Herhalde çekingenlik, birçoğumuzun hayatını zehir etti, birçok fırsatın elinden kayıp gitmesini sağladı, yeni bir ortama girmeyi kabus olarak nitelendirmemizde başrol oynadı.
Birçoğumuzun arkadaş ortamında en şen şakrak olan kişi olmamız, ailede neşe kaynağı olmamız, yabancı bir ortamda kabuğumuza çekilmeyi yeğlememizi engelleyemedi.
İşte bu bölümde, bu baş belası çekingenlikten kendimizi arındırmak için küçük ama emin adımlar atacağız.Öncelikle, kendimizi sevmekle, kendimize güvenmekle başlayalım. Çünkü genellikle çekingenliğin altında düşük özgüven yatıyor. Düşük özgüvenin altında ise binlerce sebep yatabiliyor. Örneğin, fazla kilolarınızdan şikayetçiyseniz, fiziğinizi beğenmemeniz özgüveninizin düşmesinde önemli bir etken olabilir. Böyle bir durumda en kesin çözüm bu kilolardan kurtulmak olacaktır. (Tabii ki şok diyetler uygulayarak değil, bir uzmana danışarak.)
Bolca kitap okuyalım. Ne alaka demeyin, kitap okumak derslerimize fayda sağladığı gibi düzgün cümle kurabilmemizi ve insanlarla daha iyi iletişim kurabilmemizi sağlıyor. İnanın, birçok sorunu kitap okuyarak halletmek mümkün. Aslında kitaplar kıymetini gerektiği kadar iyi bilmediğimiz nimetler. Değerlendirin. Ne kadar çok kitap, o kadar çok insan.
Aynada kendimizle göz teması kurarak o gün işlediğimiz konuları tekrarlayalım. Bu hem sınavlar konusunda hemde utangaçlığımızı yenmek konusunda yardımcı olacaktır.
Herhangi bir şeyin kursuna gitmeyi deneyebiliriz. Ne kadar çok alışık olmadığımız bir ortamda durursak o kadar insanlarla iletişim haline geçmek zorunda kalır, o kadar ilerleme kaydederiz.
Ama bunu kendimizi zorlayarak değil, isteyerek yapalım. Kendimiz için bir şey yapıyoruz sonuçta, değil mi?Hazır okullar yeni açılmışken derste parmak kaldırmayı deneyelim. Farkındayız, geneliniz sorunun cevabını bilmesine rağmen parmak kaldırmıyorsunuz. Eh, madem çekingenliğin önüne geçmek için birkaç adım daha atmamız gerek o halde parmak kaldırmak hem öğretmenin gözüne girmek için birebir olacak, hemde bizi bir adım daha ileriye götürecektir.
Kötü düşünceleri zihnimizden geri dönmemek üzere atalım. İnsanlarla iletişim haline geçemememizin en temel sebeplerinden biri de "Ya beni terslerse? Ya cevap vermezse?" gibi düşüncelerimiz. Zihnimizde sürekli tekrar eden bu düşünceleri yok edebilirsek eğer, birçok şeyi aşmış olacağız. Bunun için ise en uygun yolun, kendimize böyle bir şeyin olmayacağını söylememiz olduğu savunuluyor.
"Saat soralım.
Alışveriş merkezinden birisine gidelim. Kolunda saat olduğunu gördüğümüz birine saati soralım. Cevabı aldıktan sonra teşekkür ederek uzaklaşırken karşımızdaki insanın yüzüne bakarak gülümsemeyi ihmal etmeyelim.
Bu sahneyi başarıyla tamamladıktan sonra daha uzun bir alıştırmaya geçebiliriz. Dikkat etmemiz gereken insanlarla olan iletişimimizin süresini zaman içinde acele etmeden arttırarak güvenli bir biçimde davranışlarımızı oturtmaya çalışmaktır.
İkinci alıştırmada mesela bir adres isteyebiliriz."Çekingenliğimizin bizi ittiği sanal alemden uzaklaşmak da iyi bir çözüm olabilir. Hatta tam şimdi bu ekranı kapatmayı deneyebilirsiniz.
---
Tırnak işaretiyle yazılmış bölüm kendinigelistir.com'dan alınmıştır.
~Gelecek bölümler için istekte bulunmak veya soru sormak için mesaj atarak bize ulaşabilirsiniz, ÇEKİNMEYİN. ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Önerileri
No FicciónUçuk kaçık olmayan, okulla, derslerle, hayatınızı nasıl daha kaliteli hale getirebileceğinizle, arkadaşlık ilişkileriyle, bakımla ve modayla ilgili her şey burada var. Her yaşa ithafen önerilerimiz var, hepinizi bekleriz. •İki farklı kafadan öneri...