Multimedya. Çağla. Kristen Romanova..Ne gördüğünü unut...
Tehdit'mi , Uyarı'mı.....
Tehdit'mi , uyarımı ?
Hangisiydi? . az önceki olayı daha unutamamışken birde söylediği o kelime. Bana tehditkar gözlerle. Ama bir o kadarda uyarıcı ses tonuyla söylemişti. Peki ben hangisine inanacaktım. Gözlerinemi. Yoksa ağzından çıkana'mı. Şuanda yatağımda uzanmış, gözlerimle boş tavanı seyrediyorum. Ama aklımın bir köşesinde hayla o ve söyledikleri vardı. İstesem onu polise şikayet edebilirdim. Ama içimde bir yerlerde birşey buna izin vermiyordu. Sanki mantığımı ve kalbimi ayrı ayrı yöneten güçler vardı. Ve kalbim, bu hatayı yapmamam gerektiğini ve unut gitsin diyordu. ...
Yataktan doğrulup, yarım kalan ödevlerimi yapmak için, çalışma masama doğru ilerledim. Bilgisayarın ekranını açıp ,araştıracağım konunun hepsini yazıp, araştırmaya başladım.
Birden aklıma gelen fikir , yanlış mı ,yoksa doğrulumu bilemedim. Acaba kayra'yı yazsam hakkında bir bilgi çıkarmıydı. ,ellerimi çekinerekte olsa klavyeye yaklaştırdım ve yazmaya başladım. İlk önce ,görsellere girmiştim. İşte ilk dikkatimi çeken iki resim vardı. Bir tanesi, kayar'nın motor üzerindeki havalı resmi. Diğeri ise polislerle olan ,resmi. Acaba ne yapmıştı da polislik olmuştu. Ne diyorsun ,sen Çağla çocuk bu gün daha bir çocuğu öldüresiye dövmüştü.Ailesi hakkında pek fazla bilgi bulamasamda. Motor tutkunu , ve polislik olduğunu öğrenmiştim. Dikkatimi çeken ,şey ise resimlerinde hiç gülmüyor olmasıydı.
Artık onu düşünmeyi bırakıp. Miraylara gitmek için hazırlanmaya başlamıştım. Annemi ikna etmek pek kolay olmasa da bugünü telafi etmek için bana izin vermişti. Gözüm duvarda asılı olan saate kaydığında,
Evden çıkmak için daha bir saatimin olduğu gördüm.Üzerime siyah bir kot, ve beyaz bir t-shirt giydim. Saçlarımıda at kuyruğu yapıp ,evden çıkmak için hazırdım. Ayağıma convers ayakkabılarımı geçirip , odadan ayrıldım. Merdivenleri tek tek inip. Kapıya doğru ilerledim. Annem beni gördüğünde , oturduğu koltuktan kalkıp, bana doğru gelmeye başladı.
"Çıkıyormusun?
" Evet."Telefonun açık olsun.
" tamam anne. Hadi ben çıktım..
"Sakın başını belaya sokma Çağla!!!!!*****
Klasik anne uyarıları işte. Karşıdan karşıya geçerken dikkat et. Kavga etme. Başını belaya sokma. Bunu her anne çoçuğuna söylerdi elbet. Hava kararmak üzereydi neredeyse. Birden vücuduma çarpan ılık rüzgar, küçük bedenimin üşümesine neden oluyordu. İçimden kendime söyleyip duruyordum. Neden sanki bir jecet almamıştımki. ...
******
Şuanda ,kaldırımda, hızlı adımlarla yürüyordum. Kalbimin göğüs kafesinden çıkacak şekilde, atması.
Ve nefes ,nefese kalmamın tek sebebi, ellerinde içki şişeleri ile , arkamdan gelen iki psikopat adam. Allahım ne yapacaktım şimdi ben. Nasıl kurtulacaktım bu adamlardan. Dar ve ıssız sokaklarda, çeşbeş adımlar atarak bu adamlardan kurtulmaya çalışıyordum. Şimdi daha iyi anlamıştım ,Annemin neden akşamları dışarı çıkmama izin veremediğini. Cehennemden farksız bir yerdi. Ve bende o cehennemden kaçmaya çalışan ,bir günahkar . Evet günahkardım. İnat edip, uslu bir kız olup Annemin sözünü dinlemediğim için günahkar..
" Hiştt güzelim bir baksana."Yaklaşıyorlardı. Üzerine sinmiş sigara ve alkol kokusu. Bu dünyadaki bütün güzel kokuları zedeliyordu. Adımlarımı daha da hızlandırıp bütün var gücümle koşmaya başladım. Sakın arkana bakma. Çağla, ve koş. İç sesim bana sadece bunları söyleyebiliyordu. Karanlığa doğru koşuyordum. Nefes ,nefese kalmış ve bir o kadarda kendime lanet edip duruyordum. "Çıkmaz sokak""
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT ÇOCUK
Teen FictionHayatın sadece eğlenceden ibaret olduğunu sanan bir genç. Onun hayatında yanlış diye bir tabir yoktur. Mutluluk kelimesi ile karşılaşmamış birisi olarak bunu etrafına belli etmez. Bazı insanlara yanlış ve hatalı gelen ,ona doğru ve gerçek geliyordu...