•Giriş•

124 26 59
                                    

Ehliyet aldığım günü çok iyi hatırlıyorum. Mutluluktan herkese sarılıyor, yerinde duramıyordum. Çünkü artık gezmek istediğim her yere gidebilecektim arabamla. Küçüklüğümden itibaren geceleri yatmadan önce kurduğum hayalimin bir kısımıda olsa gerçekleştirebilecektim.
Biraz zor olacaktı bu süreç , ama her şeyimi bile verebileceğim bu hayale ölmeden önce mutlaka gitmem gerekiyordu. Dünyayı Turlamak...

* * *
Heyecandan dolayı titreyen ayaklarımı karşımdaki tekerlekli sandalyeye uzattım,ve haritayı incelemeye devam ettim.

" İlk gideceğim yer Yunanistan olacak."
Çalışma masasının üzerinde duran loş ışığı oturduğum yatağa doğru çevirdim haritayı daha iyi görebilmek için. Yanımdaki karman çorman haline dönmüş defterime yol tarifini yazarken kendi kendime konuşarak hesaplamalar yapmaya devam ediyordum. İnsanların çoğu sizi kendi kendinize konuşurken yakaladıklarında genellikle garip olduğunuzu filan söylerlerdi. Asıl böyle söyleyen insanları garip bulmuştum her zaman.
Yol tarifinin sonuna geldiğimde
çalışma masamdaki soğumuş sütlü çayımı avuçlarımın içine aldım. Yatağımın hemen yanında çalışma masamın olması çoğu zaman avantajlı oluyordu benim için. Yatağın üzerinde duran bütün ıvır zıvır şeyleri masanın üzerine bıraktıktan sonra kendime yeni sütlü çay dökmek için mutfağa doğru ilerledim. Mutfaktan yemek kokuları burnuma dolarken , her zaman yapmaktan keyif aldığım şeyi yaparak hangi yemek olduğunu tahmin etmeye çalıştım.

" Tahminlerime göre... Sebzeli bir yemek. Sanırım patlıcan olabilir bu."

Kararımdan emin olarak mutfağa daldım. Sütlü çayımı tezgaha bıraktığımda ilk işim içerisinde yemek pişen tencerenin kapağını açmak oldu. Patlıcan çorbası...
Tahminimin doğru çıkmasının verdiği mutlulukla en sevdiğim şarkıyı söylerken bir yandan da kendime sütlü bir çay hazırlıyordum. Çayım hazır hale geldiğinde buzdolabına süt almak niyetiyle yöneldim ve tam o esnada kapıda annem belirlendi.

" Hazalım, kaçıncı sütlü çayını içiyorsun bu akşam?"

Kaşlarını hafifçe çatan anneme masum bir çocuk edasıyla baktığımda kızacağını bilsem de " altıydı sanırım" dedim şirin bir ses tonuyla.

" Sakın bana bununla beraber yedi olacağını söyleme küçük hanım."

Buzdolabını açıp içerisindeki az kalmış sütü aldığımda çayıma dökmeye başladım.

" Tamam söylemeyeceğim."

O cevap veremeden mutfak kapısından hızlıca geçmeyi planlarken annemin beni kapının önünde durdurmasıyla planım suya düştü.

" Tatlım sadece senin yarın yolculukta büyük bir baş ağrısı çekmeni önlemeye çalışıyorum. Biliyorsun bu büyük bir yolculuk olacak, iyi bir şekilde yola konsantre olman lazım."

Yere bakan gözlerimi ona çevirdim,haklı olduğunu ikimizde biliyorduk. Telaşa dönmüş yüzünün gülümsemesini umarak gülümsedim. Beklediğim gibi oda gülümseyince sütlü çayımı yanımdaki mutfak masasına bırakıp sıkıca kucakladım annemi.

" Tamam söz , bu benim son sütlü çayım olacak. Benim için endişelenme, yarın her şey güzel olacak inan bana."

Kucaklamama karşılık verdiğinde dahada sıkı sardım kollarımın arasına. Her ne kadar yarın için o kadar heyecanlı görünsemde aslında onun gibi bende biraz korkuyordum. Ama korktuğumu öğrenirlerse zaten zor kabul ettirdiğim isteğimi geri çevireceklerdi ailem. Kollarımı yavaşça ondan ayırırken yanağıma öpücük bırakıp beni serbest bıraktı. Sütlü çayımı alıp odama doğru yol aldım böylelikle.

* * *
Sütlü çayım bitmek üzereyken telefonuma bakmayı bırakıp kitaplığımın en üst rafında duran defterime uzandım. Bütün 4 yıl boyunca bu defteri doldurmayı istiyordum. Bu bir Seyehat defteriydi...
Anneannem ölmeden önce her zaman Seyehat ettiğim yerleri not edecek bir defterim olmasını söylerdi. Gençliğinde oda hep tutarmış bir Seyehat defteri.Anneme bundan bahsettiğimde bana biraz daha büyüyüp ehliyet alıncaya kadar beklememi söylerdi, çok iyi hatırlıyorum. O ana gelmek için ne kadar sabırsızlandığımada. Bütün hayatım boyunca anneanneme örnek almıştım.Hiç bir insan mükemmel değilken o bana mükemmel gelirdi hep.
Kucağımda duran defterin kapağını bir süre inceledim biraz. Kapağında yapıştırılmış ince küçük bir kağıt vardı, o kağıtın üzerindede yaklaşık 2 yıl önce yazmış olduğum Seyehat Defteri yazıyordu. İçi boş olan defteri açtım usulca. Kalemliğimdeki her hangi bir kalemimi alıp Seyehat edeceğim ilk yeri yazdım.

" Yunanistan..."

Seyahat Defteri #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin