Sarsıldıktan sonra kitaplık çöktü. Çok korktuk. Fakat Tomurcuk ışınlandı. Onu yanımızda bulduk. İşte gücünün iyi yanı! Korkumuz geçtikten sonra ben Tomurcuk'un boynunda 2 tane çiçek ve kelebek resimleri olan bir kolye buldum. Merak ettim. Önce bunu Pelin koymuştur diye bir soruyım dedim. Ama onun koymadığını öğrendim. Araştırdım. Karşıma değişik değişik bilgiler ve fotoğraflar çıkıyordu. Mesela bir resimde bir sürü çizgiden oluşan değişik bir at vardı. Sankin bir engel vardı. Beni köreltiyordu. Aklıma kötü kötü şeyler getiriyordu. Az çok anlayabiliyordum ama yinede bu bilgiyi tam olarak öğrenmek istedim.
Tam o anda bir sitenin en alt yazıların birinde;
Not: Prof. Dr. Pelin Kaya
Ve hemen altında yazan telefon numarasını aradım. Telefonu açtılar. Fakat Profesör 2 ay önce işten ayrılmış yerlerini sordum adres verdiler. Doktorun yerini sordum. "Bilmiyoruz" dediler. Ben de hemen Profesörün yerini araştırarak oturduğu bölgeyi öğrenebildik. Ama şaşırdım. Çünkü orası en ıssız ve en korkunç yerdi. İlk önce vaz geçtik. Ama yeniden düşündükten sonra tak etti. Tomurcuk'un 2. Defa kaçırılması için bir fırsattı. Uzun süre düşündük. Bir sürü yer bulduk ama kimse telefonu açmadı. Karar verdik. Profesörün yanına gidecektik. Hazırlandık. Ben, Tomurcuk ve Pelin yola çıktık. 3 saatlik bir yolculuğun sonunda bölgeye varmıştık. Bir sürü ses geliyordu. Çığlıklar, kahkaha atmalar.Ama etrafta kimse yoktu. Biraz etrafı inceledikten sonra kendimizi birden süslü püslü, rengarenk ve bir sürü resmi olan bir evin karşısında bulduk. Hemen yanımızda da bir tabela, tabelanın üstünde de "Profesör Doktor John Wiley" yazıyordu. Şaşırdık. Çünkü ben Profesör Doktor Pelin Kaya'yı araştırmıştım. İçeri girdik. Yeniden şok olduk. Çünkü evin dış görünümü bir o kadar süslü püslü iken, içerisi bir o kadarda pisti. Ama birden Pelin adım attı ve atarken yanlışlıkla nir düğmeye bastı. Çukur açıldı ve hepimiz bir yere düştük. Etrafta çok sayıda elementler vardı. İnceledik biraz.
Hemen sonra Küçük bir kapı bulduk. Kim bilir yerin kaç kat altındaydık. Kapıyı açtık. Karşımıza bir tünel çıktı. Sırayla kapıdan içeri girdik. En sonunda labaratuvar gibi bir yere ulaştık. Deneyler üzerinde çalışan bir sütü adam gördük. Fakat nedense onlar bizi göremiyordu. Biraz yürüdükten sonra salon gibi bir yer gördük.
