10 Yıl Önce;
Kar her zamanki ışıltısıyla gözlerimi kamaştırıyordu.Beyaz geceliğimle kar tanelerinin birbirleriyle olan dansını seyrediyordum ki,kapı sesiyle irkildim.''Tatlım uyan artık,geç kalacaksın'' diyen bu narin ses beni her zaman sakinleştirmeye yetmiştir.Annem (Carla) bir sanat terapisti idi.Mavi iri gözleri,beline kadar dökülen sarı saçları vardı.İstemsizce cevap verdim:''Hemen geliyorum anne''.
Üzerimi değiştirdim ve sevgili yastığıma veda ettim.Merdivenlerden koşar adım inerken babam (Adam) beni uyarmakla meşguldü.''Mia lütfen daha yavaş''.Tabi ki bunu dikkate almamıştım.Adam bir profesördü. Carson ailesi olarak hepimiz normaldik,Adam dışında.O her zaman varlığı bulunmayan yaratıklara inanmış ve hayatını bu olağanüstü varlıkları araştırmaya adamıştı.Carla ona normal bir işe girmesi konusunda ısrar etmiş ve sonunda başarmıştı.
Günün nasıl geçtiğini anlamadım.Servis beni eve bıraktığında yabancı bir kadınla karşılaştım. Carla'nın arkadaşı zannedip yanına gittim ve bütün samimiyetimle ''Merhaba ben Mia'' diye söyleyiverdim.
''Merhaba Mia bende Riley, bu gece Daniel ve seninle ben ilgileneceğim.Harika zaman geçireceğiz güven bana tatlım'' diyerek gülümsedi.Carla ve Adam'ın bu akşam dışarı çıkacaklarını anlamıştım.Küçük yaşta olmama rağmen pek çok şeyi anlayabiliyor ve görebiliyordum.Arkadaşlarımın aksine ben çok da normal bir çocuk değildim.Odama koşarak çıktım ve yüzümü yastığa bastırarak uzandım.Saniyeler geçtikçe içimde rahatlamayla birlikte yorgunluk hissi de ortaya çıkıyordu.Böylelikle kestirmeye karar verdim.
Şiddetli bir haykırış yatağımdan düşmeme neden oldu.Korkudan dilimi yutmak üzereydim.Hızlı adımlarla elimdeki oyuncak tavşanımı da alarak salona indim.Merdivenlere oturdum.O kadar telaşlıydım ki oyuncağımı elimden düşürüverdim. Adam'ı dizlerinin üzerinde isyan ederken buldum.Ağlıyor ve her yere küfür saçıyordu.Carla yanında değildi.Carla yok! Bu kelimeler beynimin içinde hastalıklı bir virüs gibi yayıldı.Carla yok! Ağlamaya başladım.Adam beni fark ettiği sırada ne diyeceğini bilemeden gözlerinin içine baktım.Gözyaşlarını kirli elleriyle sildi ve şiddetli bir şekilde şöyle bağırdı : ''Lanet olsun git buradan! ''. Daniel ağlamaya başlayınca korkuyla onun yanına koştum ve sakinleşmesini sağladım.O sırada Riley Adam'a öfkeli bir şekilde bağırıyordu:''Lanet olasıca korkak! Nasıl alkollüyken araç kullandın? Bütün bu olanlar senin suçun pislik herif.'' Bu duyduklarımdan sonra Carla'nın tamamen gitmiş olduğunu anladım.Tanrım onu şimdiden özlemiştim.Carla gitti,gitti...
O günden sonra her ne yaptıysam hayat bana '' Sen kimsin de kural koyuyorsun '' der gibi bütün kapılarını kapattı.Hayata açılan bütün kapılarda sıkıştım ben...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
Teen FictionAdam'ı dizlerinin üzerinde isyan ederken buldum. Ağlıyor ve her yere küfür saçıyordu. Carla yanında değildi. Carla yok! Bu kelimeler beynimin içinde hastalıklı bir virüs gibi yayıldı. Carla yok!