*İlk Gün

154 22 33
                                    

Multimediada ''Afacan-Buket ''

Video kısmında ise Ferah Zeydan ''Yanlışız Senle'' şarkısı sizlere eşlik etmekte.

Gözlerimi açtığımda kendimi hiç tanıdık gelmeyen bir odada buldum. Tanıdık gelmemesi çok normal çünkü kendisiyle hala tanışmış değilim. Bu yurda daha dün yerleştim. Dün dediğime bakmayın daha 12 saat bile olmadı. Odada şimdilik tek başımayım. Benim gibi yeni mahkumlar geleceklermiş. Mahkum derken hapishaneye giren mahkumlardan değil, hiç suçu olmadığı halde bu yurda getirilen kader mahkumlarından bahsediyorum. Mesela bir şey olur ve hayatın birden değişiverirmiş. Bilmiyordum. Öğrendim.

Üç gün sonra yurdun okulu açılacakmış ve benim Özel Demirdağ Koleji'ndeki kaydımda bu okula alındı. Artık Karakapı Lise'sinde okuyan sıradan bir öğrenciyim. Demirdağ Koleji'nde okuyan Buket Ateş'in saltanatı lise birin yaz tatilinde annesinin trafik kazasında hayatını kaybetmesiyle sona erdi.

Artık bambaşka bir insanım ben. Beş parası olmayan, pahalı kıyafetleri olmayan, marka parfümleri olmayan bir insan değilim. Annesi olmayan ve annesinin kokusunu, bakışlarını, gülüşünü, saçlarını özleyen bir insanım. Her şey parayla satın alınabilir ama ben bu özlemini duyduğum annemi parayla satın alamam. Annesizlik birden büyümekmiş farketmemişim. Annesizlik yitip gitmeyecek bir yalnızlıkmış. Bilmiyordum, öğrendim.

Yatağımdan kalkarak yorganımı düzelttim. Üstüne anne ve babamın ben doğmadan önce bana aldıkları kırmızı peluş ayımı koydum. Perdeleri çektim ve pencereyi açtım. Yeni bir gün.. Yine yeni bir gün.. Annem gideli tam 75 gün oldu.

Gökyüzüne baktım . Annem gibi bakıyordu, masmavi.

Derin bir nefes aldım ve pencerenin önünde daha fazla durmadım. Nasıl yaşıyordum bundan önce ben? Hatırlayamıyordum.

Düzelttiğim yatağımın üzerine bıraktım kendimi. Telefonumdan bir müzik açarak gözlerimi kapadım.

*

Kapının kapanma sesiyle gözlerimi araladım. Açtığım şarkının bittiğini farkettim. Gözlerimi yeniden uyuyabilme umuduyla kapattım. Yeni kızlardan biri gelmiş olmalıydı. Acaba nasıl bir insan? dizilerdeki gibi acımasız, kötü kalpli, cani, psikopat bir insan mı? Yoksa normal bir insan mı? Bu düşünceler aklımı kurcalarken uyumam imkansızdı. Odada hiç ses yoktu. Acaba odada değil mi?

Merakıma yenik düşerek gözlerimi araladım, kulaklıklarımı çıkardım. Yavaşça doğrularak odaya göz gezdirdim. Kimseyi görememiştim. Yeniden yatağa yayılmıştım ki bir hıçkırık sesi duydum. Hemen yerimden kalktım ve etrafa baktım. Yine kimsecikler yoktu. Ayağa kalkarak odayı gezdim ama yine kimse yoktu.

Pes ederek yatağıma oturdum. Gözlerim valizime takılmıştı. ''Dolabımı yerleştireyim'' bari diyerek ayağa kalktım. O sırada dolap kendi kendine açıldı. Ve ben o korkuyla çığlık atarak geri çekildim.

Titrek bir ses ''Korkma, benim'' diyerek dolaptan çıktı. ''Sağ ol ya iyi ki senmişsin içim rahatladı .'' dedim. Kız elindeki fotoğraftan gözlerini çekmeyerek ''Tamam beni tanımıyorsun biliyorum. Ben de seni tanımıyorum'' dedi sakin bir şekilde. '' Ama ben en azından dolabın içine saklanmıyorum.'' diyerek gülümsedim. Kız kısık bir sesle '' Özür dilerim'' dedi. Yatağına oturdu. Ağlıyordu.

Yanına giderek elimi omzuna koydum '' Tamam önemli değil, bunun için ağlanır mı hiç?'' dedim. ''Onun için ağlamıyorum ki '' dedi. ''Peki ya neden ağlıyorsun anlatmak ister misin?'' diye sordum.

Elindeki fotoğrafı bana uzattı. Elime alıp fotoğrafa baktığımda fotoğrafta küçük bir erkek çocuğu olduğunu gördüm. ''Erkek kardeşin mi?'' diye sordum merakla. ''Evet.. Çok özledim.'' diyerek omzumda ağlamaya başladı. Elimi saçlarına götürdüm. Anne gibi okşayarak '' O nerede şimdi?'' diye sordum. '' Onuda yetimhaneye verdiler.'' dedi ve kafasını kaldırdı. ''Onu nasıl bulacağım?'' Yanağından akan yaşı sildim ve '' Onu beraber bulacağız merak etme.'' diyebildim sadece. Sonra onu yatağına yatırdım ve üzerini örttüm. Biraz uyusa daha iyi olacaktı.

AfacanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin