P.C Bölüm 2

1.5K 43 2
                                    


Multimedya: da Kayranın motoru.

Masmavi gözlerimi, okumakta olduğum. Kitaba dikmiştim. Oturduğum  bu küçük bank ve severek ,okumakta olduğum kitabımla, harika bir uyum  sağlamıştık. Biran yanıma yaklaşan beden beni kitabımdan alıkoydu.

"Miray!!

" of Çağla yinemi kitap okuyorsun. !

Neden kitap okumak insanlara bu kadar sıkıcı geliyordu. Ya da kitap okuyan bir insan. Sıkıcı biri oluyordu.
Ben asla kitap okurken sıkılmazdım.
Her gün yeni kitaplar okuyup yeni karakterler tanıyordum. Kendimi bambaşka bir dünyada yaşıyor hissediyordum. O yüzden bana her gün aynı şeyi söyleyip duran en yakın arkadaşıma, karşı yüzüme taktığım samimi gülümsemeyle. Evet yine kitap okuyorum. Dedim..... Ve sırf kitap okuduğum için sıkıcı oluyorsam. Evet sıkıcıyım.

"Tamam kızım ya birşey ,demedik. Eee akşam  ne yapacaksın ?

Mirayın sorusuyla, bütün bakışlarımı kitaptan çekip sadece omuz silkmekle yetindim. " O zaman  akşam bize gelsene. " aslında iyi olur ama yapmam gereken ödevlerim var. Hem annem  akşam dışarı çıkmama izin vermiyor..

"Ya sen ,Melda hocayı bana bırak ben izin alırım. Hem benimde ödevlerim var  beraber yaparız.  " Tamam Miray ben annemle bir konuşayım....

İkimizde sohbet etmeyi bırakıp ,etrafı izlemeye başlamıştık. Hava buğün rüzgarlı olduğu için. Rüzgar biraz hain davranıyordu. Yüzümü kapatmakta olan kumral saçlarımı elimle kulağımın arkasına sıkıştırıp, bir yandanda eteğimi düzeltmeye çalışıyordum..

"Öne ya öyle....!!

Ellerimi etegimden çekip. Yüzümü miraya doğru çevirmiştim. Ona baktığımda gözlerini  karşıya dikmiş,
Birilerine sanki hayranlık ve şaşırtıcı gözlerle bakıyordu. Başımı ondan çevirip ,mirayın baktığı yere sabitledigimde.  Onun neden bu kadar tutulup kaldığını anlamıştım. Aslında sadece Miray değil. Neredeyse herkes bu çoçuğa odaklanmıştı. Siyah motorundan indiğinde, etrafa sert ve tehditkar bakışlar gönderiyordu. Bir o, kadar ulaşılmaz, bir o kadarda tehlikeli, insanı bir mıknatıs gibi kendine çeken ve asla bırakmayan biri.  Adeta insanın aklına girip, insanın aklını başından alacak biriydi. Asalet kelimesini duruşu ve yürüşuyle tamamlayıp. İnsanı tek bir bakışı ile ,kendinden alan bir güzelliği vardı,bu çoçuğun.

Tehditkar, ve cesur bir duruşu vardı. Adımları ile yeri bile delip geçecek ,bir yürüşü. Ve bir o kadar'da kendinden emin egosu. Üzerindeki siyahın en koyu tonu onun kalbini ve içindeki gerçekleri saklıyordu. Öfkeli ve kin dolu bakışlarıyla adeta ben tehlikeliyim havası veriyordu. Bu çocuk kendine has güzelliğiyle adeta yer yüzüne düşmüş Apollyon tanrısı gibiydi. Evet  bizim okulun üzerine düşmüş ve bu kadar insanın dikkatini çekmeyi başarmış bir Apollyon misali ..

"Bu neydi şimdi ya böyle. Yenimi acaba..

Bakışlarımı, bu güzel yaratıktan çekip ,en yakın arkadaşıma geri  dönüş yapmıştım. Onun sorduğu soruya ," Annem yeni bir öğrencinin geleceğini söylemişti.  Dedim. Evet ,sahi o muydu acaba, zaten okulun içine girmişti.

"Miray eğer bu yeni öğrenciyse bence hiç şansı yok gibi.. Demiştim miraya karşı. " Miray bana dönüp , şaşırtıcı gözlerle bakmaya başlamıştı." Tamam çocuğun kendine has bir yakışıklılığı olsa da , annem onu hayatta bu kıyafetlerle okula almaz.

"Ne varki çocuğun kıyafetlerinde , hem sen görmedin çocuğun bir gözlük çıkartışı vardı inanılmaz dı. Hem kıyafetleri onu çok havalı  gösteriyordu.

PSİKOPAT ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin