Multimediada 'Derya' var :)
Multimediada Ogün Sanlisoy'un 'Pencere' şarkısı var.Bu şarkıyı daha yeni keşfettim. Hikayenin kurgusuna yakın olması beni şaşırttı. Bu güzel şarkıyı hikayenin şarkısı ilân ediyorum!
"Bu gece misafirim olmaya ne dersin Afacan?"
Şaşırdığım için farkında olmadan gözlerimi kocaman açmış, karşımda duran yakışıklı, kaslı, gözlerine pek bakamadığım için rengini anlayamadığım ama gökyüzü gibi baktığını düşündüğüm için mavi gözlü olduğunu varsaydığım çocuğa öylece bakakalmıştım. Çocuk sırıtarak bana doğru yürümeye başladı.
''Hadi ama Afacan, sana o gözle bakacağımı düşünmedin değil mi?''
Tabiki de düşündüm. Neden düşünmeyecektim? Benim gibi güzel bir kızın çok peşinde çok insan oluyor. Eğer olmasaydı ben bu evin pencerisinden içeri girmezdim değil mi?
Heyecandan yamulmuş olan ağzımı yüzümü topladım. ''Yooo.'' derken kaşlarımı kaldırdıp kafamı sağa sola salladım.
''Az önceki surat ifaden tam tersini söylüyor gibiydi Afacan. Ama tahmin etmelisin ki benim senin gibi Afacanlarla pek işim olmaz. '' diyerek eliyle saçlarımı karıştırdı.
Sönön göbö öföcönlörlö pök öşöm ölmöz.
Olmazsa olmasın! Sanki bende senin için ölüp bitiyordum. Burnu havada, egoist, bencil bir insanlada benim işim olmaz zaten. Hem neyim eksikmiş benim?
Çocuk arkasını dönerek koltuğa doğru ilerledi. Koltuğa yayıldıktan sonra '' Üstüne rahat bir şeyler ister misin?'' diye sordu suratıma bile bakmadan.
İsteyip istememekle kararsız kaldım. Ya fantezi kıyafeti getirirse bu? Kendi ağzıyla söyledi. Başka kadınlarla ilgileniyormuş. Ben onların giydiği o iğrenç kıyafetleri giymem. Afacan kalmayı tercih ederim.
Çocuk bu sefer suratıma bakarak sorusunu tekrarladı ''İster misin?''
Düşüncelerim kafamı karıştırmıştı. Kafamı aşağı yukarı sallamıştım. Kahretsin! Sağa sola sallamam lazımdı değil mi?
Şimdi acaba ne getirecekti giymem için?
Girdiği odanın kapısına yaklaşmış elinde ne ile çıkacağını merakla bekliyordum. Az sonra çocuk elinde bir ayıcıklı pijama takımıyla çıkagelmişti. Elindekini bana uzatırken '' Senin gibi Afacan için bence uygun.'' diyerek göz kırptı ve yeniden koltuğa yayıldı.
Pijama takımını gördüğümde derin bir nefes almıştım. Hemen odaya girerek kapısını kapattım. Loş bir ışık vardı üzerimi değiştirmem için yeterliydi. Üzerime giydiğim pijama takımı tam olmuştu. Acaba kimin pijamasıydı?
Odadan çıktığımda çocuk ''Gel Afacan, otur bakalım.'' diyerek eliyle yandaki koltuğu işaret etti. Yavaş adımlarla koltuğa ilerledim ve oturdum.
Beni baştan aşağı süzdükten sonra '' Tam olmuş Afacan.'' dedi.
Hay senin Afacanına da sanada! Diyemedim tabi. Gözlerimi devirmekle yetindim. Burada kalmayı nasıl kabul etmiştim? Gitmek istesem de göndermeyeceğini bildiğim için mi yoksa... Yok canım başka bir şey düşünmemişimdir elbette.
''Ha bu arada sana sormadım ama karışık pizza sipariş ettim. Yersin herhalde.'' diyerek gülümsedi.
Sipariş etmişsin zaten sormadan. Mecburen yiyeceğim tabi.
''Yerim herhalde..'' diyerek sırıttım.
Televizyonu kapatarak gözlerini bana çevirdi.
''Pizzacı buraya çok yakın, iki dakikaya kalmaz gelir. Bu arada adın neydi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afacan
ChickLitKaderin Buket'in karşısına ansızın çıkardığı bir aşk! Buket, aşkın Afacan hali. Annesini kaybetmesiyle büyümek zorunda olan ama bir tarafı hep çocuk kalan Buket'in , devam eden yolu. Eşlik etmek isteyenler Buket'in sağından yürüyebilirler. Kapak y...