamaksızın yürüyeceğiz.
Yanlış bir yolda yürümekten daha kötü birşey. O yolun yanlış olduğunu bilmene rağmen hala yürümektir küçüğüm.
Dinle şimdi...!
Faşizm'in kurduğu sahte bir yolun bekçisi olmak yerine . Gerçek bir kavganın savaşçısı olurum daha iyidir. Yanlış bir yolda secdeye duran ve benliğini savunanlar en kahpe zihniyettir. Bizim yürüdüğümüz yolun benlikle alakası olmaksızın "biz" olabilmenin en gerçek halidir tek yürek kalabilmenin en en güzel yoludur "Devrim" bir görüşle dünyayı tazelemek ve tek bir çizgi üzerinde sağlam adımlarla yürümek kolay deyildir elbet. Ama biz kırılmış bir sazın öyküsüyüz aynı pencereden bakan yürekli. "Nazım" ve "Deniz'iz"
Ulucanlar'da baska bir hayat
Baska bir dünya.
Ayrı ayrı pencerelerden bakan aynı görüş aynı düşünce aynı akılız..!Toprağın kuruduğu bir bahar sabahında ötmeyi bırakan kuşların şikayeti var üzerimde. Kanlı bir mektubun ağıt'ı ve anaya bakan cümlelerin yaşlı gözleri var yüreğimde. Simsiyah olmuş boyun köklerinin musalla tasında nasıl parladığını, aydınlık kokan bedenlerin güneşe nasıl meydan okuduğunu, umutla direnen yüreklerin dar ağacına nasıl gülümsediğini. Hiç unutmayacağız..!