Bölüm 2

48 7 3
                                    




Profesör aceleyle arabasına binip basın toplantısından çıktı. Gazetecinin söyledikleri geliyordu aklına " Ya daha fazlasını biliyorsa, Lanet gazeteci nereden biliyor bunları ?" diye içinden geçirdi. Huzursuz olmuştu. Şoför "Nereye gitmek istiyorsunuz Profesör Rank ?" deyince "Eve Simon, sadece eve..." dedi. Amaçsızca pencereden dışarıyı seyretti. New York City'nin ünlü bilboardlarında kendi haberini gördü ve aşağısındaki kalabalık insan grubunun " İcadını istemiyoruz GÖT HERİF !!! Sensiz daha iyiyiz " yazan pankartlarını... Kaç yıl vermişti bu proje için, nelerinden vazgeçmişti ve şimdi Tanrı'nın kendisine haksızlık ettiğini düşünüyordu. " Beni Cennetine almayacaksın Tanrım biliyorum ama bu işten vazgeçemem, insanlığın yok olmasını göze alamam. Binlerce, yüzbinlerce, milyonlarca, milyarlarca insan ölse bile bir kişi hayatta kalacak, kalmalı " dedi içinden. Dış kapıya geldiklerinde çantasını düzeltmeye başladı ve inip eve doğru yol aldı. Yatmak istiyordu ama yapacağını sanmıyordu. Kafasını kurcalayan hala bir kaç soru daha vardı. Hemen bilgisayarının başına geçti ve "UGP" (Ulusal Güvenlik Programı) 'yi açtı. Kodlayarak "A-L-B-E-R-T R-O-C-K" yazdı. bir iki dakika sonra tarama durdu. Bu uzun bir süreydi. Hemen bilgileri açıp baktı. Kredi kartı yok, sosyal hesap yok, banka hesabı yok. Bu nasıl adamdı böyle, 21. yy böyle bir şey olamazdı. Bakmaya devam etti ve yüzü gitgide gülüyordu. Bir anda "Çıt" sesi çıktı.

- Kim var orada ?

- Benim Baba.

- Ah Beth ! beni çok korkuttun. Saat 00.19 geçiyor. Neden yatmadın ?

- Konferansını izledim, sonrada uyku tutmayınca seni bekledim. Neye bakıyorsun ?

- Ha, şey bugün konferanstan sonra bir gazeteciyle röportajım oldu da onu araştırıyorum.

- Albert Rock, hmm vay be adam hayalet gibi. Ayrıca yakışıklıymış. Neden araştırıyorsun ki ?

- Canım istedi öylesine ciddi bir şey yok.

Beth kahkaha atmadan duramadı. "Her seferinde canını sıkan birisi olursa onu araştırıyorsun. Merak etme eminim oda içi fos olanlardan birisidir".

Profesör istemese de gülümsedi. Kızıyla vedalaştıktan sonra keyifle oturdu ve piposunu yaktı. Bir zaafı olacağını biliyordu ve yanılmamıştı. Herkesin bir zaafı vardı ve kendisi bu konuda çok ustaydı. Piposunu bir kez daha üflerken bilgisayara zafer edasıyla bakıyordu...


2.BÖLÜMÜN SONU

Morpheus#wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin