Alarm sesleriyle uyandım. Dıt-dıt-dıt..
Hemen kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Siyah dar pantolon ve laciverte çalan bir T-shirt giydim. Saçlarımı salaş bir şekilde ördüm . Hafiften bir göz makyajı yaptım. Saate baktığımda 8.34 dü ve benim 9.00 da dersim vardı. Hemen yetişmem gerekliydi. Annem hep öğretmen olmamı istemişti. Ama ben olamamıştım. Hayatımdaki tek varlığım benden tek birşey istemişti ve ben yapamamıştım. Hala kızgınım kendime. Bende dil olarak çok iyi ingilizce bildiğim için özel ders veriyordum. Anneme en azından böyle birşey sunabilmiştim. Birine bişey öğretebilmiştim hayattaki tek varlığım için en azından bunu yapmıştım. Gideceğim yer yakındı. Kulaklığımı takıp *Duman - aman aman çalıyordu* koşar adım ders vereceğim eve gidiyordum. Yolda kendi kendime düşündüm. Ne kadar çok insan var değil mi ? Ne kadar çok değişik sîma... Belki intikamzadem (yani intikam alacağım kişi ) şu adamdır. Adam garip garip bana bakıyordu . Sonra fark ettim ben ona baktığım için bakıyormuş . Yada belki şu adam. Belki bu da olabilir. Bu yakışıklıymış bundan intikam alamam vb. şeyler diye diye Buğralara (ders verdiğim çocuğun evine ) geldim. Zile bastım bu arada kapşonumu kulaklığımı falan çıkardım. Ayak sesleriyle birlikte kendime çeki düzen verdim. Kapıyı Barış (Buğra'nın abisi ) açtı.
-Hoş geldin.
Birşey demedim. Gülümseyip içeri geçtim. Çok geçmeden derse başladık. Buğra iyi çocuktu. Efendiydi saygılıydı ama dil sıfırdı. Tam 3 buçuk saat konu anlatmıştım ama hiçbirşey anlamadığımı sölemişti. İşime gelirdi. Saat başı çalışıyordum. Daha fazla para alırdm ama bu kadarı da yoruyordu insanı. Ders bittikten sonra
-Ben kaçtım Buğracım.
Barışa dönüp
-görüşürüz Barış . Dedim ve kapıya doğru ilerledim.
İyi çocuktu Barış. Yaklaşık 2 buçuk senedir tanıyordum. Benim yanımda olmak istiyordu. Siyah maskemin altında yatan o korkak küçük kız çocuğunu görmüştü. Ama benim almam gereken bir intikam vardı ve hayatıma kimseyi alamazdım. Ona zarar gelmesinden korktuğum birini hayatıma alamazdım çünkü intikam günü geldiğinde kaybedicek birşeyim olmamalıydı. Beni sevdiklerimle korkutabilirlerdi. Bu yüzden kimseyi sevemem ve bağlamam. Öyle olması gerekliydi . Ben düşüncelere dalarken Barış arkamdan seslendi
-Burçak !!
- Efendim ?
- Ben bırakayım mı eve seni ?
-Yok saol. Kendim giderim. Deyip kapıya yöneldim. Barış kolumdan tutup beni kendine çekti. Ve
-Neden yapıyorsun bunu ? Dedi
-Neyi ?
-Neden yanında olmama izin vermiyorsun ? İçindeki acıları , gözlerindeki çaresizliği , derin yaralarını görebiliyorum. Neden o yaraları sarmama izin vermiyorsun ? Neden seni mutlu etmeme izin vermiyorsun ?!?!
Şuan baya yakınız. Ah mavi gözlü meleğim. Yapamam işte . Yarın bigün intikam günü geldiğinde beni senle tehdit ederlerse ? İntıkamım ve aşkım arasında seçim yapmak zorunda kalırsam ?
-üzgünüm ama sana karşı boşum . Deyip dışarı çıktım.
Evet ondan kaçmıştım. Barış normal şartlarda tam benlikti. Uzun boylu , geniş omuzlu ve gökyüzü kadar uçsuz bucaksız mavi gözleri vardı. Tıp okuyordu . Ve gerçektem çok duygusaldı. Şu intikamı bi alim seni kocam yapıcam barışcık. Ama şimdilik yalnızım. Ben Burçak Demir bir aşk için intikamımdan vazgeçemezdim . Çocukluğumdam beri bu yılı bekliyordum ben..
Eve geldim . Sporcu atletim ve şortumu giyip saçımı saçma salak bir topuz yaptım. Hani şu aksiyom filmlerinde katilin bi odası olur. Her yer loş. Her yerde fotoğraflr var. Panolarda gazetee haberleri asılı. Beyaz bi tahta üzerinde kişiler ve bilgileri ve büyük bi alan üzerinde de asıl plan vardır . Benim de öyle bi odam vardı belki katil değildim . Ama olacaktm. Şimdilik ailemin fotoğrafları vardı. Kahvemi alıp fotoğrafların karşısına geçtim ve bakmaya başladım. Çocukken ne kadar mutluymuşum be. Güzel günler varmıs. Ama güzel sıcak günler mazide kaldı. Artık soğuk günler vardı. Artık intikam günü vardı. Ne hakları vardı ulan ? Beni bu hale getirmeye ? Yalnız bırakmaya . Neden böyle olmuştu. Ama bende Burçak Demir sem hepsinin cevabını alıcaktım. Aileme ve bana bunları yaşatanı bulup onun ölümü olucaktım. Meral etme Barış , merak etme anne. Hesaplarını soracağım tüm bunların.
Bir oyunun içine giriyorum . Derin , siyah , zorlu bir oyun . Ve sonunda kazanan ben olacaktım. İntikam olucaktı hemde çok kanlı bi intikam...İlk kitabım ve ben çok heyecanlıyım. Umarım beğenirsinz . Yazım hataları için özür dilerim. Fikirlerinizi yorum yaparsanız bende onlardan ilham alır ve kendimi geliştiririm. Bol bol vote ve yorumlarınızı bekliyoruum. Çok öpüldünğz :) :") :* :* ♡♡☆☆
multimedyadaki kız Burçak Demir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Oyun
ActionBuçak Demir. Eskiden cıvıl cıvıl bir hayatı vardı. Çok neşeli deli dolu bir kızdı. Birsürü arkadaş çevresi vardı. Gezerdi , eğlenirdi. Ama şimdi ?¿ Şimdi baharlar olan , ılıman yüreğinde kış vardı . En sert kışlar onun yüreğinde yaşanıyordu. Artık y...