Böyle bir kızın gece yarısında burada ne işi olabilirdi? 1.bölüm

3.2K 27 18
                                    

Dikenli çalılıkların bol olduğu ve susuzluktan isyan etmiş çiçeklerin vadisinde ortalığı kolaçan ediyordum.Bu pek insanların veya herhangi bir başka canlıların ilgisini çekmeyen araziyi,sürüm kasıtlı olarak seçmişti.Beladan uzak olmak istiyorduk.Kısa zaman önce orman orglarının ilgisini çekmiş ve uzun süren bir kavgaya bulaşmıştık.O gün kaybettiğimiz 2 oğlandan sonra,artık beladan uzak durup sürüyü huzurla yaşatma kararı almıştık.İşte bu huzur için gereken en önemli kurallardan biri,gece nöbetleriydi.Ne kadar sıkıcı olsa da,ben seviyordum.Ortamda ki sessizlik, yürürken her adımında çıkan çıtırtılar ve vadinin ortasında ki ırmağın  sesi içime bir huzur dolduruyordu.Genelde nöbetlerde biraz ortalığı kolaçan ettikten sonra ırmağın yanına gidiyor,insan halime dönüşüyor ve çimlere uzanıp olabildiğince uzanan gökyüzündeki yanıp sönen yıldızları seyrediyordum. 

Ancak o gün henüz mutasyon halindeyken bir sesler işittim.Kurt halimizdeyken en ufak sesleri duyardık ve ben bu sesi daha önce hiç duymamıştım.Sesi takip ettim ve takip ederken anlam veremediğim bir şekilde kalbim hızlı atıyor,bedenimin ısısı yükseliyordu.Sanırım yeni vadide ilk kez böyle birşey olduğundandır diye düşünüyordum.Yaklaştım,yaklaştım ve ırmağın önünde oturan her ne ise o görüş açıma girdiğinde,yanlış bir hareketle şiddetli çıtırt sesi çıkarttım.Lanet olası çalılıklar diye fısıldadım.Kafamı kaldırıp,gözlerimi pörtleterek oraya bakıyordum,nefes alışverişim hızlanmıştı.Korkuyor muydum? Bilmiyorum...Ancak oturan şey bunu duymamış gibiydi.Daha dikkatli baktığımda onun bir kız olduğunu fark ettim.

16lı yaşlarında olmalıydı.Böyle bir kızın gece yarısı burada ne işi olabilirdi ki?Şaşırmıştım,daha dikkatli yürüyerek bir ağacın arkasına saklandım.Ve insan halime dönüştüm,kızı izliyordum.Ay ışığında parlayan teni o kadar beyazdı ve pürüzsüzdü ki,şu ana kadar gördüğüm en farklı ten kadın teniydi.Biz kurtlar genellikle buğday tenli veya esmer oluruz,aramızda beyaz tenli birini bulamazsınız.Genlerimiz böyle.

Saçları uzun,düz ve siyahtı.Normal kiloda görünüyordu ancak beli çok inceydi.Bunun nedeninin üstüne giydiği elbisede ki sıkı sıkı iple bağlanmış olan korseden olduğunu daha sonra fark ettim.O şekilde nasıl nefes alabiliyordu ki? Yüzünü net göremiyordum ve meraktan çıldırıyordum,en sonunda yumruğumu sıkıp nefes alışverişimi düzenledim ,ancak yanına gidemedim.Sanki bir güç bunu engelliyordu.Olduğum yerde çakılı kalmıştım.Eğer bir tehlike belirtisi olsaydı,bunu hissedebileceğimi biliyordum.Ama içimde ki tek his,şaşkınlık ve meraktı.

O şekilde yarım saat durduktan sonra,kızın yerden kalktığını ve olduğum tarafa geldiğini gördüm.Hızlı bir şekilde mutasyon geçirip,koşarak oradan uzaklaştım.Kıza görünmek istemiyordum ama onu görmek için neler vermezdim ki.Böyle neden düşündüğümü bile  bilmiyordum,nöbet saati bitmek üzereydi.Arkama bakmadan ve olabildiğince hızlı şekilde kampa yöneldim.

Baffora oturmuş,elindeki tahtayla oynuyordu.Koyu kestane kıvırcık ve gür saçlarını tepeden toplamıştı,ve saçları esmer omuzlarına dökülüyordu.Birşeyler düşündüğü belliydi,gelen hışırtı seslerini duyduğu an gözleri fal taşı gibi açıldı ve kafasını kaldırdı.Gördüğü manzara karşısında derin bir nefes aldı.''Scott,ödümü koparttın seni küçük köpek!''

Scott kız kardeşi Baffo'nun kaba konuşmalarına alışıktı.Kardeşinin yapısı böyleydi ve onun elinden birşey gelmezdi.Kardeşi onunla bu şekilde konuştuğunda her zaman ona gülerdi,ancak bu sefer onu duymamış gibi görünüyordu.Yerde bir noktoya sabit kalmış ve dalmış gibiydi.Baffora bunu fark etti ve sesini yumuşatarak ayağa kalktı,Scott'un omzuna elini koydu.''Hey,sen iyi misin?''

Scott birden kendine geldi,ve sabit kaldığı noktadan gözlerini ayırarak kız kardeşinin derin siyah gözlerine baktı.Söylemeli miydi?Emin değildi,elini ensesine koyarak ''Yok birşey.Sadece....sadece,nöbet sırasında fazla sıkıldım ve...ve,bilirsin zaman geçmek bilmedi.Yani nöbet biter bitmez böyle hızlı...gelmek istedim'' sahte bir gülümseme yaparak kardeşinin yanından ayrıldı.

Baffora gözlerini kısıp,abisinin arkasından baktı.Birşeyler şüpheleniyordu ve bunları öğrenecekti.Şüphelenme işini erteleyerek çatır çatır yanan büyük kamp ateşinin çevresinde oturup sohbet eden sürü üyelerine katıldı.

Büyülü UlumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin