1/ İFADE

104 14 8
                                    


İlk bölüm. O kadar heyecanlıyım ki anlatamam sizlere. Şuanlık olmayan ama ileride (inşallah olur) olacak olan okuyucularım, çok tatlısınız yerim.




Ölümler her zaman yeni bir başlangıçtır. Ve galiba şu dünyadan istediğim tek şey tam 100  kişinin ölümünü görmek. İnsanlar yeni başlangıçlarına adım adım uğurlanırken yüzlerinde kalan son ifade her zaman ilgimi çekmiştir. O ifadelerini çekip odama asıyorum. Ve onlara bakarak uyuyakalıyorum. Kimi insanlar yıldızlara,kimi insanlar sevdiklerine bakarak uyumayı tercih eder. Ama 20 yıllık hayatımda mükemmel olduğuna emin olduğum tek şey ölülerin ifadelerine bakarak uyumak. Şimdi aynaya baktığımda,bunun son bakışım olduğunu bile bile kadınsı bir kahkaha attım. Son kez bakıyorum bu gri gözlere. Son kez elliyorum siyah saçlarımı. Ve aynı zamanda ilk kez ölüme eyeliner çekiyor, ilk kez ölüme bir dal sigara yakıyordum. Acaba benim yeni bir başlangıca gittiğim bu yolda son ifadem nasıl olacaktı? Başlangıca koşan heyecanlı bir Asel mi, yoksa ölüme bir tarafları ile gülen, vurdumduymaz Aselmi? En çokta kendimde ki son ifadeyi merak ediyordum. Bunu görecek olan katilim çok şanslı olmalıydı. Eyeliner çekmeyi bitirdikten sonra bir kez daha baktım boy aynasına. Ufak bir gülücük bahşettim yaşlı bir teyzeden çaldığım antika aynaya. Kenarlarında altın işlemeler olan bu aynaya baktığımda yırtık siyah bir kot, siyah bir büstiyer, siyah bir postal, siyah bir deri ceket görüyordum.        
                                                       Tanrım bu neydi böyle! Tamam ölmeye gidiyordum ama beni öldürecek olan şanslı kişinin psikolojisini de bozmak istemezdim açıkçası. Bu yüzden tuvalet masasından bana göz kırpan kırmızı ruju aldım elime.          
                                                                                                        Bu rujun açılma sesine bayılıyordum. Sırf şu klik sesi için saatlerce bu ruju açıp kapayabilirdim. **** 27 numaralı ruj. Özleyeceğim seni. Aniden aklıma gelen ultra saçma bir düşünce ile ruju arka cebime attım.Katilimden kefenimin içine koymasını isterdim ne de olsa. Tam odadan çıkıyordum ki makyaja başlarken yaktığım sigarayı gördüm. Onu elime alıp ölülerin resimlerinin olduğu duvara ilerledim. Ve boş olan son kısma sigara külleri ile kendini belli eden bir işaret koydum ve odadan çıktım.Evim, görmüş olduğum 57. cinayetin işlendiği evdi. Aynı zamanda benim de görmüş olduğum en tutkulu cinayet olmuştu. Bir kadının kocası maddi yetersizlikten dolayı bu evin terasından atlamıştı. Kadın kocasının ölümüne dayanamayıp çocuğunun eline silah tutuşturmuştu. Ve aynı terasta, kadın geriye eli kanlı bir evlat bırakarak hayata gözlerini yummuştu. Ne yazık ki kadın ölürken fotoğraf çekememiştim. Sırf bu yüzden bez bebeklerim ile bu sahneyi canlandırıp en sevdiğim bebeği silah ile o terasta öldürmüştüm. Ardından ölü olan bez bebeğin fotoğrafını çekip, ölü resimlerinin olduğu duvarımın en güzel köşesine yapıştırmıştım. Bak gene gözlerim doldu. Güzel anıların olduğu incir tadındaki geçmişi bir kenara bırakıp bisikletime doğru ilerledim. Görmüş olduğum 61. Cinayetten kalma bir bisikletti bu. Güzel bir anısı vardı aslında. Hatırlatın, ölmeden önce bir ara anlatırım. Bisiklete binip görmüş olduğum çoğu cinayetin işlendiği ormana sürdüm.                                                                                                                Su ormanı. Orayı mükemmel ve     cinayete müsait bir yer kılmasının sebebi ağaçların oluşturmuş olduğu dairenin en ortasında kalan, eğildiğinizde kendinizi görebileceğiniz kadar temiz ve duru olan bir gölün olmuş olmasıydı. Bu kesimde oturup cinayet planlayan herkes(aklı olan herkes) cinayeti orada işlerdi. Çünkü ormanın ortasında olduğu için orayı bilen pek bir kimse yoktur. E tabi katillerin dışında.(aklı olan katillerin dışında) Ve şimdi nice cinayetler gördüğüm bu ormana sonuncu, yani 100. Cinayeti görmeye gidiyordum.  Görmüş olduğum tam 99 cinayetin hepsi planlı cinayetlerdi. Ki plansız olanları değerli görmezdim ben pek fazla. Çünkü plansız cinayetler, aniden ve bir anlık sinirle yapılmış olanlardı. Ama planlı olanların her biri, ayrı bir hikaye, ayrı bir yaşanmışlık taşıyordu. Ve bu cinayeti tutkulu yapan tek şeydi.

TATLI CİNAYET #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin