Onu ilk gördüğüm yer üniversite kütüphanesiydi. Büyük kitaplıkların arasındaki dar, uzun koridorlardan birinde karşılaştık. Üstü kitap dolu bir arabayı itiyordu. Geçebilmesi için yol verdim. Bana bakmamıştı ama buna pek şaşırmamam gerekiyordu. Artık lisede değildim ve okulun havalı kızı olmaktan uzak bir tarz benimsemiştim. Plastik, kırmızı çerçeveli, büyük bir gözlük takıyordum. Saçlarımı arkadan bağlamıştım. Beyaz tişört ve dikkat çekici olmayan bir kot pantolon giyiyordum.
Az ötemde durdu, birkaç kitabı raflara dizdi. Uzun boylu ve zayıftı. Yuvarlak bir yüzü, kirli sakalı, gür dağınık kaşları vardı. Saçları tepeden ve yanlardan hafifçe seyrelmişti. Bir gün bu saçların tamamen dökülmesine sebep olacağımı bilmiyordum. Onun başına çok büyük işler açacaktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/22778071-288-k651813.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Üniversiteli Hikâyesi (Tanıtım)
Ciencia FicciónBizim hikâyemizde isimler yok; sadece o ve ben varız. O, dünyadaki bütün kitapları okumak istiyordu. Ben ise sadece onu istiyordum... (Obur Okumalar kategorisinde bir Watty ödülü: Kancalarını takıp çıkarmayan o hikayeleri biliyorsun değil mi? Cümlen...