Bölüm 4

38 7 7
                                    




Profesör elindeki belgeleri alıp aceleyle arabaya bindi. Şoför çok hızlı sürüyordu ama mühim değildi. Gözlerindeki parıltı hala vardı. Saati 01.36 gösteriyordu ve kaybecek vakti yoktu. Belgelere göz gezdirirken telefonu çaldı ;

- Alo

- ...

- Evet Albay dediğim gibi, bu aradığımız fırsat olabilir.

- ...

- Hayır kesinlikle sorun çıkartmayacak. İstese de istemese de artık bizim oldu.

- ...

- Tamam 5 dakikaya havalimanındayım, jette görüşürüz.

"İşte bu" diye mırıldandı profesör. Adama daha hızlı gitmesini söyledi. Telefonunu gene açıp kızına mesaj yazmaya başladı. Havalimanına geldiğinde mesajı bitmişti. Hemen arabadan indi ve bagajdan çantasını alıp doğruca jete yöneldi. Çantasını kendisini karşılayan hostese verip içeriye girdi. İlk dikkatini çeken "Chester" viskileriydi. İlk çıktığı tarihten beri bütün viski çeşitleri vardı. Slogan oldukça açıktı "Think simply but not too simply" (Basit düşünün ama o kadar da değil...) Gerçekten bir yudum aldıktan sonra insana garip bir şeyler oluyor. Üstünü silkeledikten sonra kendine yakışır bir üslupla yerine oturdu. Karşına baktığında 50 yaşlarında, subay traşlı, üzerinde "Paymond" marka takım elbise ve elinde hakiki çam ağacının yaş odunundan yapılan bastonu gördü.

- Gözünüz bastonda sanki profesör ?

- Ha şey, dikkatimi çekti de.

- Biliyor musunuz ? çam ağacının en iyi türü Türkiye'de bulunur. Bu baston Sarıçam ağacından. Karadenizden özel olarak yaptırıldı. Reçineli olan kabuğu genellikle pullu ve kalın olduğu için kışın yaprakları dökülmez. Bilirsiniz Çam ağaçlarının astım hastalarına karşı geçicide olsa çözümü vardır. Bu yüzden sürekli bu bastonu yanımda taşıyorum. Neyse konumuz dışına sapmayalım. Bana bahsedeceğiniz kişi tam olarak kim ?

- Öncelikle Albay adı Albert ROCK. 1992 doğumlu aslen izlandalı olmasına rağmen isveçte doğmuştur. Taşralı bir aileden dünyaya gelmiştir. Ailesinin çok borcu olduğu için isveç'e taşınmışlardır. Ancak orada da birçok kişiye borçlu kalınca çocuk hariç bütün aile mafya tarafından hunharca öldürülmüş. Devlette çocuğu sahiplenip turizm sektörüne yöneltmiştir. 13 yaşındayken turistik için gelen Isaac ve Amy ROCK gerekli işlemlerle Albert'i yasal olarak oğulları olarak kabul ettirdiler. Ancak çok geçmeden ingiliz aile tehdit mesajları alınca Amerika'ya taşınmak zorunda kaldı. 2009 yılında ise Isaac Rock'a  mesane kanseri teşhisi konuldu ve 4 ay sonra öldü. Amy Rock ise kocasının ölümü üzerine arta kalan paralarla Chicago'dan New York'a yerleştiler. Albert ise üniversiteyi Washington DC' de okudu. Ardından Harvard'a Kimya bölümüne kabul edildi. Kendisine içinde Harvard, Cambridge, Toronto gibi seçkin üniversitelerin teklif edildiği iş seçeneklerin hepsini redddedip Earth Planet adlı Gazete şirketinde çalışmaya başladı. Şu an hala orada çalışıyor.

- Peki neden böyle bir kişiyi tercih ettiniz ?

- Delikanlı hayatı boyunca yaşamını gizli tutmuş. Kredi kartı, banka no'su, sim kart, kimlik hiçbiri tanınmıyor. Bunları bile bulurken birçok kişiyle irtibata geçmem gerekti. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama çok sağlam kaynakları olmalı. Benim projemi anlayan nadir kişilerden birisi. Ayrıca bu bir lütuf değil mi ? Tanrı karşımıza çıkardı ve tepmeycek değiliz değil mi ? Kadere inanmam ama böyle bir kişi bizi...

- Profesör, bana karşı söz oyunu yapmanıza gerek yok her şeyi anladım fakat nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz ?

- Geniş çaplı araştırma sonucu manevi annesi yani Amy Rock geçirdiği trafik kazası yüzünden yatalak kaldı ve oğlundan başka bakacak kimsesi yok. Gerisi de size kalıyor Albay

Morpheus#wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin