Geyik Kalbi

1. Bölüm : Isisia Konseyi

Medya : Hall of Fame .

İyi okumalar ! Okuduktan sonra oy vermeyi unutmayın ! Umarım beğenirsiniz .*-*

"Ama tanrıça Isis bizi binlerce yıl önce uyardı ! Kutsal kitabımız bize bunu yasaklıyor ! Yani gerçekten bir insana güvenebilir miyiz ? Bir insan !"

Yaşlı geyik , sakince başını öne eğdi ve boynuzlarını masaya vurdu .

" Konseyde sessizlik lütfen ! Evet , Yakut , seni dinliyoruz ."

Yakut adlı kızıl geyik başını kaldırdı .

" Bence , insana güvenmeyi denemeliyiz . Hadesia'lar her geçen gün daha da güçleniyor . Kraliçe'nin saf enerjisini kullanarak bizi bulmaları an meselesi . En azından denesek bir şansımız olabilir ."

Dedi kızıl geyik ve konsey başkanı Zümrüt'e baktı . Kara gözleri onu desteklediğini söylüyordu . Zümrüt hafifçe başını yana eğdi . Siyah tüyleri saf Isisia ışığında parlıyordu .

"Kimler Yakut'a katılıyor?"

Konseyi süzdü Yakut . Birkaç kişi dışında herkes başını kaldırmıştı . Başını eğenler öfkeyle bakıyordu Yakut'a .

" Karar verildi ! Melia adındaki insana güveneceğiz ! Evet , Altın ."

Zümrüt , sarı tüylü geyiğe baktı . Söz almak için çırpınıyordu .

"İçlerinde Safir'in de olduğu bir arama grubu kurabiliriz ! Arama çalışmasını başlatır ve -"

" Onlara nasıl görünmeyi düşünüyorsun ? Bir insan bizi , onların deyişiyle 'geyik' olarak görürse bizi ciddiye alacağını mı sanıyorsun ?"

Zümrüt yeniden boynuzlarını hafifçe vurdu .

"Sessizlik ! Devam et , Altın ."

"Bir efsaneye göre : Isis Orman'ında bir yerlerde Soldrack adında bir ağaç var ve bu ağacın meyveleri büyülü . Onlardan yediğinizde istediğiniz canlı gibi görünebiliyorsunuz . Ama o ağaç sadece tamamen dürüst olanlara görünür ve meyvelerin etkisi yalnızca bir haftadır . "

" Ne düşünüyorsunuz ? "

Diye sordu Zümrüt.

"Başka şansımız yok , bunu denemeliyiz . "

Dedi Yakut .

"Yakut'la aynı fikirde olanlar kimler ?"

Yine aynı şekilde birkaç kişi dışında herkes boynuzlarını kaldırmıştı .

"Karar verildi . Yarın konsey yeniden toplanacak ve arama grubunun üyelerini kararlaştıracağız ."

Birden bir şeylerin düştüğünü duydular .

"Safir , dostum çok ağırsın !"

"Orada neler döndüğünü öğrenmeliyim Mercan !"

"Safir , Mercan ! Ortaya çıkın ! "

Dedi Zümrüt . Beyaz ve turuncu geyikler yavaşça konsey üyelerine doğru ilerledi . Etraf loştu ve camdan içeri ay ışığı süzülüyordu .

" Burada ne arıyorsunuz ? "

"Biz , şey ..."

"Yalnızca benimle ilgili olan planlarınızı bilmek istiyordum . "

Dedi Safir öne çıkarak.

"Ama bu kurallarımıza aykırı . Konsey üyesi olmayan herhangi biri konseye ancak konseyin izni olursa tanıklık edebilir ."

"Ama bilmek istiyorum !"

"Safir , yeter !"

"Zümrüt'ü duydun evlat . Üzgünüm ."

Dedi Yakut .

Safir ve Mercan oradan çıktılar sessizce .

"Bu hiç adil değil ! Onlar orada yaşayacaklarımı planlarken ben burada bir aptal gibi beklemek zorundayım !"

"Dostum , sakin ol . Bununla ilgili yapacak bir şeyimiz yok . Zümrüt ne diyorsa onu yapmalıyız ."

"Safir git ! Safir geri gel ! Safir çık dışarı ! Safir yeter ! Bıktım bundan , anlıyor musun ?"

"Ama Zümrüt sadece senin iyiliğini istiyor . "

"Benim için iyi olana ben karar vermeliyim ama . "

"Haklısın o halde . "

Dedi Mercan bıkkın bir şekilde . Safir derin bir nefes aldı .

"Üzgünüm, seni incitmek istemedim . "

"Önemli değil , dostum . "

"Ben göle gideceğim . Görüşürüz ."

"Pekala ."

Dedi Mercan da beyaz geyiğin gidişini seyrederken .

Safir bu gölü çok severdi . Çünkü genellikle burada kimse olmazdı . Yavaşça göle eğildi ve su içti .

Başını kaldırdığında bir insanın ona baktığını gördü . Bu bir kızdı . Ona yavaşça yaklaştı ve elini uzattı . Safir bu insandan uzak durması gerektiğini biliyordu ama kaçmadı . Kızın elinin , boynunda gezinmesine izin verdi bir süre . Kızın kızıl saçları ay ışığında parlıyordu .

Sonra Safir yavaşça geri çekildi . Ve oradan kaçtı . Kız onun ormanda kayboluşunu izledi ve aksi yöne doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı .