Odadaki Hayaletler

51 1 1
                                    

                                                   " Odamın hayaletisin , sessizliğine aşığım "
                                                                                                                    Sagopa Kajmer

           Bu sabah beynimi vücudumun en ağır yeri gibi hissettiren müthiş bir baş ağrısı ile uyandım , sevdiceğim Ah Marlyn Monroe her sabah olduğu gibi geceliğini neticesinin üstüne kadar sıyırmış , avuç içine daha önceden hazırlamış olduğu öpücüğü kurumuş dudaklarıma doğru üfleyerek gönderiyordu ( tanıdığım en ateşli hatun ! Burcu onu kıskanmakta haklıydı , zaten poposu çok benzediği için onunla birlikteydim ) ona göz kırparak karşılık verdim , pencereyi açık unuttuğum için tutulmuş belimi yay gibi gererek yatağımda doğruldum ve Burcu'nun üstünü örttüm , karşımda ki kadim dostum Bob Marley Marijuanasından sağlam bir nefes çekti ( Bob en iyi şarkılarını kafası "kötü" iken yazmıştır . Burcu da en iyi resimlerini böyle yapmıştır zaten bu yüzden onunla birlikteydim ) , muhtemelen sızmadan evvel devirmiş olduğum son Becks şişesini yerden aldım " Cheers Bob " deyip ona hürmetimi sunduktan sonra kalan birayı kafama diktim , tadı iğrençti fakat kahvaltı önemli bir öğün ! hayatta kalmak için birşeyler tüketmek zorundaydım değil mi ? Boğazım yanıyordu başucumda ki su bitmişti , mutfağa gitmek için Burcu'yu uyandırmadan hareket etmeye çalışarak yatağımdan çıktım. Aslında Burcu nasıl yatarsa öyle kalkardı uykusu ziyadesiyle ağırdı , göğsümde uyumayı severdi ,  ben her ne kadar yatarken bulunduğum pozisyon da her üç dakika da bir rotasyona gitsem de , onun ben de kaldığı gecelerde uyuduğundan emin olana kadar kımıldamadan beklerdim , dün gece seviştik mi acaba ? hatırlamıyorum...
hey " Bob " dedim . " nasıldım dün gece ? "
Ağzında ki silindirden çıkardığı dumanla 3D bir Aslan oluşturdu Bob , kükreyerek karşılık verdim .
Lambayı yakmak için öne doğru bir hamle yaptım ve her zaman ki gibi içtikten sonra yerine kaldırmaya üşendiğim nargile şişesini halının üzerine devirdim , henüz sönmemiş olan bir köz parçası küllerin arasından gülle gibi ayrılarak yere düştü , berbat bir duman ve koku salgılayarak yavaşça halımı tütsülemeye başladı , küçük metal maşa yardımı ile halıya yapışan közü beceriksiz bir gangsterin vücudundan kurşun çıkartan marifetli bir cerrah edası ile söktüm . Marpucu çıkartıp yerine astım şişeyi yerden kaldırdım suyu dökülmüştü ve ilk ve tek , hep ve yek vazgeçilmezim olmuş olan Anason kokusu , beyazlar içinde tıpkı bir basketbol maçı molasında performans sergileyen dansçıların kıvrak , seri ve tahrik edici figürleri gibi hareket ederek odamda dolaşmaya başladı ( Burcu da nargileyi Anasonlu severdi zaten bu yüzden onunla birlikteydim ), mutfağa gitmek için odanın kapısına yöneldim fakat Joker elinde ki Sinek Valesini bana göstererek " dün seçtiğin kart bu muydu ? " diye sordu ( Joker vücudumun endorfin hormonu salgılamasını sağlamayı başarmış ilk ve tek palyaçodur , Burcu da öyle zaten bu yüzden onunla beraberdim )
"Hiç sırası değil Joker " dedim "inan şu an 92 sonrasını hatırlamıyorum"
Mutfağa gitmek için odamın ahşap kapısı'nın kolunu gürültüyle aşağı çektim ve kapıyı , gıcırtısıyla Burcu'yu uyandırmaktan korktuğum için yavaşça kendime doğru çekip açtım , aman Tanrım ! karşımda gördüğüm şeye inanamadım ,
Burcu koridorun tam ortasında uzun ve dalgalı saçları yüzünü kapatmış bir şekilde ayaklarıma bakıyordu.
Kalbim kaburgamı tekmelemeye başladı ,
Ellerim ve ayaklarım çarmıha gerildi  ,
Kanım yedi saniye boyunca damarlarımı tavaf etmeyi bıraktı ,
Kellemi bir baykuş gibi vücudumu hiç kımıldatmadan 180 derece geriye çevirdim.
Burcu yüzüstü yatmaya devam ediyordu...
Bu nasıl olur ? aynı anda hem arkamda uyuyor hem de önümde ayakta mı dikiliyor ? vücudumda ki tek bir tüyü bile oynatmadan kafamı her hamlesi dehşet , merak ve korkuyla tekrar kapı eşiğine çevirdim.
Burcu ifadesiz bir şekilde yüzüme bakıyordu , yirmi beşinci karede ki subliminal mesajlar kadar hızlı hareket ederek yaklaştı ve gırtlağımı sıkmaya başladı ,
- Sen kimsin ?
Daha güçlü sıktı...
- Ne istiyor....?
Adem elmamı parçaladı...
Gözlerimi açtım , uyandığıma hiç bu kadar sevinmemiştim !
Kalbim de ki korku dolu senfoni de , boğazım da ki acı da bir anda yok oldu .
Burcu öleli tam bir yıl olmuştu ona hiç ihanet etmemiştim neden ruhu bana acı çektirmek istemişti ki ? Saçmalıyordum , sadece bilinçaltımın inşa ettiği basit bir kabustu bu , hem ölüler farklı bir alem de yaşıyor bizim frekansımıza geçemez ve müdahale edemezlerdi ki , sanırım yalnızlığa biraz ara vermeliydim .
Saate baktım sabah altı'ya geliyordu , banyoya gittim ve yüzümü yıkayıp salona geçtim Annem avuç içlerini yüzüne sürerek seccadesini toplamaya başladı .
"Anne " dedim ,
- Rüyamda Burcu'yu gördüm beni öldürmek istedi sanırım beni özledi.
- Hayır evlat , özleseydi ziyaretine gelirdi bak büyükannen beni özlemiş ve görmeye gelmiş !
Karşı daki koltuğu işaret etti...

Hayaletin Dilemması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin