Hastanenin acil servisine geldim. Leyla bir trafik kazası geçirmiş ve acil kana ihtiyacı varış. Şansa kan grubumuz aynı ve hemen ona kan verdim. Ama hayatımda ilk defa böyle korkuyordum. Ya ona birşey olursa? Ya onu birdaha göremezsem? Diye. Uzun bekleyiş başladı. Onu ameliyata aldılar. Bir kaç tane kırığı varmış ve iç kanama şüphesi. Kapıda bildiğim bütün duaları okuyorum Onun için. Üç dört saat sonra doktor içeriden çıktı. Hemen yanına gidip Leyla nın durumunu sordum. Doktor durumunun kritik olduğunu söyledi. Ameliyattan sonra yoğun bakım odasına aldılar. İşte umut dolu beklentilerim başlamıştı. Hiç bir kötü ihtimali düşünmüyordum. Leyla o yataktan kalacaktı. Buna bütün kalbim ile inanıyordum. Aradan bir iki gün geçmişti. Evdekilere olanları anlattım. Leyla'yı o halde bırakamadım. Ailesine bir türlü ulaşamıyorum. Telefonunda da hiç birisinin numarası yoktu. Biraz tuhaf gelmeye başladı bu durum. Bir bilgisayar bulup Leyla'nın bilgilerini araştırmaya başladım ve öğrendiklerimi beni şok etti. Meğerse Leyla bir yetimhanede büyümüş ve bu hayatta hiç kimsesi yokmuş. Ailesi daha küçükken onu terk etmiş.
Bu durum beni daha da çok üzmüştü. Bana bundan hiç bahsetmemişti. Neyse beklemeye devam ediyordum. O yatakta yatıyor ben camın karşısında onu izliyorum. Kantine gittim şu almak için. Geri döndüğümde yatak boştu. O an şok oldum. Her önüme gelene Leyla'yı sormaya başladım. Ameliyata aldıklarını söylediler. Ben kafayı yemek üzereyim. Ama içimdeki umut kıvılcımı kör oldu yanıyor. Sönmesine izin vermiyordum. Tam aksine zaman geçtikçe daha da korlanmaya başlamıştı. Doktor çıktı kapıdan ve yüzünde ufak bir gülücük vardı. Yanıma geldi elini omzuma koyarak "Geçmiş olsun evlat kurtuldu " dedi. Bir anda doktora sarıldım ve ne yapacağımı bilemiyordum. Doktorun ardından sedye ile çıkardılar. Bu sefer normal odaya aldılar. Ben de refakatçısı olarak yanında kaldım bir gün boyunca unuttular. Sonunda gözlerini açtı. Ve ne olduğunu sordu. Durumu anlattım. Yaklaşık 3 gündür hastanede olduğunu söyledim. Hastanede toplamda 6 gün kaldık. Doktor yanımıza gelerek istediğimiz Aman taburcu olabileceğimizi söyleşi. Leyla hemen taburcu olmak istiyordu. O gün öğleden sonra taburcu olduk. Ben Leyla'yı evine getirdim. Arkadaşları gelmişti. Fakat ben böyle vefasızlık görmedim. Birkere bile arayıp nasıl olduğunu sormadılar. Aslında arkadaşlarını benim gözüm de hiç tutmamıştı. Ben elaya bize gitmeyi teklif ettim hem annem ona çok iyi bakardı. Ama o kabul etmedi. Ben onu arkadaşlarına bırakamazdım. Onu ikna ederek Eve götürdüm. Anneme haber ettim hazırlık falan yapsın diye. Zaten durumlardan haberleri var. Eve geldik. Annem yatak hazırlamış. Çorba hazırlamış bir sürü yemek yapmış. Ama Leyla çok çekingen ve utangaçtı. Bizde yaklaşık iki hafta kadar kaldı ve bu iki hafta içerisinde tamamen iyileşti. Ben artık ona olan aşkımı içimde tutamıyordum. Ona açılmaya karar verdim. Ama normal bir şekilde de olmaz. Düşünmeye başladım ve sonunda buldum. Onun önceden çalıştığı cafeye gittim. Oranın sıvı ile konuştum ve kız arkadaşıma süpriz yapmak istediğimi söyledim. Sağolsun aşka sayısının olduğunu söyledi. Bana mekanı istediğim gibi kullanabileceğimi söyledi. Ben dışardan gül yaprakları aldım geldim. En gözde masayı seçip başladım güller sevmeye. Her şeyini kendi ellerimle hazırladım. İki kişilik mükemmel bir masa hazırladım. Patron o gün için o mekanı kapatmış. Benim de haberim yoktu. Ama halen aşka saygı gösteren insanların varlığı insanlık için bir umut olduğunu da gösteriyor. Neyse masayı hazırladım yemekleri seçtim ve sıra Leyla'yı o mekana getirmekte. Mekandaki arkadaşlarından birinden rica ettim ve Leyla'yı arayarak oraya çağırdı ve önemli bir konu olduğunu söyledi. Leyla da geç olmadan geldi. Her saniye benim heyecanım artıyordu. Adeta kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Aşk Nere Kaldın?
Teen FictionSıkıldım artık böyle yaşamaktan gelsin artık aşk...