Kapıda duran kişilere aldırmadan hızlı bir şekilde evin içine giriş yaptım. Babam her zamanki gibi koltuğunda oturmuş gazete okuyordu. Beni fark ettiği sırada yüzünde oluşan gülümseme hoşuma da gitse , bunu belli etmemeye çalışıyordum. Babamla aramda olan ilişki o kadar da mükemmel sayılmazdı. Babam gazetesini masaya bıraktığı sırada , ben kenarda duran sandalyelerden birini oturmak için geri çekmiştim.
"Bakıyorum da artık eve girdiğinde bana selam bile vermiyorsun."
Başımı kaldırıp bakışlarımı babama çevirdiğim de Acwel'in kapıda öylece durmuş bizi seyrettiğini fark ettim. Genelde bizim baba-kız konuşmalarımıza katılmaz , her zaman uzaktan izlerdi. "Yoğun gözüküyorsun , her zamanki gibi."
Babam ayağa kalkıp masanın üstünde duran Jack Daniels şişesini eline aldı. İçkisini bardağa boşalttığı sırada mırıldanıyordu. "Konu sen olunca işlerin benim için pek bir önemi kalmıyor Hope."
Başımı olumlu bir anlamda salladım. "Ya , ne demezsin (!) ."
Acwel , babamın yanına ilerleyip doldurduğu bardağı elinden aldığı sırada oturduğum yerden kalktım.
"Bu aralar fazla içiyorsun amca ."
Finn gülümseyerek bardağı Acwel'den geri aldı. Yüzünde oluşan gülümseme pek de dostça gözükmüyordu. "Beni düşünmen gözlerimi yaşarttı sevgili yeğenim. Ama anlaşılan ikiniz yine dışarı çıkmak için izin isteyeceksiniz. "
Yüzümde oluşan çarpık gülümsemeye engel olamıyordum. Bu adam bizi iyi tanıyordu. Acwel gülümseyerek cep telefonunu cebinden çıkardı. "Söz veriyorum , gece yarısı olmadan dönmüş oluruz."
Finn , bakışlarını sertleştirdiği sırada içki bardağını kenara koymuştu. "Sahip olduğum tek şeye gözün gibi bakacağını ümit ediyorum."
*Gifde Hope ve Finn *
Üçümüz de gülümsüyorduk. Babamın bu sözleri beni şımartıyordu. Acwel yanıma gelerek bana sıkıca sarıldı. "Onu canım pahasına koruyacağıma emin olabilirsin . " ( -Koruyamadı - djkkjdfsjfsdj )
Acwel ve Finn konuşmaya devam ettiği sırada ben odama çıkmıştım. Üstümü değiştirmeli ve en azından saçıma bir iki dokunuşta bulunmalıydım. Odamın kapısını yavaşça açarak içeri girdim. Çantamı kenara fırlatarak aynanın karşısına geçtim . Maşanın fişini en yakınımda bulunan prize takarak ısınmasını beklemeye başladım. O sırada aynanın yansımasından gözüme çarpan bir şeyi fark ettim. Çantamın açık ağzından dışarı dökülen kırmızı bir zarf... Onu tamamen unutmuştum. Oturduğum yerden kalkarak yavaş adımlarla zarfa yaklaştım. Tam zarfa dokunacağım sırada telefonuma gelen bildirim sesi ile yerimden fırladım. Geriye doğru düşerek kafamı yatağın kenarına çarpmıştım. Acı içinde haykırdığım sırada kimsenin gelmemesi için bir taraftan dua ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kanatlar (Kalia)
Fiksi Ilmiah"Kanatlarını geri aldığında herkes ölümü hissedecek.''