4.Bölüm

16 0 0
                                    

Ertesi gün ağlamaktan şişmiş gözlerle kalktım yataktan. Fena halde başım ağrıyordu. Yüzümü yıkamak için tuvalete gittiğimde aynadaki yansımamla beraber ne kadar kötü göründüğüme bir kez daha kanaat getirdim. O sabah kahvaltı yapmadım..yada yoldaki reklam afişlerini incelemedim. Nefes alan bir et yığınıydım sadece.. Bitkilerden hiç bir farkım kalmamıştı. Okulda sessiz biri olmama rağmen bir çok kişi durumumda bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Hatta bir kaç kişi neyim olduğunu sormuş ve onları hiçbir şeyim diyerek geçiştirmiştim. Hatta Jenniferın buluşmak istemesini bile işim var demiştim. Ama hayır yapacak hiç bir işim yoktu. Yalnızdım.. Çoğu kişi bir aptal olduğumu düşünebilirdi yada iğrenç bir varlık..hatta çoğu zaman bir katilden daha az saygı görebilirdim. Ama bunların hiç biri benim o zaman Jennifer a hislerimi itiraf etmem gerektiği gerçeğini değiştiremez. Bu içimdeki bir pişmanlık olarak sonsuza dek benimle sürüp gelecek bir yara..bir yangın hatta belkide çok daha fazlasıydı. Bir süre banka oturup geçen arabaları seyrettim.. Daha sonra kendimi jennifer ın evinde bulmuştum..kapıyı çaldığimda açan kişi jennifer dı. Yüzünde kocaman gülümsemesiyle"İşin var zannediyordum".. *evet vardı ama hallettim*.." hadi içeri gel". Beraber içeri geçtik ve sohbet ettik. Her halini kaydettim zihnime. Onu her hücreme kazımak istiyordum. Kokusunu doya doya içime çekmek..yüzü gözlerimden hiç silinmesin istiyordum. Unutmak istemiyordum..sonra birden bana döndü ve sordu "sen hiç aşık oldun mu?" hiç beklemediğim bir soruydu. Düşündüm ne diyebilirdim..daha önce ondan başka kimse bana böyle hissettirmemişti..ve önce gözlerimiz birleşti nasıl olduğunu anlamadanda dudaklarımız. Onunla öpüşmek tarifi imkansız bir şeydi..başım dönüyordu tıpkı ilk defa sigara içtiğimde olduğu gibi..yada ilk sorhoş olduğumdaki gibi. O artık benimdi ve benim hissediyordu bundan güzel ne olabilirdiki... O gün defalarca birleşti gözlerimiz ve de dudaklarımız onunla olmak yıldızların üzerinde dans etmek gibiydi. Saat geç olunca bizimkiler aradı. Bende mecbur ayrıldım oradan ama bu sefer içimde tarifi imkansız bir mutluluk vardı..
***
İşte hikaye tam olarak böyle başladı. Bu arada kendimi tanıtmadım ben Alice... Soy isme lüzum yok. Aslında bakarsanız yazar( her ne kadar yazar sayılamasada) bir soy isim bulmayı beceremedi. Hikayeyi okumak istemeyenler için şunu söyliyim..ana fikir ne bende bilmiyorum ama okuyun bence ;)

BAŞKA BIR SEÇIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin